hocam kıyamet kopmaya yakın vakit geldiği zaman Allah ın  dini yaygın mı olacak yoksa insanlar küfre mi dalacaktır?

 

*******

Aslında bu gereksiz sorunun cevabını kendin rahatlıkla bulabilir, verebilirsin Hasan kardeşim, öyle değil mi? Şayet çok merak ediyorsan, açar bakarsın kıyamet öncesi neler olacağına dair hadislere, kıyametin büyük ve küçük alametlerine... Oralarda her şey, hemen herkesin nasibince anlayabileceği / anlaması iktiza ettiği kadarıyla anlatılmıştır. Maamafih bunlardan bazılarını kısaca nakledebiliriz:

Hz. Huzeyfe (r.a.) anlatıyor: “Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdular:

İnsanların dünyaca en bahtiyarını (mes’ut-mutlu rahat ve refah içinde olanını, talihi açık ve yâver gidenini), âdi oğlu âdiler teşkil etmedikçe Kıyamet kopmaz.” [Tirmizi, Sünen, Fiten 37, Hadis no: 2210]

Hz. Enes (r.a.) anlatıyor: “Rasûlullah (s.a.v.) buyurdular ki:

Kıyamet, ‘Allah Allah’ diyen bir kimsenin üzerine kopmayacaktır.” [Müslim, Sahih, İman 234, (148); Tirmizi, Sünen, Fiten 35, Hadis no: 2208] Yani kalben Allah-Allah diye zikreden zikr-i kalbî erbabı mü’minler yeryüzünde bulundukça Kıyamet kopmaz. Kıyamet onların üzerine değil, tamamen kötülerin üzerine kopar.

İbn Mes'ud (r.a.) anlatıyor: “Rasûlullah (s.a.v.),

Kıyamet sadece şerîr insanların (kötü, hayırsız kimselerin) üzerine kopacaktır!’ buyurdular.” [Müslim, Fiten 131, Hadis no: 2949]

Ebu Hureyre (r.a.) anlatıyor: “Rasûlullah (s.a.v.) buyurdular ki: “Allah Teâla hazretleri ipekten daha yumuşak bir rüzgârı Yemen'den gönderir. Bu rüzgâr, kalbinde zerre miktar iman bulunan hiç kimseyi hariç tutmadan hepsinnin ruhunu kabzeder.” [Müslim, Sahih, İman 185, (117)]

Yine Ebu Hureyre (r.a.) anlatıyor: “Rasûlullah (s.a.v.), yanındaki cemaate konuşurken, bir adam gelerek, “(Ey Allah'ın Rasûlü!) Kıyamet ne zaman kopacak?” dedi. Efendimiz (s.a.v.) konuşmasına devam etti, sözlerini bitirdiği vakit,

- “Sual sâhibi nerede?” buyurdular. Adam;

- “İşte buradayım ey Allah'ın Rasûlü!” dedi. Aleyhissalâtu Vesselâm Efendimiz,

- “Emanet zâyi edildiği vakit Kıyameti bekleyin!” buyurdular. Adam,

- “Emanet nasıl zâyi edilir?” diye sordu. Efendimiz,

- “İş, ehil olmmayana tevdi edildi mi Kıyamet'i bekleyin!’ buyurdular.” [Buhari, Sahih, İlm 2, Rikâk 35]

Ebu Hureyre (r.a.) anlatıyor: “Rasûlullah (s.a.v.) buyurdular ki:

Fırat nehri altın bir dağ üzerinden açılmadıkça Kıyamet kopmaz. Onun üzerine insanlar savaşırlar. Yüz kişiden doksan dokuzu öldürülür. Onlardan her biri, ‘Herhalde savaşı ben kazanacağım’ der (o ümitle savaşır).” [Buhari, Sahih, Fiten 24, Müslim, Sahih, Fiten 29, Hadis no: 2894; Ebu Dâvud, Sünen, Melahim 13, Hadis no: 4313, 4314; Tirmizi, Sünen, Cennet 26, H. no: 2572, 2573]

Hz. Enes (r.a.) anlatıyor: “Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdular:

Zaman yakınlaşmadıkça Kıyamet kopmaz. Bu yakınlaşma öyle olur ki, bir yıl bir ay gibi, ay bir hafta gibi, hafta da bir gün gibi, gün saat gibi, saat de bir çıra tutuşması gibi (kısa) olur.” [Tirmizi, Sünen, Zühd 24, Hadis no: 2333]

“Zamanın yaklaşması iki türlüdür:

1- Kıyamet’in yaklaştığı ve alametlerinin herkes tarafından görüldüğü zamandır.

2- Mesafelerin yakınlaştığı, eskiden bir günde bir haftada veya bir ayda varılabilen mesafelerin trenle, otobüsle yahut tayyare gibi vasıtalarla yakınlaşmasıdır.” [Süleyman Hilmi Tunahan k.s., nakleden, Ziya Sunguroğlu, Notların, s. 125]

Hz. Ali (r.a.) anlatıyor: “Rasûlullah (s.a.v. bir gün);

Ümmetim on beş şeyi yapmaya başlayınca ona büyük belânın gelmesi vâcip olur!” buyurmuşlardı. (Yanındakiler:)

- “Ey Allah'ın Rasûlü! Bunlar nelerdir?” diye sordular. Efendimiz (s.a.v.) saydı:

- Ganimet (yani millî servet, fakir fukaraya uğramadan sadece zengin ve mevki sahibi kimseler arasında dolaşan) tedavül eden bir metâ haline gelirse,

- Emanet (edilen şeyleri emânet alan kimseler, sorumlu ve yetkililer, memurlar) ganimet (malı yerine tutup, yağmalayıp nefislerine helal) kıldıkları zaman,

- Zekât (ödemeyi ibadet bilmeyip bir angarya ve) ceza telâkki ettikleri zaman.

- Kişi annesinin hukukuna riayet etmeyip, kadınına itaat ettiği;

- Babasından uzaklaşıp ahbabına yaklaştığı;

- Mescidlerde (rıza-yı ilâhi gözetmeyen husûmet, alış-veriş, eğlence ve siyâsiyâta vs. müteallik) sesler yükseldiği zaman.

- Kavme, onların en alçağı (erzel) reis olduğu;

- (Devlet otoritesinin yetersizliği sebebiyle tedhiş ve zulümle insanları sindiren zorba) kişiye, zararı dokunmasın diye hürmet edildiği;

- (Çeşitli adlarla imal edilen) içkiler (serbestçe) içildiği;

- İpek (haram bilinmeyip erkekler tarafından) giyildiği;

- (San'at, bale, konser gibi çeşitli adlar altında; bar, gazino, dansing ve salonlarda ve hatta televizyon ve filim gibi çeşitli vasıtalarla yaygın şekilde) şarkıcı kadınlar ve çalgı aletleri edinildiği;

- Bu ümmetin sonradan gelen nesilleri, önceden gelip geçenlere (çeşitli ithamlar ve bahanelerle) hakâret ettiği zaman artık kızıl rüzgârı, (zelzeleyi), yere batışı (hasfı) veya suret değiştirmeyi (meshi) veya gökten taş yağmasını (kazfi) bekleyin.” [Tirmizi, Sünen, Fiten 39, Hadis no: 2211]

Velhâsıl, hemen her seferinde hatırlattığımız gibi gene hatırlatmakta fayda mülahaza ediyorum; kıyamet alametleriyle alakalı bütün bu hususlar te’villidir ve o te’villeri de ancak Allah Teala’nın bildirdikleri bilir. Lüzumsuz ve faydasız yorumlara, tartışmalara girmemek gerekir.

Asıl önemli olan ve bize lazım gelen ise, “Kıyamet için ne hazırladığımız”dır. Nitekim Hz. Enes’ten (r.a.) şöyle dediği rivayet olunmuştur:

Bir bedevî Rasûlullah’a (s.a.v.),

- Kıyamet ne zaman kopacak? diye sordu. Efendimiz (s.a.v.),

- “Kıyamet için ne hazırladın?” buyurdu. Bedevî,

- Allah ve Rasûlü’nün sevgisini, dedi. Bunun üzerine Nebî (s.a.v.):

- “O halde sen, sevdiğin ile berabersin” buyurdu”. [Buhârî, Sahih, Edeb, 96; Müslim, Sahih, Birr, 161,163]

***

Netice olarak bizler, “…kıyamet kopmaya yakın vakit geldiği zaman Allah ın  dini yaygın mı olacak yoksa insanlar küfre mi dalacaktır?” tarzındaki bir sorunun muhatabı değiliz hiçbir zaman. Dolayısiyle bizim yapmamız gereken; kulluk vazifelerimizi ifa ve eda ile her an ona hazır olmaktır. Kaldı ki, hadislerdeki açıklamalardan o gün insanların ne halde olacakları, nelere dalmış bulunacakları da açıkça görülmektedir. 

Go to top