Selamünaleyküm Hocam... Öncelikle çalışmalarınızda başarılarınızın devamını dilerim.. Hocam malumunuzdur ki Türkiye’deki traş bıçakları özür dileyerek; At kılı,Hınzır kılı ve Porsuk kılından üretilmektedir.Bununla beraber At ve Porsuk kılından üretilen fırçalar fiyatının yüksekliği nedeni ile tercih edilmemektedir.Hınzır kılı traş fırçası ile traş olmanın bir sıkıntısı var mıdır? Söbüçovalı
*******
Ve aleyküm selam.
Güzel temennileriniz için teşekkür eder, huyır-dualarınızın devamlı olmasını beklerim.
Bildiğim kadarıyla sadece Türkiye’de değil dünyanın hemen her yerinde traş fırçaları söz konusu hayvanatın kıllarından da imal edilmektedir. O bakımdan bu hususlarda son derece hassas ve dikkatli davranıp, domuz kılından imâl edilmiş mâmullerden mutlaka kaçınmamız gerekir. Domuzun eti helâl olmadığı [En’âm suresi, 145] gibi, diğer organları da âlimlerimizin içtihadıyla bu hükme dahildir; dolayısiyle hiçbir şeyi caiz değildir ki, kılını kullanmak caiz olsun.
***
A ç ı k l a m a
Malum olduğu üzere eti yenilmeyen hayvanların etinden, hayatî bir zaruret olmadığı müddetçe istifade edilmez. Ancak normal hallerde, ihtiyaç olursa kılından, kemiğinden ve boynuzundan, tabaklandığı zaman da derisinden faydalanmak caiz ve mümkündür. Fakat domuzun eti, yağı ve diğer parçaları hiçbir şekilde temiz olmayıp, yenmesi ve kullanılması caiz değildir.
Ancak İmameyn (İmam Ebû Yusuf ve Muhammed rahımehumallah) ile İmam Şâfiî’ye (rh.) göre, hınzırın kıllarından badana fırçası yapılması ve bununla ayakkabı dikilmesi caizdir. Hatta bu kıldan bir miktar az bir su içine düşecek olsa, İmam Muhammed’e (rh.) o suyu temizlikten çıkarmaz. Çünkü bu kılların alelıtlak (umumî olarak) istifadeye müsaade edilmesi taharetine (temizliğine) delildir. Fakat İmam Ebû Yusuf’a (rh.) göre, bu istimal (domuz kılından yapılan fırçaları kullanmak) hakkındaki müsaade bir zarurete mebnîdir. Suya düşmesi hâline şâmil değildir. [Bkz. Bilmen, Ö.N., Büyük İslâm İlmihali, s. 419]
Fıkıh kitaplarımızın çoğunda, bilhassa el-Mevsılî’nin el-İhtiyâr’ında, İmam Muhammed’in (rh.) fetvasına yer verilirken, bunu ancak zarurî hallerde, ayakkabıcıların kullanmalarının caiz olacağı belirtilmektedir. [A.g.e ve m., 1, 17]
Bu husustaki görüşleri sıralayan İbn Âbidin ise, son olarak şöyle demektedir: “Dürer’de bildirildiğine göre, İmam Muhammed (rh.), domuz kılının temiz olduğuna zaruretten dolayı cevaz vermiştir. Çünkü ayakkabıcıların onu kullanmaya ihtiyacı vardır. Allâme Makdisî (rh.) ise, ‘Bizim zamanımızda ayakkabıcıların buna ihtiyaçları kalmamıştır. Bundan dolayı temizliğine hüküm vermeye sebep olan zaruret ortadan kalktığı için, kullanılması caiz değildir’ demiştir.” [Reddü’l-Muhtâr ale’d-Dürri’l-Muhtâr, 1, 138]
Her ne kadar İmameyn ve İmam Şâfiî (rahımehumullah) zarurî hallerde domuz kılının kullanılmasına cevaz veriyorsa da, bundan iki asır önce yaşayan allâme Makdisî rahmetullahi aleyh bu zaruretin ortadan kalktığını söylemektedir. Çünkü o işi görecek başka âletler bulunmuş ve kullanılmıştır.
Zamanımızda ise böyle bir zaruretten bahsetmek ve kullanmak için çare aramak ihtiyacı, hâliyle ortadan kalkmıştır. Çünkü teknolojinin getirdiği yenilikler sayesinde birçok mâmul sunî maddelerden yapılabilmektedir. Bu, her türlü işte kullanılan fırçalar için de söz konusudur.
Binaenaleyh bunun için, şüphe ve tereddüde düşmeden, ya caiz olan hayvanların kıllarından ya da sunî maddelerden yapılmış olan fırçaları kullanmak en iyisidir. Kıldan yapılan fırçaların bazılarında domuz kılının kullanıldığı bazı imâlatçılar tarafından bildirilmektedir. Bundan dolayı, her türlü fırçada ve bilhassa sakal ve diş fırçalarında mutlaka helâl olanını kullanmalıyız.