selamun aleykum hocam; hocam biz kurbanlığımızı satın aldık, ve zilhicce ayındayız, aşağıdaki hadisi şerife göre nasıl davranmalıyız, bu hadisi şerif hacca gidenler için mi yoksa bizim için de geçerli midir?
Said bin El-Müseyyeb şöyle dedi:“Ümmü Seleme (Radiyallahu Anha)’yı işittim şöyle diyordu: “Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’i işittim: ‘Herhangi birinizin keseceği kurbanlık hayvanı varken Zilhicce ayının hilali görülürse artık o kimse kurbanını kesene kadar vucudundaki kıllardan, saçından ve tırnaklarından hiçbir şeyi almasın!’ buyuruyordu.” Müslim 1977/42, Nesei 4373, 4376, İbni Mace 3149, 3150, Beyhaki 9/266, Ahmed 26536 Ismail ardıç
*******
Ve aleyküm selam.
Sorunuzda zikri geçen hadis-i şerifin zahirine göre, kurban bayramında kurban kesmek isteyen bir kimsenin, zilhiccenin onuncu gününden itibaren, kurbanını kesmesine kadar geçen süre içerisinde, saçlarını-sakallarını veya vücudundaki kıllarını kesip kısaltması ya da tıraş etmesi ve tırnaklarını kesmesi yasaklanmıştır.
Ancak bizim gibi mukallit birer Müslüman olan insanların bu ve benzeri nass’lardan kendi anlayışımıza göre hüküm çıkartmamız söz konusu olamaz. O bakımdan fukahanın-müçtehitlerin görüşlerine müracaat etmemiz gerekir. Onlar bundan ne anlamışlarsa, hangi hükme varmışlarsa bizim uymamız gereken görüş / görüşler odur. Tabii mezhebimize uymak kaydıyla…
Fıkıh âlimlerinin bu husustaki görüşlerini şu şekilde özetlemek mümkündür:
1- İmam Ahmed, Said b. el-Müseyyeb, Dâvûd Zahirî ve Şafiîlerden (rahımehumullah) bazılarına göre; kurban sahibinin kurbanlığı bayram gününün kuşluğunda, kesmesine kadar, vücudundaki kıl ve tırnaklardan bir şey alması-kesmesi haramdır. Delilleri; mevzuumuzu teşkil eden sizin de mealini kaydettiğiniz hadis-i şeriftir.
2- Hanefilere göre; kurban sahibinin sözü geçen süre içerisinde vücudundaki, kıllarını veya tırnaklarını kesmesi tenzîhen mekruhtur. İmam Şafiî’nin meşhur olan görüşü de bu olduğu gibi bu görüş, İmam Mâlik’ten (rahımehumullah) de rivayet olunmuştur.
Bu görüşte olan âlimlere göre; mevzumuzla alakalı hadis-i şerifteki kılları ve tırnakları kesmekle ilgili yasak, tahrim için değil, tenzihî kerahet içindir. Bu yasağın hükmünü haramlıktan çıkarıp tenzihen mekruhluğa çeviren delil ise; başka bir hadistir. Sözü geçen hadis-i şerifte Fahr-i kâinat Efendimizin (s.a.v.) Medine’den Mekke’ye kurbanlık gönderdiği, kendisinin Medine’de kaldığı ve kurbanlığı daha Mekke’ye ulaşıp kesilmeden önce kendisinin ihramlılar için gerekli olan yasaklara uymadığı ifade edilmektedir.
Bu sebeple, Hattâbî (rh.) de, sözü geçen hadisin mevzumuzu ilgilendiren hadisteki yasağın haramlık ifade etmeyip, tenzihen mekruhluk ifade ettiğine delil olduğunu söylemiştir.
Ayrıca bu görüşte olan âlimlere göre;
“Kurban sahibinin kurbanı kesmeden önce, elbisesini giyip güzel kokular sürünmesinin caiz olduğunda, bütün âlimlerin ittifak etmiş olmaları da, tırnakların ve saçların kesilmesiyle ilgili sözü geçen yasağın kerahet-i tenzihiyye ile ilgili olduğuna delâlet eden hususlardandır.” [Bkz. Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, , Şamil Yayınevi, İstanbul, 1990, 10, 467-468]