Hocam Allah razı olsun sorumu cevapladınız. ama sitdeki yazıları bir daha okudum yüzde yüz bir sonuca varamadım.yani hürmeti müsahere oluşması için tenasül uzvunun hareketi yeterli mi yoksa şehvetle beraber tenasül uzvunun hareket etmesi mi gerekiyor.bu durumu tam çözemedim.sorumda anlattığım durumda sizce hürmeti müsahere meydana gelmiş midir gelmemiş midir.bunun cevabını verirseniz sizlere bir ömür minnettar olacağım.çükü bu soruyu soracak sizden başka kimse bilmiyorum. size göre hürmeti müsahere oluşmuş mudur oluşmamış mıdır? İsim mahfuz
*******
Selamün aleyküm.
Karşınıza koskoca bir BOY AYNASI koyduk. Âmiyane tabirle “kendinize iyi bakın” ve neyin ne olduğunu, durumunuzun hangi kategoriye girdiğini görün. Hâlâ da aynı nakaratları tekrar edecek olursanız, cevabımız; konuştuklarını-yazdıklarını anlayabileceğiniz başka kişi ve mercilere müracaat edin. Atalarımızın tabirine uygun olarak, “Babamın adı Hıdır, size tahammülüm buraya kadardır”! Daha fazla zâyi edecek vaktim de, sabrım da yok; bu türlü lüzumsuzluklarla uğraşmaya sağlığım da müsait değil.
Ancak “AYNA” tabir ettiğim o açıklamaları -sizin için değil de, özellikle diğer okuyucuların istifadesi için- aşağıya kopyalıyorum.
“Hemen belirtmekte fayda var; senin anlattıkların pek vahim, çok çirkin bir durum ve tam bir sapkınlık! Bunun başka bir kelime ile izahı mümkün değil. Batı kültüründe “ensest” tabir edilen çirkefliğin -en azından- öncüsü... Bu bizim ilim-irfan ve ahlâki değerlerimize taban tabana zıt bir hal. Rabbim, böylesi sapıklıklardan-sapkınlıklardan bilcümle Ümmet-i Muhammed’i ve evladını muhafaza buyursun.
Bu hususta Fetâvâ-yı Bezzâziyye’de şöyle denilir: “Bir baba ile kızı veya torunu yahut bir anne ile oğlu veya torunu arasında hürmet-i müsahare olursa, karı-koca birbirine ebedî haram olur”.
Siz diyorsunuz ki: “İnsanın annesine şehveti olamaz ama insanlık icabı olsa gerek, heyecanlandım. Bu arada cinsel organım dahil tüm vücudumdan, üzerimden titremeye benzer bir şey geçti. Ancak cinsel organımda belirgin şekilde bir sertleşme olmadı. Belki öptüğünde insanlık icabı bir uyanma olacaktı ama ben kendimi zihinsel olarak müthiş baskıladığım için titremeye benzer bir şey oldu, bunu tam çözemiyorum”.
Görülen o ki; sizin durumunuzda hürmet-i müsahare oluşmamış. Çünkü dokunmayla hürmet-i musaharenin tahakkuku için, “dokunmada şehevî hissin bulunması gerikir. Bu da, erkekte tenasül organının hareketi, dikleşmesi; kadında ise kalbinin hareketi ve lezzet duymasıdır”. Ancak, madem ki bu derece kuşkucu birisin, endişe etmeyi gerektirecek bir durum söz konusu... O halde münasip bir dille ailene hürmet-i musahareyi anlatıp, o tür davranışlardan kaçınmaya, uzak kalmaya gayret etmelisin, etmelisiniz.
***
Sıhriyet yoluyla meydana gelen haramlık şu dört sınıfta toplanır:
(1) Baba ve dedelerin hanımları olan üvey anne ve üvey nineler.
(2) Çocuk ve torunların hanımları olan gelinler
(3) Hanımın anne-babaları olan kayınvalide-kayınpederler.
(4) Üvey kızlar. Bir insan bu sınıfa girenlerle hiçbir şekilde evlenemez.
Müsaharet yoluyla haramlık, diğer bir ifâdeyle hürmet-i müsahare sahih akid denilen meşrû nikâhyoluyla olduğu gibi, mut'a nikâhı gibi fasit akidle ve zina yoluyla da sabit olur. Bu haramlık aynı zamanda dokunma ve bakma yoluyla da meydana gelmektedir.
Bu mesele Hanefî mezhebine göre şöyledir:
Zina yoluyla meydana gelen haramlık: Bir insan bir kadınla zinada bulunursa, artık o insan o kadının kızları, torunları ve annesiyle evlenemez.
***
Dokunma yoluyla haramlık şu şartların bir arada bulunmasıyla meydana gelir:
1. Erkek kadının bedeninin herhangi bir yerine dokunduğunda dokunulan yerde elbise olmamalı, çıplak ten olmalı...
2. Kadının üzerinde elbise bulunuyor, fakat dokunduğunda vücudun sıcaklığını hissediyorsa, elbise ince olduğu için sıcaklığına mâni olmuyorsa...
3. Dokunma kadının saçına ise, bu dokunma sarkan saça değil de başın üzerindeki saça olmuşsa...
4. Dokunmada şehevî hissin bulunması... Bu, erkekte tenasül organının hareketi, dikleşmesi; kadında ise kalbinin hareketi ve lezzet duymasıdır.
5. Alınan lezzetin dokunmaya yakın (o esnada) olması... Dokunduktan daha sonra lezzet alıyor, şehevî hissi uyanıyorsa; bu, haramlığa sebep olmaz.
6. Dokunulan kadının dokuz yaşından aşağı olmaması... Bütün bu şart ve haller bir arada bulunursa haramlık sabit olur, aksi takdirde birinin olmamasıyla hurmet-i müsahare gerçekleşmez.
***
Bakma yoluyla haramlığın meydana gelmesi için şu şartların bulunması lâzımdır:
1) Erkek, kadının tenasül uzvunun dâhiline / içine bakmış olması... Dış kısmına bakmasıyla haramlık sabit olmaz. Kadın da erkeğin tenasül uzvuna bakmasıyla haramlık meydana gelir. Fakat, gerek kadının, gerekse erkeğin birbirlerinin bedenlerinin diğer kısımlarına bakmalarıyla haramlık sabit olmaz.
2) Gerek erkekte, gerekse kadında bakarken şehevî bir his bulunması -dokunmada olduğu gibi- şehevî hisse işaret olan hallerin mevcut olması gerekir.
3) Birbirlerinin aynaya veya suya yansımış, aksetmiş olan uzuvlarının görüntüsüne bakmamış olması... Çünkü, aynadaki veya sudaki görüntüler hakiki olmadıkları için haramlığa (hürmet-i müsahareye) sebep olmaz. Fotoğraf ve filmdeki görüntüler de bu şekildedir. Hürmet-i müsahare oluşturmazlar.
4) Şehevî lezzetin bakıldığı anda duyulmuş olması, baktıktan sonra meydana gelmiş olmamasıdır. Hürmet-i müsahare, kişinin kayınvalidesine yukarıdaki şartların bir arada bulunması hâlinde dokunduğu veya baktığı hallerde de meydana gelir. Yâni, Hanefî mezhebine göre, bu durumda insanın hanımı kendisine ebedî olarak haram olur. Aynı şekilde bir insanın kadınlık vasfını hâiz olmuş olan kızına bu şartların mevcut olmasıyla baktığında veya dokunduğunda yine hanımı kendisine ebedî olarak haram olur.
Bu bakma veya dokunmanın kasden, bilerek olmasıyla unutarak, yanlışlıkla, zorlama ve uyurken olması arasında bir fark yoktur. Yine bu hususta ayık ile sarhoş, büluğ çağına ermiş olanla, mürahik yani büluğ çağma gelmiş olan ve akıllı ile deli arasında da bir fark bulunmamaktadır. Ayrıca haramlığı meydana getirecek şartların, yâni şehevî duygu ve belirtinin sâdece bir tarafta bulunması kâfidir. Her iki tarafta bulunmasına lüzum kalmaz. Yalnız bu meseleler Hanefî mezhebine göredir.
Hanbelî mezhebine göre sadece "birleşme" hürmet-i müsahareyi gerektirir.
Şafiî mezhebine göre zina, dokunmak veya bakmakla hiçbir şekilde hürmet-i müsahare gerçekleşmez.
Mâlikî'ye göre ise, ancak şehvetle elini, yüzünü öpmesi halinde haramlık sabit olur. [Bkz. el-Cezîrî, el-Mezâhibü'l-Erbaa, 4, 63-68; Bilmen, Ö. N., Hukuk-ı İslâmiye ve Istılâhat-ı Fıkhiyye Kamusu, 2, 92-96; İbn Âbidin, Reddü'l-Muhtar, 2, 278-248]”
Bkz. http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/1677-hurmet-i-musahare-ii.html