Selamünaleyküm hocam. suallerimize vevap verdiğiniz için ALLAH razı olsun. Önemli bir konu var size danışmak istedim. Ben de acinza bir fıkıh talebesiyim. Ve okumalarımızda eksik kalan yerleri fıkıhla iştigal etmiş tüm hocalarıma soruyorum. Sizi de yeni tanıdım bir tanıdık vesilesiyle. Bu sebeple ara ara sizlere suallerim olacak.
Sorum şu hocam: Bir babanın bir başkasının çocuğuna süt baba olabilmesi için bu babanın eşinden gelen sütün kendisinden kaynaklanması gerekiyor. Aksi takdirde bu baba süt baba olamıyor.
Bu durumda çocuğu olmayan bir ailede anne olan kadın iğneler kullanmak suretiyle göğsünden süt getirilse ve iki yaşını doldurmamış bir bebeğe içilirse bu çocuk süt evlat olur mu? cumali ömeroğlu – gmail.
*******
Ve aleyküm selam. Teşekkür ederim. Rabbim cümlemizden razı olsun.
Sevgili ‘fıkıh talebesi’ kardeşim;
Hocalarını da okuduklarını da zannederim biraz fazla karıştırmış olacaksınız ki, soruyu da ibhamdan kurtaramamışsınız.
Bizi tanıyıp tanîma’manız önemli değil. Âcizane kanaatim, şimdilik hocalarına ve okuduğun kitaplara dikkat etmen yeterli. Bu ve benzeri teferruata, temel bilgilerinizi sağlam bir şekilde aldıktan sonra geniş zamanda eğilebilirsiniz.
Şimdi gelelim sorunuzdaki muğlaklığı gidermeye…
“…çocuğu olmayan bir ailede anne olan kadın” ne demek? Bir kadının çocuğu yoksa anne değildir, anne ise çocuğu var demektir. Herhalde bununla, “evli fakat çocuğu olmayan bir kadın”ı kastettiniz. Kanaatimce bu cümleyi başka türlü anlamak da mümkün değil. O bakımdan sorunuzu bu esasa göre bina edip cevaplamaya çalışalım.
***
Mâlum olduğu üzere evliliği haram kılan süt hısımlığının / akrabalığının tahakkuku için bazı şartlar vardır. Bunlardan biri, hatta birincisi; sütün, bir kadına ait olmasıdır. Cumhura (ulemanın ekseriyetine / çoğunluğa) göre, süt emziren kadının evli veya bâkire olması ya da kocasının bulunmaması (dul) yahut sinn-i iyâsa girmesi (âdetten kesilmesi) neticeyi değiştirmez. Binaenaleyh sütün hangi saikle-sebeple-vesileyle oluşması / gelmesi hükme medâr olmaz. Hükme mesned teşkil eden husus, sütün kadına ait olup olmamasıdır. Dolayısiyle tedavi yoluyla kendisinde süt hâsıl olan o kadının emzirdiği çocuk, onun süt evladı olur ve sütannelik hükümleri uygulanır. Fakat kadın evli ise, kocası, çocuğun sütbabası olmaz.
Ancak, sütten başka bir maddeyi, meselâ sarı su, kan veya kusuntuyu emmekle-yemekle süt hısımlığı doğmaz. Erkeğin, hunsâ-i müşkil’in (doğuştan her iki cinsin de belirleyici organ ve alametlerini taşıyan, fakat hangisinin galip olduğu belli olmayan insan), dokuz yaşından küçük kızın veya bir hayvanın sütü de hısımlık oluşturmaz.
Ayrıca sütü emilen kadının hayatta veya ölmüş olması da fark etmez. Ölmüş kadının sütüyle de razâ (sütanneliği-sütkardeşliği hükümleri) sabit olur. [Bkz. Bilmen, Ömer Nasuhi, Hukuk-ı İslâmiye ve Istılahat-ı Fıkhiyye Kamusu, II, 78, Md. 269] Şâfiîlere göre ise, ölmüş kadının sütüyle mahremiyet tahakkuk etmez.
***
Sadedinde olduğumuz mevzu hakkında müteferrik meseleler
- Kadında, evlendiği kocanın yaklaşmasından hiç süt gelmezse…
Bir erkek evlendikten sonra hanımı hiç doğum yapmaz, fakat bir süre sonra sütü akmaya başlarsa, bu durumda emzirdiği çocuk sadece kadının süt evladı sayılır, erkeğin değil. Binaenaleyh adamın başka karısından olan evlatlarıyla bu çocuğun evlenmesinde dinen bir mahzur olmaz.
- Doğum yapan kadının bir süre sonra sütü kesilir ve sonra yine akmaya başlarsa…
Evli bir kadın kocasından hamile kalıp doğum yaptıktan sonra sütü gelir ve çocuğunu emzirdikten sonra göğüsleri kuruyup sütü kesilirse; aradan epey bir zaman geçtikten sonra göğüsleri yeniden sütlenir de onunla başka bir çocuğu emzirirse, o takdirde o çocuk kadının kocasının süt evladı sayılmaz. Çünkü süt onun cinsî temasından dolayı gelmiş değildir. Bu sebeple, süt emen çocuk, o adamın başka karısından olan çocuklarıyla evlenebilir.
- Bâkire kızın göğsü harekete geçip süt akıtırsa…
Bâkire kızın göğsünden süt gelir de bununla bir çocuğu emzirirse, onun sütannesi olur ve normal sütannelerle süt çocukları arasındaki tahrîm (haramlık hükümleri) aynen bunlar arasında da câridir. Çocuğu emzirdikten sonra evlenirse, kocası o çocuğun sütbabası sayılmaz. Bu yüzden çocuk, o adamın başka karısından olan çocuklarıyla evlenebilir. [Bkz. Fetâvâ-yi Kaadıhan, Fetâvâ-yi Hindiyye, Hızânetü’l-Müftîn, Hızânetü’l-Ekmel, Ebu Abdullah Cürcânî, Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla İslâm Fıkhı, Uysal Kitabevi, 3/8-9]
N e t i c e
Bütün bu şartlar göz önüne alındığında; bir hanım iğne yaptırarak yani tedavi yöntemiyle göğsünden süt getirtir ve bunu bebeğe içirirse, bu yolla sütanne olabilir. Ancak yukarıda da belirttiğimiz gibi, şayet evli ise kocası sütbaba olamaz. Çünkü o sütün baba ile bir alakası yoktur.