selamun aleyküm hocam, bir müslüman özürsüz olarak üç defa cumaya gitmezse karısindan boş olur diye bir laf dolaşıyor ortalıkta, bunun doğruluk derecesi nedir? bu konudu gerçi çeşitli görüşlerde var, açıklık getirebilir misiniz? Allaha emanet olunuz. a. lütfi karaca – İstanbul
*******
Ve aleyküm selam.
Değerli kardeşim;
Fıkhî kaideler arasında bir erkeğin nikâhının düşmesi için;
- Ya hanımını boşaması,
- Ya kaadî’nin boşaması (hâkimin boşama hükmü vermesi),
- Ya da -Allah korusun- kişinin mürted olması yani dinden çıkmış olması gerekir.
Buna göre cuma namazını, farziyetini inkâr etmediği halde terk eden bir insan günahkârdır. Ama kat’iyen kâfir ya da mürted değildir ki nikâhı düşsün… Fakat cumanın farz oluşunu inkâr ediyorsa, elbette ki imanıyla beraber nikâhı da düşer. Zira mü’mine bir kadın, ilmî ifadesiyle “ihtilâf-ı din (din farklılığı / ayrı dinde bulunma)” anlayışından dolayı kâfir biriyle evlenemez, evli idiyse evliliği devam edemez.
Şayet bu soru, halk arasında söylenegelen ve hadis denilerek Rasûlullah Efendimize isnad edilen, "Üç cumayı üstüste mazeretsiz olarak terk eden kâfir olur" sözünden dolayı soruluyorsa, bu doğru değildir. Zira böyle bir söz, hadis kriterleri açısından kabul görmez. Fakat "Cuma namazını mazeretsiz olarak terk edenin kalbinin mühürleneceği" [Ebû Dâvûd, Sünen, Salât, 204; Tirmizî, Sünen, Cuma, 7; Neseî, Sünen, Cuma, 2; İbn Mâce, Sünen, İkâme, 93; Mâlik, Muvatta', Cuma, 20; Ahmed, Müsned, 3, 332] ve bazı rivayetlerde de, iki yakasının bir araya gelmeyeceğine dair beyanlar vardır. Bunlar ise nikâhın düşmesini gerektirecek haller değildir. Bu ifadeler, o fiilin vebâlinin büyüklüğüne ve sakınılması gerektiğine işarettir.
Evet, Rasûlullah Efendimiz (s.a.v.) cuma namazını terk eden kimse hakkında, "Kim cumayı üç defa terkederse, Allah onun kalbini mühürler” buyurmuş ve görüldüğü üzere bunu üç adediyle kayıtlamıştır. Başka bir hadislerinde de, "Kim cumanın hakkını hafife alarak ya da önemsemeyerek terk ederse, Allah onun kalbini mühürler” buyurmuşlar… [Bkz. Neseî, Sünen, Cuma, 2; İbn Mâce, Sünen, İkâme, 93; İmam Mâlik, Muvatta', Cuma, 20] Böylece dînî mükellefiyetlerle istihfafta bulunma / hafife alma ve onları önemsememenin ne kadar büyük bir cürüm olduğunu açıklamışlardır. Bu hadis-i şerif, terkin tekrarı durumunda ortaya çıkacak günahın, bir defa işlenmesi durumunda söz konusu olandan çok daha büyük olduğuna delâlet etmiş olmaktadır. Yoksa nikâhın düşmesiyle herhangi bir alakası yoktur.