Bir arkadaşımız Mektubat-ı Şerif’teki hanımlarla alakalı olan 41. mektubu okurken hacılar geldiğinde kurban kesmek, anneler gününde hediye almak ve evimizde çocuğumuzu yemek yemeye bir dua ezberlemeye, vs teşvik için olsa bile alkışlamanın şirk olduğunu bunun istisnası olmadığını söyledi. Doğru mudur? Eğer böyleyse amenna. İtiraz mahiyetinde değil, doğruyu bilip itikadımızı ona göre tashih için soruyoruz.
*******
Sorularınızı maddeler halinde teker teker ele alalım.
1- “Alkış meselesi”. Cahiliye döneminde müşriklerin, Kâbe-i Muazzama'ya hürmet ettikleri, örtülerini her yıl değiştirdikleri ve oraya ibadet niyetiyle gelenlere ikramda bulundukları malumdur.[Bkz. M.Ali Sâbûni, Ahkâm Tefsiri, İst., 1984, 2, 16] İbadeti teşvik niyetiyle, birbirlerini alkışladıkları ve ıslık çaldıkları da bilinmektedir. Kur'an-ı Kerim'de,
"Onların (müşriklerin) Beytulullah’daki duaları, ıslık çalmaktan ve el çırpmaktan (alkışlamaktan) başka bir şey değildir. (Ey müşrikler) Devam edegeldiğiniz o küfrünüzden dolayı, artık tadın azabı!.." [Enfal suresi, 35] hükmü beyan buyurulmuştur.
Fahr-i Râzi hazretleri; bu ayet-i kerime'nin tefsirinde:
"Allah Teala (cc) kafirler hakkında, ‘Onlar Beyt-i haram'ın sahipleri değildirler’ buyurmuş, daha sonra da müşriklerin dualarının ancak el çırpmak ve ıslık çalmak olduğunu haber vermiştir. (...) Keşşaf sahibi de şöyle demektedir: "Ayette geçen ‘müka’ kelimesi; fual vezninde olup ıslık çaldı manasına gelir. (...) Tasdiye kelimesine gelince, bu el çırpmak’tır" [Bkz. Fahr-i Razi, Tefsir-i Kebir (Mefatihu'l-Ğayb) Ank., 1991, 11, 309] diyerek, meseleyi izah etmiştir.
Abdullah ibn Abbas'dan (r.anhuma) gelen rivayette de, Mekke müşriklerinin bu dua şekli üzerinde durulmuştur. Dolayısıyle hiçbir ihtiyaç yokken ıslık çalmak doğru değildir.
Nitekim Rasûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.);
"Cennet’in etrafı nefsin hoşuna gitmeyen şeylerle, Cehennemin etrafı da şehevî arzularla (hoşa giden şeylerle) çevrilmiştir" [Bkz. Müslim, Sahih, Kitâbü’l-Cennet, 1; Tirmizî, Sünen, K.Cennet, 21] buyurmuşlardır.
Gelenek ve göreneklerini bahane ederek hevâlarına (nefs-i emmârelerine) uygun bir hayat yaşayanlar, tevbe etmelidirler. Hesap gününe hazırlanan mü'minler; müşriklere muhalefet niyetiyle, alkıştan ve ıslık çalmaktan uzak durmalıdırlar. İnşallah bu niyetleri sebebiyle, rızâ-yi ilahiye nail olurlar. Ancak hayvan otlatmak, deveyi yolda yürütmek, birilerine ses ulaştırmak gibi durumlar için ıslık çalınabileceği, ellerlin birbirine vurulabileceği ifade edilmiştir.
Sonuç olarak; alkış tutmanın, ıslık çalmanın iyi bir şey omadığını, bazı zor durumlarda söylemenin ise caiz olduğunu söyleyebiliriz.
2- “Hacı karşılama kurbanı?” Bu isimde bir kurban olmaz. Olsa olsa bu ibadeti yapmağa muvaffak kılan Mevlâ-yi zû’l-Celâle’e şükür için kurban kesilebilir; caizdir ve güzel olur. Eti de fakir fukaraya dağıtılır. Fakat bu kurban adanmışsa tabii ki onun etinden nezrin sahibi (adağı adayan kişi) yiyemeyeceği gibi, usûl ve fürû tabir edilen yakınları da yiyemez. Yani, adağı yapanın kendisi, anne-babası, dede ve nineleri, evlat ve torunları, karı-koca o adaktan yiyemezler. Kadınla erkek arasında adak hususunda bir fark yoktur. Fakat kişinin kayın validesi, kayın pederi yiyebilir. Bu hayvanın etini fakire tasadduk etmek gerekir. [İbni Âbidin, Reddü’l-Muhtâr, 5, 208]
3- “Bazı günleri kutlamak şirk midir?” Gayrimüslimlerin âdet ve geleneklerine uyup onların değer verdiği günleri kutlamak çok büyük günahtır, vebâli ağırdır. Çünkü hadis-i şerifteki “teşebbüh” mefhumunun hükmü altına girer. Bkz. http://www.halisece.com/islami-yazilar-ve-makeleler/335-gayr-i-muslimlerin-orf-ve-adetlerine-uymanin-vebali.html
Sorularınızın detaylı cevabı için zikri geçen mektupla alakalı makalemize bkz. http://www.halisece.com/islami-yazilar-ve-makeleler/1254-asere-i-mubessere-ashab-i-kiram-ve-cehenneme-ugramama.html