kurban kesımınde sayısının sevapla ılgısı varmıdır. ornegin dana kesılecekse 4 kısı kesınce mı yoksa 5 kısı kesınce mı sevaptır.yada 7 kısı mı kesınce 6 kısı mı kesınce sevap. yada nıyet mı onemlı bu konu hakkında aydınlatrmısınz? sefa
*******
Cenab-ı Hak buyuruyor ki:
“Elbette onların (kurbanların) etleri ve kanları Allah'a ulaşmayacaktır. Ancak O'na sizin takvanız erecektir. Onları bu şekilde size musahhar kıldı (sizin buyruğunuza verdi) ki, sizi hidayete erdirdiğinden (doğru yolu gösterdiğinden) dolayı, Allah'ı tekbir ile yüceltesiniz. (Ey Muhammed!) Muhsinleri (vazifelerini güzelce yapan iyilik sevenleri) müjdele!” [Hac suresi, 37]
Demek ki kurban amelinde de aslolan takva. Bununla birlikte amelin adedi / kemmiyeti de arttıkça elbette keyfiyeti / ecri de artar. Bir kurbanın sevabı ile iki kurbanın sevabı, bir hissenin mükafatı ile üç hissenin mükafatı aynı olmaz. Ne kadar çok kurban kesebilirseniz, ne miktar fazlaca hisseye sahip olursanız karşılığı da o nisbette fazlalaşır.
Hz. Cabir b. Abdullah’dan (r.anhuma) rivayete göre Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Veda Haccı’nda kurban edilmek üzere 100 deve getirtmişti. 63 yaşında olduğundan her bir senesi için birer deve kurban olmak üzere bizzat kendisi kesmiş, geri kalanları da Hz. Ali’ye (r.a.) kestirmiştir. [Bkz. Ahmed Davudoğlu, Bülûğu’l-Meram Şerhi-Selâmet yolları, Sönmez Neşriyat, İst., IV, 196] Adedin ehemmiyeti olmamış olsa, ümmetine örnek olmak noktasında niçin böyle bir yola başvuruacaktı!
Ayrıca düşünün; niyet, ihlâs ve takva yönünden aynı olan 2 rek’at namazla, 4-6-8-10… rek’at namazın sevabı hiç aynı olur mu? Tabii bu tek-tek kişiler için böyle. Fakat büyükbaş bir hayvanı bir, iki, üç veya dört-beş-altı-yedi kişinin kesmesi hususunda toplam fazilet bakımından bir fark olmaz. Üç kişi kestiğinde herkes bunun sevabından niyeti-takvası ve hissesi nisbetinde nasiplendiği gibi, beş-altı-yedi kişi kestiğinde de bunun sevabı yine hissedarlara hisseleri nisbetinde taksim olunacaktır. Yani yekün sevap bakımından bir değişiklik olmaz; yalnız et miktarındaki paylaşmada olduğu gibi, manevi mükafattan nasiplenme bakımından da bir farklılık olur elbette.