S.a. hocam. Banyo adabını izah eder misiniz?
Soru: Sümmani Akburak tarafından yazıldı. Kategori: Soru - Cevap
*******
Ve aleyküm selam kardeşim;
Anladığım kadarıyla banyo’dan kastınız gusül olsa gerek. Bildiğiniz gibi gusül, cünüplük, hayız ve nifastan çıkmak için ağız ve burnun içi dahil bütün vücudu yıkamaktır.
Gusül; cinsî münâsebet ve ihtilâm sebebiyle, hayız ve nifasın bitmesiyle icap eder. İhtilâm, uyku halinde meninin tenasül uzvundan şehvetle dışarı çıkmasıdır.
Guslün farzları; ağza ve burna su vermek, bütün bedeni iğne ucu kadar dahi kuru yer kalmamak üzere yıkamaktır.
Guslün sünnetleri / belli-başlı âdâbı ise şunlardır:
- Niyet etmek,
- Besmele çekmek, (Eğer banyoya girmeden mesela kapı önünde 'Eûzü billâhi mine'l-hubsi ve'l-habâis' duasını okumuşsak ya da Eûzü-Besmele çekmişsek bu yeterli olur. Ama banyoya girdikten sonra Eûzü-Besmele içten söylenmelidir.)
- Önce avret mahallini yıkamak;
- Evvela başına, sonra sağ, daha sonra sol omuzuna üçer defa su dökmek ve her defasında vücudu ovmak,
- Avret mahallini örtülü tutmak, gereksiz-zaruretsiz bakmamaktır.
Şimdi de dilerseniz bütün bunları toparlayıp sünnet üzere / âdâba uygun şekilde gusül abdesti nasıl alınır, onu görelim.
Gusle niyet edilir. Besmele çekilip eller yıkanır. Temiz olsalar dahi ön ve arka avret yerleri yıkanır. Ardından tam bir namaz abdesti alınır. Eğer, ayakların altında su toplanıyorsa onların yıkanması en sona bırakılır. Bu abdesti alırken ağız ve burna su bolca çekilip mazmaza ve istinşak yapılır. Çünkü bu yıkama ile gusüldeki farz olan ağız ve burna su verme işi de yerine gelmiş olur. Abdest bittikten sonra başa üç defa su dökülür ve her döküşte ovulur. Bu esnada, sakal-bıyık ve saç altına suyu ulaştırmak lâzımdır. Sonra sağ omuza üç defa su dökülür ve her döküşte vücut ovulur. Ardından sol omuza üç defa su dökülür ve her döküşte yine vücut ovulur. Hâsılı vücudun tamamı, göbek çukuru dâhil hiç kuru yer kalmayacak şekilde ovularak yıkanır.
Banyo âdâbı ile ilgili diğer bazı hususlar…
· Kapalı bir yerde, tek başına olduğunda üstünde bir şey yokken yıkanmak şer’î bakımdan caizdir; yani çıplak olarak alınan abdest geçerlidir, haram olmaz. Ancak edep bakımından avret yerlerini örtmek daha güzeldir, takvâ bunu gerektirir.
· Yüce dinimiz İslâm, mahza edep dinidir. Banyo hususunda da mü’min için münasip olan, âdaba uymaktır. Yani sadece cevazla yetinmeyip faziletli olanı yapmaktır. Bu cümleden olarak;
· Banyo yapmadan önce mümkünse misvakla dişlerimizi temizlemeliyiz.
· Banyoya, Allah’ın huzuruna tertemiz çıkmak gibi güzel bir düşünce ve niyetle ve sol ayağımızla girmeli. Girerken de “Eûzü billâhi mine’l-hubsi ve habâis [Maddî-manevi pisliklerden (erkek ve dişi kötü cinlerinin şerlerinden) Allah'a sığınırım]” demeliyiz.
· Banyoyu, kimsenin göremeyeceği şekilde kapatmalı, bu esnada dahi setr-i avrete riayet etmeli ve mümkünse bir peştamalla örtünmelidir.
· Suyu lüzumundan fazla kullanmamalı, israftan kaçınmalıdır.
· Banyoda suyun sıcaklığı gibi ürperten hallerde Cehennemi düşünmeli, bununla Cehennem arasında mukayesede bulunup ibret almaya çalışmalıdır.
· Banyoda zaruret hali dışında konuşmamalı; asla âşikâre dua, zikir, istiğfar, salavât, Kur'an ve saire okunmamalıdır. Okuması gerektiğinden, bunları kalben / gizlice okumalıdır.
· Zaruret halleri dışında akşama yakın, akşam ile yatsı arasındaki vakitlerde banyoya girmemelidir.
· Banyoda su dökünürken ayakta su dökünmeli, oturarak su dökünmemelidir. Eğer yere dökülen sular üzerimize sıçramıyorsa oturarak da yıkanılabilir.
· Banyoda küçük abdest bozmamalı. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bu hususun üzerinde önemle durur ve buyururlar ki: "Sizden biriniz banyo yaptığı yere idrar etmesin. Sonra bu idrar ettiği yerde abdest almasın. Vesvesenin çoğu bundan ileri gelir." [Tirmizî, Sünen, Tahâreh, 17; Nesâî, Sünen, Tahâreh, 6]
· Banyo, yıkanan kişi tarafından güzelce temizlenir. Nahoş görüntülere meydan verilmez. Sabun, saç ve pis su artıkları giderilir, kirli olarak bırakılmaz. Ayrıca kirli çamaşır da asılmaz..
· Herkesin özel banyo havlusu / peştamalı olur ve kendi peştamalını kullanır.
· Banyodan evvel saç, bıyık gibi yerleri uzamışsa düzeltmeli ve kısaltmalıdır.
· Her hafta etek tıraşı olmak, bıyıkları kısaltmak, koltuk altını temizlemek, tırnakları kesmek sünnettir. Bunları kırk günden fazla yerine getirmemek -bütün mezheplere göre- mekruhtur. Hanefilere göre bu harama yakın yani tahrimen mekruhtur. Şayet başındaki saçını da tıraş etmeyi adet edinmişse, onu da haftada bir tıraş etmesi sünnettir. [Bkz. el-Cezerî, el-Fıkhu ale’l-Mezahibi’l-Erbaa, 2, 44-46; Zuhaylî, el-Fıkhu’l-İslamî, 1, 311] Bu temizlikleri de banyodan önce yapmek âdaptandır.
· Kestiğimiz tırnakları, tüyleri bir şeye sararak toprağa gömmeli ya da yakmalıyız. Eğer bu mümkün olmaz ve çöpe atmamız gerekiyorsa, hiç olmazsa gene bir şeye sarılı olarak atmalıyız.