Ruh da ceset gibi yaşlanır mı?

Halıs hocam ruh da ceset gıbı yaşlanirmi dıye bır suâl geldi maulamtınız varsa ıstıfade etmek isterız. Hakan Öztürk Darıca - Facebook

*******

Ruh, âlem-i emr’dendir. Nitekim ayet-i kerimede, “(Rasûlüm), bir de sana ruh'tan soruyorlar. De ki; ruh, Rabbimin Emr’indendir (o, Âlem-i Halk’tan değil, Âlem-i Emr’dendir, oraya aittir) ve size (ruha dair) ilimden ancak az bir şey verilmiştir.” [İsra suresi, 85] diye beyan olunmuştur. Dolayısiyle ruhun mahiyeti-künhü-hakikati tam olarak bilinemez, çünkü o husustaki bilgimiz çok çok sınırlıdır. Ruhun da dâhil bulunduğu Emr Âlemi’nde ise, buradaki yani Halk / mahlûkat Âlemi’ndeki gibi zaman ve mekân mefhumları yoktur. Bu iki hususun olmadığı yerde, haliyle yaşlanmak da olmaz.

Bilindiği üzere ölüm de, bedenimizin ölümüdür; bu ölümle ruhumuzda ölüm tahakkuk etmez. Yaşlılık-yaşlanmak da aynen böyledir. Bedenimiz yaşlanır, ama ruhumuz yaşlanmaz.

Ruh, tabii ki hâdis olmasına hâdistir, sonradan yaratılmıştır; ancak bedenden çıkmakla ölmez, Allah’ın izniyle bâkidir-dâimidir. [Detaylı bilgi için bkz. Ölüm ve rûhun bekası mevzuu] Onun için ölüm yoktur. Sadece cesetten-bedenden alakasını-bağını-ilgisini kesmek vardır. Bu alakayı kesmek de, bedenin hissî hayatı yani canlılık duyuları bakımındandır.Yoksa Âlem-i Berzah’ta üzüntü ve ıztırapları, nimetleri mânevi bir idrâk ile duyacak-hissedecek olan vücutla birlikte olacak alaka kesilmesi değildir.

Hâsıl-ı kelâm netice-i merâm;

Ruhun beden gibi yaşlanma hususiyeti yoktur. Ancak iman, ibadet-tâat, râbıta-i şerife, nûr-i ilahi, feyz-i Muhammedî ile insanın ruhu ve sair letâifi terakkî eder. Küfür ve günahlar da ruhu / bâtın âlemimizi tedennî ettirir; aşağılara, hatta aşağıların aşağısına (Esfel-i Sâfilîn'e) çeker, indirir. Yani ruh yaşlanmamakla beraber, hem terakkîye hem de tedennîye (yükselmeye de alçalmaya da) müstaittir, istidat ve kabiliyeti vardır.

Cenab-ı Hak Kur’an-ı Kerim’de ruhun terakkî ve tedennisini şöyle açıklamıştır:

“Doğrusu, Biz insanı en güzel bir surette (biçimde) yarattık. Sonra da çevirdik Esfel-i Sâfilîn'e kaktık (aşağıların aşağısına çevirip döndürdük). Ancak iman edip sâlih ameller (yararlı işler) yapan kimseler başka, onlar için kesilmez (tükenmez-kesintisiz) bir ecir (devamlı bir mükâfat) vardır.” [Tîn suresi, 4-6]