Muhterem hocam; ekmek dahil, hemene hemen bütün gıda ürünlerine katılan Emülgatörler (E 471 – E 472) ve diğer katkı maddeleri dinen helal mıdır? Bu gıdaları satın alıp tüketebilir miyiz? Cevaplarsanız çok seviniriz. Müslümanlar arasında sık sık gündeme geliyor, kargaşaya sebep olur. Allaha emanet olun. (İsim saklı)

 

 

*******

Değerli kardeşim;

Bu alanda pek de geniş bir bilgiye sahip değiliz. Ortaya çıkan meseleleri, edinmiş olduğumuz sınırlı bilgiler istikametinde ve çerçevesinde değerlendirmeye çalışıyoruz.

Malumunuz, dinimizde domuz ve domuzdan elde edilen her türlü ürünün yenilmesi-içilmesi-kullanılması haramdır, yasaklanmıştır. “E” kodlu gıda maddelerinin açılımı hususunda “E” numaralarının Avrupa Birliği tarafından belirlenen gıda katkı maddelerinin kod numaraları olduğunu belirtmiştir.

16 Kasım 1997 tarih ve 23172 sayılı T.C. Resmi Gazete'de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliğinde bu katkı maddelerinin açık adları, ne maksatla kullanıldıkları ve mahiyetleri detaylı olarak belirtilmiştir.

Emülgatörler mahiyetleri itibariyle uçlarından birisi yağı seven (hidrophobic), diğeri suyu seven (hidrophilic) moleküllerdir. Yağın ve suyun iyi bir şekilde birbirine karışmasını (dispersion) sağlayarak kararlı, homojen ve topaksız bir emülsiyon meydana getirirler. Yani emülgatörler, satıh / yüzey gerilimini azaltmak ve buna bağlı olarak gıdaların ince dispers yapıya kavuşmalarını sağlayan maddelerdir. Gıdalarda, uzayan raf ömürlerine bağlı olarak meydana gelebilecek fizikî bozulmaların önüne geçmek üzere kullanılırlar.

***

En önemli emülgatörler şunlardır:

Lesitin: Margarin, çikolata ve şekerleme endüstrisinde kullanılır. Bir homojenleştiricidir. Soya fasulyesi gibi bitkilerde, yumurta sarısında ve hayvanî kökende bulunur.

Homojenleştiriciler; sıvı yağı, katkı yağ ve suyu bir fazda birleştiren yardımcı maddelerdir. Lesitin, homojenleştiricilerin arasında en yaygın kullanılanıdır. Eğer lesitin soya yağından, yumurta sarısından veya İslâmî usûle göre kesilmiş, eti helâl bir hayvanın iç yağından istihsal edilmiş / üretilmiş ise helâl kabul edilir. Aksi halde haram olur.

Gıda, ilaç ve kozmetik ürünlerinin ambalaj etiketinde “soya lesitin” yazıyorsa kullanılabilir. Sadece “lesitin” yazıyorsa iyice soruşturmadan kullanılmamalıdır.

Mono ve digliserit: Fırıncılık ürünlerinde, sütlü içeceklerde ve margarin endüstrisinde kullanılmaktadır. Yağların yapı taşlarıdır. Kökenlerine göre nebâtî (bitkisel) ve hayvanî (hayvansal) olabilmektedir. Buna göre Emülgatörlerden en çok kullanılan Lesitin'in elde edilmesinde domuz kesinlikle söz konusu olmazken, mono ve digliserit'lerin hazırlanmasında kullanılan yağlar genelde hayvanî orijinli olmasından dolayı -ki domuzdan da elde edilebilir- şüphe bulunmaktadır. Bu durumda üretici firmanın beyanı önem arzetmektedir. Şayet bu tür emülgatör domuz yağından elde edilmişse, onun katıldığı yiyeceğin yenmesi caiz değildir. Maamafih böyle kesin bir bilgiye sahip olunmaksızın, şüphe üzerine hareket etmek de doğru olmaz. Şer’î bakımdan haram olduğu hükmü verilemez. Fakat ihtiyaten muvafık olan, bu tür ürünlerden kaçınıp yememektir.

Şu var ki, Müslümanın şüpheli şeylerden kaçınması önemli olmakla birlikte, zahirî fıkıh açısından şüphe ya da zan kesin bilgi ifade etmediğinden, böyle bir yiyeceği yiyen kişi şer’an / dinen sorumlu değildir.

Şurası da unutulmamalıdır ki, katkı maddelerinin kodlanmasında kullanılan “E” harfi, Emülgatörün başındaki “E”  ile ilgili değildir. “Europa”nın başındaki “E” kodlamaya esas alınmıştır. Dolayısıyla bütün 'E...' kodlu katkı maddelerini hayvanî kökenli deyip, dolayısıyla domuzla irtibatlandırmak doğru olmaz. Çünkü bu katkı maddelerinin büyük bir çoğunluğu nebâtî ve kimyevîdir. Mesela E100 Turmerik, Hindistan'da bulunan bir bitkinin köküdür. Tat ve koku vermek gayesiyle mayonez ve hazır çorbalarda kullanılmaktadır.

***

S o n u ç

Müslüman olarak yiyecek ve içeceklerimizde haram olduğu sabit olan herhangi bir katkı maddesinin varlığı hususunda kesin bir bilgiye sahip isek, o tür yiyecek ve içeceklerden mutlaka kaçınmak durumundayız, haramdır. Şayet şüphe varsa, mü’minlerden özellikle takva sahiplerinin ihtiyaten bunlardan da uzak durması lazımdır, zira azimet bunu gerektirir. 

Go to top