Selamün aleyküm hocam; iki sorum olacaktı:

1- Çocukken hac yapanlar,

2- Fakirken hac yapanlar.

Bunların durumu nedir? Çocuk ergenlik çağına gelip zengin de olunca, fakir iken hac yapan da gene zenginleşince tekrar hac yapmaları farz mıdır, gerekli midir? Bünyamin Aygün - Facebook

*******

Ve aleyküm selam.

1) Öncelikle haccın kimlere farz olduğunu hatırlamamızda fayda var.

Bilindiği üzere hac, bulüğ çağına gelmiş, akıllı, kudreti olan (fiziken ve maddeten durumu müsait olan) Müslümanlara farzdır. Bu itibarla hür olmamak yani esaret, hapis, borçluluk, yol emniyetinin olmaması, hastalık, kadın için mahreminin bulunmaması hac ibadetinin engelleridir. Bunların dışındaki başka şeyler, dünya meşgaleleri, hac farîzasının yerine getirilmesine mâni değildir.

Çocukların haccına gelince…

İbadetlerde mükellef olmak esastır. Sabî iken hacca götürülen bir çocuk, büyüyünce maddi imkâna sahip olduğunda tekrar hac yapması gerekir. Mükellef olmadan yaptığı hac, nafile hac olur.

Hâsılı; çocuklara yaptırılan hac, bülûğa erdikten sonra şartlarının gerçekleşmesiyle kendilerine farz olacak haccı düşürmez. [Bkz. el-Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, 3, 205] Çünkü çocukluk dönemindeki hac bir alıştırmadır. İslâm idrâkini ve iman şuurunu mayalandırmadır. Hacda tecelli edecek ilahi rahmetten çocuğu nasiplendirerek geleceğine müsbet bir katkıda bulunmaktır. Ayrıca ebeveyn hakkında da ahiret hayatı için bir yatırımdır.

***

2) Şer’î ölçülere göre fakir iken hac yapanların durumu

Yani eğer bir kimse kendisine farz olacak kadar zengin olmadığı halde hacca gitmiş olsa, daha sonraki yıllarda kendisine hac farz olacak kadar servete sahip olduğunda -çocuklarda olduğu gibi- tekrar hacca gitmesi farz olur mu?

Mesela hac kafilesinde vazifeli olarak gidenlerin bir kısmı, hac kendilerine farz olmasa da orada hac yapıyorlar. Bunların zengin olmadıkları halde yaptıkları bu hacları, yeterli sayılıyor mu? Yoksa sonra zengin olunca yeniden hac yapmaları gerekir mi?

- Hayır, bu durumdaki kişilerin tekrar hac yapması icap etmez. Yukarıda da belirttiğimiz üzere hac, Kâbe'yi ziyarete gücü yetenlere farz olur. Bu sebeple kişi, oraya varıp da Kâbe'yi görünce ziyarete gücü yeter hale gelmiş olduğundan, hac onlara da farz olur; dolayısiyle yaptıkları hac, kendilerine farz olan hac yerine geçer. Böylece zengin de, olsa fakir de olsa yüklendiği mükellefiyeti yerine getirmiş olur. Bu sebeple, daha sonra mâlî imkânlarının değişmesiyle kendisine yeniden hac farz olmaz. Bunun içindir ki, yol parası olmayan fakat ilâhî aşk kendisini iyice kapladığı için yaya olarak yola çıkıp, gece-gündüz çöllerde kum teperek Kâbe’ye varan fakirin haccı da farz olan hac yerine geçer. Bu fakir kimsenin sonra zengin olması halinde yeniden hacca gitmesi gerekmez.

Ve yine, şu ya da bu hizmetle vazifeli olarak giden işçilerin, meslek erbabının orada yaptıkları hacları, kendilerine farz olan hac yerine geçtiğinden, daha sonra zengin olunca yeniden hacca gitmeleri icap etmez. 

Go to top