Abi Selamün Aleyküm abi geçenlerde bir arkadaşım aşağıdaki mesajı göndermiş. Bizler hep Hayırlı işlerde karşımızdakine hayırlı uğurlu olsun derken; Allah Ayırmasın, Allah Bozmasın ve Allah kaza bela vermesin diye dua ederiz. Bu mesaja göre bunların yanlış olduğu addediliyor. Bu mesaj sahih midir ve bizler yanlış mı dua ediyoruz. Allaha Emanet Olun ellerinizden öperim. İsmail İsmaile - Gmail
Sorumdaki Mesaj şuydu hocam;
"BUNU HERKES OKUSUN ARKADASLAR
Niyet bildiren sözlerimiz dualarımızdır. Ancak maalesef çoğu zaman doğru kelimeleri kullanarak dua ve niyet yapmıyoruz. Ezbere ve düşünmeden niyetlerimizi söylüyoruz. Kelimeler canlıdır ve hepsi içeriğinin, anlamlarının enerjilerini yayarlar.
Diyelim ki birisi bir yola çıkıyor ve ona dua ediyoruz.
Yanlış dua ;“ Allah kazasız belasız ulaşmanı sağlasın” ( Allah neden kaza bela versin ki?)
Doğru dua; “ Allah sağlıkla selametle ulaşmanı sağlasın” Ya da evlenen birine niyet bildiriyoruz
Yanlış dua: “Allah Ayırmasın” ( Allah neden ayırsın ki?)
Doğru dua: “ Allah beraberliğinizi daim kılsın” Ya da birisinin güzel bir ilişkisi için;
Yanlış dua; “Allah bozmasın” ( Allah neden bozsun ki?)
Doğru dua: “ Allah sevginizi daim etsin”
Bu örnekler çoğaltılabilir. Ağzımızdan çıkanı kulağımız duysun ki doğru niyetlerde bulunalım. Yanlış ezberleri bozalım doğru ezber yerleştirelim zihinlerimize...
Mahatma Gandhi de aşağıdaki sözleriyle bu durumu çok güzel özetlemiştir:
“Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür… Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür… Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür… Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür… Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür… Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür…
Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür..."
*******
Ve aleyküm selam kardeşim;
Mesajı yazan kişinin “niyet”le maksadı, herhalde “temenni” olsa gerek. Yani “Temenni bildiren sözlerimiz dualarımızdır” demek istemiş… Olsun, önemli değil.
İkazlarına gelince…
“Doğru”lara yanlış denemez. Aslında güzel ifadeler…
Ancak, kader’e, hayır ve şerrin Allah’tan olduğuna-geldiğine, yalnızca O’nun yaratmasıyla vücut bulduğuna inanan bir mü’min için "yanlış" denilenlerin de problem edilecek bir tarafı da olmaz. Çünkü meseleye o mantıkla baktığımızda, daha pek çok farklı neticelere de gidebiliriz. Âcizane mülahazam; değerlendirmeler, lüzumsuz bir zorlama…
Mesela, “yanlış dua” dediği, “Allah kazasız-belasız ulaşmanı sağlasın” temennisi ile “Allah sağlıkla selametle ulaşmanı sağlasın” cümlesi arasında sonuç bakımından ne fark var? Hiç… Çünkü kişinin gideceği yere kazasız belasız ulaşmasını sağlayacak olan da, selametle kavuşmasını temin edecek olan da Cenab-ı Mevlâ’dır. Bu ifadeler, aynı temenninin birer farklı versiyonları sayılır. Yani müsbeti de menfiyi de yaratan netice itibariyle Allah Teâla’dır. Diğer misallari de buna kıyas edebilirsiniz. Hemen hepsi aynı ve kanaatimce lüzumsuz bir hassâsiyetin ürünü… Üzerinde durmağa değmez. Zira yukarıda izah ettik, Kader inancında bir sıkıntı olmadıktan sonra bu temenni cümlelerinin herhangi bir mahzuru olmaz. Ama unutmamak lazım; hayatta daima “iyi” de vardır, “daha iyi” de, “en iyi” de… Herkes kendi meşrebine göre hareket eder. Binaenaleyh asıl tenkidimiz, “yanlış”a olmalıdır.
Mahatma Gandhi’nin sözlerini de, “Hikmet mü’minin yitiğidir…” düsturunca değerlendirebiliriz. Bundan öte de üzerinde durmağa değmez.