selamunaleyküm hocam..haccac-ı alim kakkında ilk olarak horasani hz. ile olan kıssasını dinlemiştim.. bunun üzerine Hz. Üstazımız (ks.) ın "haccac hakkında kötü konuşmayın. O dünyada Allah ve Rasulünün tırpanıdır" sözünü gördüm. Fakat Mehmet Emre abinin "hanım sahabeler kitabında Esma Binti Ebu Bekri anlatırken ciddi manada haccacın zulmettiğini okudum. acaba tarihte iki farklı haccac mı var yoksa sonradan tövbe etme gibi bir durumu mu var? bu konuda bizi aydınlatırsanız sevinirim. şimdiden çok teşekkür ederim hocam Allah razı olsun... Murat Aslan

 

 

*******

Ve aleyküm selam kardeşim;

Şairin dediği gibi, “Esrâr-ı İlâhi perde-perde, bilmem ne var geride”… Biz perdenin gerisini-arkasını göremeyiz. Öyleyse görenlere kulak vermeliyiz.

Tarihte iki farklı Haccac yok aslında, söz konusu edilen aynı zattır. Ama değerlendirmeler farklı... Herkes görebildiğini tasvir ve tarif ediyor. Sadece perdenin önünü görenler, onun zahirî icraatlarana bakıp “zâlim” olduğuna hükmedebiliyor. Ama perdenin arkasında olup bitenlere vakıf bulunanlar da, onun zâlim değil, “âlim” olduğunu; Rasûlullah’ın (s.a.v.) emriyle hareket ettiğini biliyor ve mü’minleri, onun hakkında kötü konuşmamaları için ikaz ediyorlar.

Meselenin aslı bundan ibarettir, geresi teferruattır. Kaldı ki Haccac da neticede bir insandır, ayrıca peygamber değil, efrâd-ı ümmetten biridir, dolayısiyle mâsum olması düşünülemez. Varsa da hataları, elbette ki Mevlâ’ya hesabını verecektir. Hakkında ileri-geri konuşmanın bizim için bir faydası olmayacağı gibi, vebâlden de uzak değildir.

Hâsılı, Üstâzımız (k.s.) hazretlerinin ikazlarına kulak verip, Haccac hakkında kötü konuşmaktan içtinap edip dilimizi korumalıyız. 

Go to top