selamün aleyküm hocam, yolculuk esnasında hareket halindeki otobüs, tren ve gemilerde namaz kılınabilir mi, kılınırsa nasıl kılabiliriz? aytekin günebakan
Ve aleyküm selam kardeşim;
Yürümekte olan bir araba, yürür halde olan hayvan hükmündedir. Onun için bir zaruret -vaktin çıkması gibi- bulunmadıkça yürür halde olan araba üzerinde farz ve vacip namazlar kılınamaz. Yerde duran araba ise, yer üzerindeki bir sedir ve bir taht gibidir, üzerinde herhangi bir namaz kılınabilir. [Bilmen, Ö.N., Büyük İslam İlmihali, Üçüncü Kitap, Md. 95]
Vasıtalar, ayakta namaz kılınabilecek gemiler, deniz ötobüsleri olabileceği gibi, koltukta oturmanın dışında hareket imkânı olmayan kara ve hava vasıtaları da olabilir.
Ayakta namaz kılınabilecek gemi, deniz otobüsü ve benzeri vasıtalarda namaz, bilinen şekliyle kılınır. Hatta deniz otobüslerinin kendilerine mahsus mescitleri de, Kıble'yi gösteren işaretleri de vardır.
Yalnızca koltukta oturarak seyahat edeceğimiz kara ve hava vasıtalarında alınması gereken ilk tedbir, namaz vakitlerinde durmayacağını bildiğimiz ya da tahmin ettiğimiz takdirde, bu vasıtalara abdestli olarak binmektir. Çünkü abdestiniz varsa mecbur kalınca hemen namazı koltukta rükû ve secdeleri ima ile kılma imkânı var demektir. Tabii bu esnada secde için rükudan biraz daha fazla eğilir. Secde için karşı koltuğa başını koyması gerekmez, bu mekruhtur.
Yüzüp gitmekte olan bir gemi içinde, bir özür olmaksızın bütün namazlar oturularak kılınabilir. Fakat ayakta kılmak daha faziletlidir. Bu hüküm, İmam-ı Azam'a (rh.) göredir. İmameyn’e (iki imama yani İma Ebu Yusuf ve İmam Muhammed rahımahumallah) göre, baş dönmesi gibi bir özür bulunmadıkça, yürüyen gemi içinde farz namazlar oturularak kılınamaz; çünkü kıyam (ayakta durmak), bir rükûndür; bir özür bulunmadıkça namazın bir rüknü terk edilemez. İmam-ı Azam'a (rh.) göre ise, gemide baş dönmesi galiptir; galip ise muhakkak / gerçeklik / kesinlik kazanmış hükmündedir. [Bilmen, Ö.N., a.g.e., Üçüncü Kitap, Md. 96]