halis hocam selamun aleykum 1000 tane vakia okumak ile ilgili fikriniz nedir ve 41 tesbih namazina niyet? Tuba İnci – Facebook

*******

Ve aleyküm selam kardeşim;

1- Malumunuz, maddî sıkıntılar sebebiyle Vâkıa suresi okunabilir. Nitekim Abdullah b. Mes’ûd’u (r.a.), ölüm hastalığında ziyâret eden Hz. Osman (r.a.),

- “Sana bir bağışta bulunulmasını emredeyim mi?” demiş. Abdullah (r.a.), buna ihtiyacı olmadığını söylemiş. Hz. Osman (r.a.),

- “Senden sonra kızlarına kalır.” demiş. O zaman Abdullah (r.a.) ona şu cevabı vermiştir:

- “Sen kızlarımdan yana endişelenme. Ben onlara Vâkıa suresini okumalarını emrettim. Ben, Nebî sallallahu aleyhi vesellemden şöyle dediğini işitmiştim: ‘Her kim her gece Vâkıa suresini okursa, ona fakirlik-yoksulluk dokunmaz.” [Kenzü’l-Havâs, 2, 66; Rezîn, Hadis no: 798]

Ancak bakabildiğim yerlerde daha başka okuma usûl ve adetleri de görmekle birlikte 1000 sayısına rastlamadım. Maamafih nafile ibadetlerde muayyen bir sınır yoktur, sınır kişinin tahammülüyle alakalıdır. Olabilir tabii, okuyabiliyorsan okursun. Ancak âcizâne mülahazam; bunun en kolay, uygun ve uygulanabilir olanı, hadis-i şerifte belirtildiği gibi her gece bir kere okumak olmalıdır, diye düşünüyorum. Ve bunu kendinize vird edinip 1000 gün devam ederek, adedi de 1000’e tamamlayabilirsiniz. Hatta ondan sonra buna alışıp ömrünüz boyunca sürdürebilirsiniz. Bu da güzel olur. Çünkü Rasûlullah Efendimiz (s.a.v.), “Allah katında amellerin en makbulü, az da olsa devam üzere yapılanıdır.” [bk. Buhârî, Sahih, İman 32; Müslim, Sahih, Müsafirîn 215-218, Münafıkın, 78] buyurmuşlardır. Orası sizin tahammül ve iradenize kalmış bir şey.

2- Tesbih namazı da gene bildiğiniz üzre nafile bir ibadettir. 40-41 gibi rakamlar da muayyen sayılarıdır, o kadar niyet edip kılınabilir tabii… Ama bendeniz böyle bir usûl bilmiyorum. Bildiğim, Resûl-i Ekrem Efendimizin (s.a.v.) muhterem amcaları Hz. Abbas'a (r.a.) hitaben Tesbih Namazı ile alakalı tariflerinin sonunda yaptıkları şu tavsiyelerdir: 

“…Ey amcacığım! Eğer güç yetirebilirsen, her gün bu namazı bir defa kılarsın. Buna güç yetiremediğin takdirde, her cuma (hafta) bir defa kılmaya çalışırsın. Bunu da yapamazsan, her sene bir defa kılmaya çalış. Bunu da yapamazsan hiç olmazsa ömründe bir defa olsun kıl.” [Tirmizî, Sünen, Vitir, 19; İbn Mâce, Sünen, İkâme, 190; Ebû Dâvud, Sünen, Tatavvu‘, 14; Münzirî, et-Tergib ve't-Terhib, 1, 467, 469]

Böylece her gün kılmaya devam ederek 41 de, 141 de, ömrünüz yeterse, 1041 de kılarsınız inşaallah.

Ancak unutmamak lazım; her yolun kendine hâs usûl ve âdâbı, evrâd u ezkârı vardır, o yolun mensupları bunlara uymakla yükümlüdürler. İstifade ve istifazaları buna merbuttur. Malum, tasavvufta meşhur bir düstur vardır; “Müridin fıkhı mürşidinin (kavlidir) amelidir” denilir. Binaenaleyh mürid, kendisine söylenenleri yapmakla mükellef ve muvazzaftır; onları ihlâsla ifa ettiğinde, gereken her türlü istifade ve istifazayı hâsıl eder. Başka yerlerde bir şeyler aramasına, değişik formüllere müracaat etmesine gerek kalmaz. Kısacası İslâm’da hedefe ulaşmanın binbir türlü yolu vardır; meşhur tabiriyle, ‘kişiyi Allah’a götüren yollar, mahlûkatın nefesi adedincedir.’ Pîrân bu yollardan bize en muvafık-münasip ve en kestirme olanını haber vermişlerdir. Ayrıca çeşitli maddî ve manevî sıkıntılar için reçeteleri, tarif buyurdukları usulleri de mevcuttur. Öncelikle bunları tatbik etmeye gayret etmemiz icap eder.

Bu mevzuda detaylı bilgi için lütfen bkz. http://halisece.com/sorulara-cevaplar/2393-esmaul-husna.html

 

Go to top