Selamün aleyküm çok muhterem hocam size yine özel bir sualim olacak. Malümunuz üzre sabetaycılara ait olduğu söylenen Terakki Vakfına ait okul inşaatında çalışmanın dinen bir sakıncası var mı? Hürmetler... (İsmi mahfuz bir okuyucu)

Ve aleyküm selam.

Sevgili kardeşim;

Gayrımüslimin Müslümanı tahkir ve tezlili söz konusu olmadığı zaman ve mekânda, Müslümanın ücretle herhangi bir zimmiye iş yapması / çalışması caizdir. Nitekim Hz. Ali (r.a.), kuyudan çektiği her kova karşılığında bir hurmaya bir Yahudi’ye çalışmış, aldığını Rasûlüllah Efendimize (s.a.v.) getirmiş ve o da bundan yemiştir. Ensar’dan olan bir başka sahabî (r.anhum) aynı şekilde çalışmış; aldığını Rasûl-i Ekrem’e (s.a.v.) getirmiş o da bunu inkâr buyurmamış (reddetmemiş)tir. [Bkz. Tirmizî, Sünen, Kıyâme, 34] Çünkü bunda Müslümanı küçük düşürücü bir durum yoktur.

Fetâvâ-yı Bezzâziyye’de de bildirildiğine göre, “Kilise tamirinde çalışmak mekruh değildir. Çünkü, bu işin kendisi (bizatihi) günah değildir”.

Ücretle Müslüman olmayanların şarabını taşımak, kilise tamir etmek ve Hristiyana zünnar (papaz kuşağı) gibi küfür alametlerini satmak -diğer müctehitlere göre caiz değil ise de- İmam-ı Azam'a (rh.) göre caizdir, yani haram değidlir. [Reddü’l-Muhtâr, 5, 251; Kâdihân, 3, 426; Hindiye, 4, 450 (Muhit'ten); el-Cezîrî, el-Mezâhibü’l-Erbaa, 7, 125]

Ne var ki Müslümanın bu işlerde çalışabilmesinin caiz ve mümkün olması, bunun iyi bir şey olduğunu da göstermez. Bu sebepledir ki İbrahim b. Yusuf (rh.) şöyle dermiştir:

“Bir Müslüman her gün beş dirhem karşılığında nâkus (çan) çalmak üzere bir Hristiyanla iş anlaşması yapsa, (bu esnada günlük) bir dirhem alacağı bir başka iş daha bulsa, nâkus çalması uygun olmaz, rızkını öbüründen aramalıdır”. [Kâdihan, 3, 404, 426]

Velhâsıl, İslâm ülkesinde, Müslümanın tahkir ve tezlili (aşağılanma, küçük düşülme durumu) söz konusu olmadığı hallerde zimmîlere ücretle çalışmasının caiz olduğu hususunda farklı görüş yoktur. Hatta havra ya da kilise inşa ve tamirinde (okul da buna dahildir) çalışmasında dahi “beis” yoktur, buradan alacağı ücret helâldir. Çünkü amelin bizzat kendisinde bir masiyet bulunmamaktadır. [Kâdihân, 7, 426; Hindiye, 4, 450 (Muhit'ten); el-Cezîrî, 7, 125]

Ne var ki çalışabilmesinin caiz ve mümkün olması, bunun tasvip ve tavsiye edilebilen iyi bir şey olduğunu da göstermez. Zaten “beis yoktur” tabiri fıkıhta, “yapılmasa daha iyi olur” manasında kullanılır.

O bakımdan, bu fetva ile hareket edenlere engel olunması, şer’î açıdan bir şey denmesi doğru olmamakla baraber, meseleye takva cihetinden bakıldığında, başka işler yapmasını tavsiye etmek daha uygun olur.

Dolayısiyle kilise, havra, sinagog ve benzeri gayrimüslim ibadethane ve okul inşaatında çalışanların, bir an evvle kendilerine daha temiz ve helâl yönden bir kazanç temin etme yolunu aramaları gerekir. Böyle bir iş ve kazanç yolunu temin edinceye kadar, aç açık kalmamak için o işlerde çalışmaları ise caizdir.

Go to top