Merhaba Hocam. Cenabı Hakk, Ümmeti Muhammede afiyetler ve güzellikler versin.

Zemzem suyunu içerken, bazı insanlar elini başına koyup içiyor. Bazıları da bu uygulamayı yapmıyor. Eli başına koymanın sünnette yeri var mıdır? Dini kaaynaklarda böyle bişey geçiyor mu?

******* 

Merhaba kardeşim; güzel ve samimi dualarınıza hudutsuz 'amin'ler...

Âdapla alakalı kaynaklarda böyle bir şeye rastlayamadık. Onun için de, bkz. ZEMZEM: Başkasını değiştiren kendisi değişmeyensu ana başlıklı makalemizin ‘Zemzem’i içme âdabı’ ara başlığındaki maddeler arasında ‘eli başa koyma’ yoktur. Ancak tabii ki her şeyi de nassların / kaynakların sarih ifadelerinde aramamak gerekir. O bakımdan âcizane kanaatimiz; meseleyle ilgili işaret, iktiza ve delâletlerle bâtınî yönünün de göz önünde bulundurulup değerlendirilmesi, neticenin sıhhati bakımından herhalde daha isabetli olur.

Mesela, söz konusu uygulamaya İslâm’ın bâtınî cihetinden baktığımızda, bunun şeâire hürmet şumûlüne girdiğini görürüz. Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor: “Muhakkak ki Safâ ile Merve Allâh’ın şeâirinden (nişânelerinden-alâmetlerinden-hürmet gösterilmesi gereken sembollerinden)dir…” [Bakara suresi, 158] Zemzem de malumunuz, Safa ve Merve ile irtibatlıdır; dolayısiyle hürmet edilmesi gerekir.

Bilindiği gibi atamız Hz. İbrahim (a.s.) bırakıp gittikten sonra, bu vâdide Hz. Hacer ile oğlu Hz. İsmail susuzluktan son derece daralmışlardı... Hacer vâlidemiz, ciğerparesi olan oğlunu Harem mevkiine koymuş, su aramak için tepeden tepeye koşmuştu... Bu sırada Cenab-ı Mevlâ-yi zû’l-Celâl yardımını göstererek Zemzem kuyusunun yerinden su fışkırtmış ve son dereceye gelen zarûret-ihtiyaç hallerinde imdatlarına yetişmişti... [Bkz. Elmalılı, Hak dini Kur’an Dili, Eser Kitabevi, İstanbul, 1971, 1, 556]

İşte Zemzem, tam da ayet-i kerimede sarâhaten isimleri zikredilen bu iki şeâir (tepe) arasındaki sa’y esnâsında tezahür etmiştir. Binaenaleyh Müslümanlar için mukaddestir. Mukaddesata hürmet ise, kalplerdeki takvâ ile mütenasip / orantılıdır. Nitekim ayet-i celilede, “…Kim Allah’ın şeâirini ta’zim ederse, (onlara saygılı davranırsa), şüphesiz ki bu, kalplerin takvâsındandır” [Hacc suresi, 32] buyrulmuştur. Kişi, dinin mukaddeslerine / alâmetlerine / sembollerine kalbindeki takvâsı nisbetinde saygı ve hürmette bulunur. Mukaddesata hürmetle alakalı geniş bilgi için bkz.

http://halisece.com/islami-makaleler/160-islamda-tazimus-seair-mukaddesata-hurmet.html

Sonuç: Dünyada bile belli makam ve mevkilerdeki insanların karşısında hürmeten üstlerine başlarına dikkat edip önlerini ilikleyenler, Zemzem’le alakalı bu saygıyı da yadırgamamalı, bunu şeâire / mukaddesata hürmet çerçevesinde değerlendirmelidirler. 

Go to top