Dost ve düşman kim olursa olsun, Çanakkale'de çok büyük bir destan yazıldığını kabul eder. Bunlardan biri de Beşinci Osmanlı Ordusu Kumandanı Mareşal Liman Von Sanders’tir.

Sanders, Müslüman-Türk askeri hakkındaki takdir hislerini şu sözlerle ifade eder:

“Bir asker için saâdet denen bir şey varsa, o da, ‘Türklerle omuz omuza savaşmaktır’ diyebilirim.
“Fakir insanlardı... Buğday kırığından yapılmış çorba, en mühim yemekleriydi. Fakat, en modern silah ve mühimmâtla donanmış düşmanlarına karşı, arslanlar gibi savaşırlardı...

“Bu insanların kaplerinde sadece ve sadece bir ulvî vatan sevgisi vardır. Ölüme, onlar kadar gülümseyerek giden bir millet ferdi daha görmedim.”

Evet, görüldüğü üzere bu takdir hisleri hayâlî değil, yaşanmış bir hakikatin tesbitidir.
**
Bir de Müttefik Orduları Başkomutanı General Jean Hamilton’a kulak verelim. Bakalım o neler söylüyor:

“Evet, insan rûhunu yenmek mümkün olmuyor. Dünyada hiçbir ordu çok uzun süren bir harpte böyle mütemâdiyen ayakta kalamaz. Sadece bugün 1800 şarapnel attık. Aylardan beri gece-gündüz savaş gemilerimiz mevzilerini bombalıyor. Son derece hırpalanmış Türkleri, Cenâb-ı Allah’larından ayırmak için başka ne yapılabilir?..”
***
Sözlerimizi Safahât’tan millî şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un şu güzel mısra‘larıyla noktalayalım:

“Şühedâ gövdesi, bir baksana dağlar, taşlar...
O rüku‘ olmazsa dünyada eğilmez başlar,
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna yâ Râbb, ne güneşler batıyor!”

***

HİKMETLİ SÖZLER

• Kuvvetsiz fikir hîledir, sihirdir. Fikirsiz kuvvet ise, câhillik ve deliliktir.
• Vakitsiz yumuşaklık, hürmet ve itibarı giderir.
• Ne kendinden bıktıracak derecede sert ol, ne de tepene çıkaracak kadara yumuşak...

Go to top