Selâmün aleykum hocam, Abher namazi var mıdır? Bilgi verirmisiniz? Burhan Erbil – Facebook

*******

Ve aleyküm selam kardeşim;

Sûfizâde Seyyid Hulûsi’nin (rh.) “Mecmau’l-Âdâb”ı ile Seyyid Ali Zâde’in (rh.) "Şir’atü'l-İslâm" isimli kitaplarında, bu isimle açıklanan bir namazdan bahsediliyor:

İkinci rek’atta, oturulunca et-Tehıyyâtü'den sonra Salli ve Bârik okunur. Üçücü rek’ata kalkınca da, ikindinin sünneti gibi Sübhâneke’den başlanır.

Her rek’atta bir Fâtiha, on defa Kadir suresi okunur ve rükûdan önce, on beş defa "Sübhânallahi velhamdülillâhi ve lâ ilâhe illallahü vallâhü ekber" tesbihi okunur, sonra rükûa varılır, rükûda üç defa "Sübhâne Rabbiye’l-azıym" dendikten sonra rükûda yukardaki tesbih üç defa okunur. Sonra doğrulup, kavmede / ayakta iken aynı tesbih üç defa daha okunur. Ardından secdeye varılır, üç "Sübhâne Rabbiye’l-a’lâ"dan sonra, aynı tesbih beş defa okunur. Daha sonra ikinci secdeye gidilir. İki secde arasında tesbih okunmaz.

Diğer üç rek’at da böyle tamamlanır. Selâmdan sonra konuşmadan Kadir suresi on defa okunur. Akabinde aynı tesbih otuz üç defa okunup "Cezallâhü Muhammeden annâ mâ hüve ehlühû" denir.

Hazret-i Ömer (r.a.) şöyle buyurdu:                                                                              

"Bir mümin, Abher namazını kılıp da Rasûlullahı (s.a.v.) rüyasında görmezse, ben Ömer değilim. Yemin ederim ki, Allah Teâlâ, bu namazı kılanın işini görür, dilediğini verir, günahı ne kadar çok olsa da, hepsini affeder, ölürken susamaz, kabrine çiçekler döşenir. Kabrinden kalkarken de, başına keramet tacı konur."

Hazret-i Ali (r.a.) de,“Rasûlullahı (s.a.v.) görmek istediğim zaman, Abher namazını kılarım.” buyurdu.

***

Zikri geçen namazla alakalı, ahlâk ve âdâba dair bu iki kitapta geçen bilgiler özetle böyledir.

Ancak, böyle bir namaz Kur’an’da, hadis kaynaklarında, dört mezhebin fıkıh kaynaklarında, hatta İmam Gazalî (k.s.) hazretlerinin İhyâu Ulûmiddîn’i gibi nasihatla-tasavvufla alakalı eserlerde yer almamaktadır!

Bir de sık sık hatırlattığımız üzere Müslümanların, bâhusus tasavvufla alakadar olan maneviyat erbabı mü’minlerin, her okudukları, duydukları amel ve ibadetlere sarılmak yerine, kendilerine tavsiye edilenlere devam etmelerinin muvafık olacağını bilmeleri gerekir. Lakin merak edip kılmak, tecrübe etmek isteyene de bir diyeceğimiz olamaz elbette. Dileyen kılar, dileyen de söylediğimiz istikamette hareket eder. 

• Önceki
• Sonraki