Selamun aleyküm halis abi; bir sorum olacak, başkası için istifar yapılabilir mi, yapılırsa nasıl yapılır? Tunahan Çelebi
*******
Ve aleyküm selam sevgili Tunahan;
Evet, kendimiz için olduğu gibi başkaları için de istiğfarda bulunabiliriz. Bu başkaları hayatta da olabilir, vefat etmiş de olabilir, fark etmez. En basit misâli, namazların son ka’desinde Tahiyyat ve salavâtlardan sonra dua makamında okuduğumuz ayetler değil midir:
1- “Rabbenağfirlî veli-vâlideyye ve li’l-mü’minîne yevme yeqûmü’l-hisâb.” Meali: “Ey Rabbimiz! (Amellerin) hesap olunacağı gün beni, ana-babamı ve müminleri mağfiret eyle (bağışla)!" [İbrahim suresi, 41]
2- “Rabbenâ âtinâ fi’d-dünyâ haseneten ve fi’l-âhireti haseneten ve qınâ azâbe’n-nâr.” Meali: “Ey Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi ateş (Cehennem) azabından koru!” [Bakara suresi, 201]
Başkaları için yapılacak istiğfar da, gene kendimiz için yaptığımız istiğfar gibidir. Nasıl kendi günahlarımızın affını-bağışlanması istiyorsak Hz. Allah’tan, onların da günahlarının, hata ve kusurlarının affını isteriz. Biraz önce zikrettiğimiz ayetlerde olduğu gibi…
Başkaları hakkında böyle istiğfarda bulunup günahlarının affına sebep olabileceğimiz gibi, ayrıca yaptığımız bedenî, malî, hem bedenî hem malî ibadetlerin; yani kıldığımız namazların, yaptığımız hatimlerin - zikirlerin, çektiğimiz tesbihlerin, verdiğimiz sadakaların, hayır ve hasenatın, ifa ettiğimiz hac ve umrelerin sevabını da onların ruhlarına da göndermek / hediye etmek suretiyle ahiretteki makam ve mertebelerinin yükselmesine de vesile olabiliriz. Nitekim Ebu Hureyre'den (r.a. v. 58/678) rivayet edilen bir hadis-i şerifte, Rasûlullah Efendimiz (s.a.v.), Allah (c.c.) ile ölen kişi arasında cereyan eden şu konuşmayı haber vermiştir:
- “Allah Teâlâ, sâlih kulunun Cennet'teki derecesini yükseltir. Bunun üzerine kul:
- Yâ Rabbi! (Derecemdeki) bu (yükselme) nereden (hangi sebepten)dir? diye sorar. Cenab-ı Hak ona şöyle buyurur:
- Oğlunun senin için yaptığı istiğfar sebebiyledir.” [İbn Mâce, Edeb, 1]
İmam Eş'arî (rh.) de (v. 324/936) Makâlâtu'l-İslâmiyyîn adlı eserinde (s. 282), muhaddisler ile Ehl-i Sünnet âlimlerinin çoğunluğunun, dua (ve istiğfar) ile sadakanın Müslümanlara ölümlerinden sonra da fayda vereceğine inandıklarını kaydetmektedir. Bunda şüphe yoktur. Yeter yapabilelim.