Selamun aleykum..Hocam nasılsınız?Hocam yıllardır camilere girdiğinde dikkatimi çekmiştir..Cami içerisinde duvalarda olan lafızlar dışındaki süs motifler ve işlemeler tam olarak neyi ifade etmektedir?Bakıldığında bu işlemeler motifler güzel dursada tam olarak neyi ifade etmektedir oda anlaşılamamaktadır..Yıllar önce bir kardeşimiz de aynı konuya değinmişti..Camilerin içerisinde hiç bir motif ve işlememenin olmaması tamamen sade olması gerektiği hususunu dile getirmişti ve bu bağlamda ibadethane olan yerlerin daha sade olması gerektiğini de söylemişti..Burada elbet yapılan motif ve işlemeler camiye özen duyulması ile alakalı ise bundaki ölçü ne olmalıdır?Bu konuda bilmemiz gereken malumat nedir inşaAllah?Selam ve dua ile Hocam..Allah razı olsun..
*******
Ve aleyküm selam. Teşekkür ederim. el-Hamdülillah, iyilik-güzellik… Bilmukabele hayır-dualar...
Camilerdeki söz konusu motiflerin hiç biri lâalettayin çizimler-karalamalar değildir. Onların herbirerinin farklı ifadeleri, idrâk sahipleri için derin ve geniş anlamları vardır. Merak edenlerin Sanat Tarihi’yle ilgilenmeleri gerekir. Bâhusus Selçuklu, Osmanlı mimarî, estetik ve sanat eserleriyle… Bunlar bu formatta öyle üç-beş kelimeyle anlatılıp hazzına-zevkine varılabilecek mevzular değildir.
Mesela bunlardan en çok merak edilen motiflerden biri, Mimar Sinan rahmetullahi aleyhin ustalık eserim dediği Selimiye Camii’ndeki ‘Terslâle Motifi’dir. Müezzinler Mahfeli'nin kuzeydoğu yönünde; köşedeki mermer ayağında, bir küçük terslâle motifi bulunur. Yaygın efsâneye göre bu lâle, Cami arsasının sahibi olan ve burada lâle yetiştiren kişinin, arsaya Cami yapımı için çıkardığı güçlük, verdiği sıkıntı ve ters tutumunu sembolize etmektedir.
Bazılarına göre caminin yapımında çalışan kör bir ustanın ürünü olan bu lâle hakkında, halk arasında başka inanışlar da vardır. Mesela, Allah lafza-i celâli ve lâle kelimelerinde aynı harfler bulunması sebebiyle bu çiçeğe tasavvufî açıdan esrarlı bir mânâ kazandırılmış ve mukaddes sayılmıştır. Ayrıca eski(mez) harflerle yazılmış lâle lafzı tersten okunduğunda, pâk ecdâdımız Osmanlılar'ın kudsî alameti olan hilâl olmuş olur.
Bir başka değerlendirme de, Mimar Sinan'ın (r.aleyh) o günlerde hastalanan ve ölen Fatma adındaki torunu ile ilgilidir. Buna göre, zaten kalın boğumuyla yeteri kadar bozulmuş lâle motifi, Koca Sinan'ın torunuyla ilgilendiği ve moralinin bozuk olduğu günlerde bir kalfa tarafından buraya kondurulmuştur.
Evet, bu haliyle Selimiye'deki terslâle motifi, ziyaretçilerce, günümüzde de en çok merak edilen cami unsurlarından biridir ve farklı efsaneleri olma hususiyetini sürdürmektedir.
Müezzinler Mahfeli'ndeki terslâle dahil, Selimiye Çinilerinde değişik boy, renk ve biçimde 101 ayrı türde lâle motifi kullanıldığı tesbit edilmiştir.
Selimiye Camii'nde sıvaüstü ve ahşap boyama kalem işlerinde de değişik Lâle motifleri mevcuttur.
Camilerde malum, Kıble yönünde duvarda bulunan ve imamlık edene ayrılmış olan oyuk (girintili yer anlamına gelen mihrab), Selimiye'de tamamen mermerden yapılmıştır. Kabartma çiniler ile süslenmiş, enfes bir hat ve üslûpla ‘Âmene’r-rasûlü…’ ile ‘Fâtiha’ suresi işlenmiştir. Çini kaplama camide muhteşem bir manzara oluşturmuştur.
Mihrab duvarındaki girinti, boyutları ve yarım kubbe örtüsüyle Selimiye Camii, bulunduğu yere mehabetli / heybetli bir manzara ve muhteşem bir hüviyet / kimlik / şahsiyet kazandırmıştır.
Kandiller, pencereler, tavanlar… yine çok değişik ve pek enfes zînet ve motiflerle süslenmiştir. Bunların hiçbiri ne iç karartıcıdır, ne kafa ve gönül dağınıklığını tedai ettirir. Bilakis hepsi de gönül ferahlatıcı, huzur ve sükûn temin edici, itmi'nana vesile olan özelliklere sahiptir.
***
Bir başka şaheeser Sultanahmet Camii
17. Yüzyılın önemli eserinden biri olan Sultanahmet Camii, Mimar Sinan’ın yapı anlayışı içinde inşa edilmiş bir şaheserdir. Sinan’dan sonra Türk mimarlığının meş’alesini ele alan Mimar Sedefkâr Mehmet Ağa’nın ellerinde yükselmiştir. (Rahmetullahi aleyhim ecmaîn.)
Ecdat yadigârı bu güzide eser de tabii ki ince zevk ve derûnî hazları içinde barındıran pek çok motiflerle müzeyyendir.
Sultanahmet Camii’nde İznik ve Kütahya atölyelerinin 16.yy sonu ve 17.yy başı ürünleri olarak her biri 16-18 akçeye satın alınmak üzere 21.043 adet çini kullanılmıştır. Beyaz zemin üzerine çeşitli renklerle meydana getirilen panolardaki selviler, lâleler, sümbüller, narçiçekleri, Rûmîler (hayvan figürlerinin filiz ve yaprak şekli verilerek üslûplaştırılması tarzındaki Anadolu Selçukluları’na ait süsleme, Selçukî), üzüm salkımları, Sultanahmet Camii’ndeki güzelliği sağlayan ve ancak Türk çiniciliğine mazhar olan varlıktır. Sultanahmet Camii’nde 50’den fazla muhtelif desende çini bulunmaktadır.
Sultanahmet Camii’nin mihrabı, minberi, hünkâr mahfeli de ayrı birer sanat eseridir. İçi çiçek dolu motifli çinilerle kaplı olan mihrabı mermerden yapılmış üzerinde servi motifleri bulunan sütuncuklarla bezenmiştir. Geometrik geçmeli ve kabartmalı olan minber altın yaldızlıdır. Altın yaldızlı çinilerin sedef kakmalı kapısı ve ince duvar işlemesiyle hünkâr mahfeli bir şaheserdir (başyapıdır).
Kezâ hatt san'atının her nev’iyle tahtıyt ve tezyin edilmiş Allah, Muhammed lafızları, Hulefâ-i Râşidîn’in ve Ehl-i Beyt’in isimleri… Muhtelif sure-ayet ve hadis metinleri… Bunlar da apayrı ve bambaşka dinî motiflerdir, İslâmî sembollerdir.
Bütün bunları öğrenmek-anlamak, idrâk edip hazzına-zevkine varmak için, yukarıda da işaret ettiğimiz gibi, sanat tarihine ve sanatın değişik kollarına uzanmak, onlarla biraz meşgul olmak gerekir.
***
“Sadelik” meselesi apayrı bir değerlendirme…
Sadelikten kasıt, adı üstünde tamamen boş ve düz bir zemin de olabilir, kafa karışıklığına yol açmayan, pek fazla girift bulunmayan, gönül dağınıklığana sebep teşkil etmeyen çizimler-şekiller, motifler, tezyinat (süslemeler) da olabilir.
Mesela bu cümleden olarak âdap bakımından, özellikle seccadelerde, karmakarışık ve dikkat dağıtıcı renkler-resimler-motifler yerine, sade olanların tercih edilmesi münasip ve muvafık görülmüştür. Ancak bu ayrı bir bahistir. Camilerdeki sanat ve estetik değeri yüksek eserler, manevi atmosferle içiçe geçmiş motifler ve süslemelerle bunu karıştırmamak lâzım gelir.