Selamünaleyküm. Kafirliği savunan bir dergiyi merak, lüzumsuz bilgilere sahip olmak gibi nefsani istekler sebebiyle birçok defa satın alan bir kişi küfrü kötü görse de dergiye para verdiği için küfre girer mi? Şahin – Site
*******
Ve aleyküm selam.
Eğer o kişi ilim insanı, tedkik-tahkik-tenkit erbabı değilse, neyine gerek ‘kâfirliği savunan dergi’yi satın almak? Ayrıca o evsafta biri bile olsa, aynı bilgilere küfrü savunan o derginin dışındaki kaynaklardan pekâlâ ulaşabilir. Binaenaleyh, küfre rıza durumu olmasa dahi, dolaylı yönden küfrün değirmenine su taşımış, küfre destek olmuş olur ki, bundan büyük günah-vebâl olabilir mi?
Küfre her zaman pat diye düşülmeyebilir; lakin tehlikeli mecralarda dolaşmanın manevi bakımdan emniyetli olmadığını, basamak basamak bizi imandan uzuklaştıracağını hatırdan çıkartmamak lazım. Hemen her şeye bunu işleyen kâfir olur mu, imandan çıkar mı sualinin yanında, imana verebileceği zarar-ziyan ve hasarı da unutmamak gerek.
Ve yine malumdur ki; insanın başına maddi ve manevi yönden ne gelirse, çoğu zaman bu aşırı merak yüzünden gelmektedir. O halde böylesine muzır-şerir ve tehlikeli meraklardan şiddetle kaçınmak, olabildiğince bunlardan uzak durmak gerekmez mi? Kâmil bir mü’minin bu vb. mühlikâtla (yıkıcı hâl ve fiillerle) ne işi olabilir?
Unutmamak lazım; bu gibi tehlikeli sahalarda merakın fazlası, zarardan-ziyandan hâlî değildir. Sözünü ettiğiniz senaryo, tedbirsiz bir şekilde uçurumun kenarcığında dolaşmak kadar, hatta ondan daha ziyade tehlikelidir!
‘Lüzumsuz bilgi’lere sahip olmaya çalışmak, onlarla meşgul olmak ise, dinimizde fuzûliyat cümlesinden addedilmiştir! Adı üstünde ‘lüzumsuz’durlar, mâlâyâni tasnifine girer. Mâlâyâni ile uğraşmak da insanı Allah Teâla’dan uzaklaştırır. Allah celle celâluhu’dan uzaklaşan, Şeytan’a yakın olur. Şeytan’a dost ve yakın olan da -hafizanallah- Cehennem’e yaklaşmış olur. Hele ki ‘nefsani istekler’in sınırı yoktur. Yeter ki insan, onun rüzgârına kapılmaya görsün! O öylesine kâfirdir ki; velî olsa peygamber olmak, peygamber olsa -hâşâ- ilah olmak ister.
Rabbim cümlemizi ve bilcümle Ümmet-i Muhammed’i ve evladını nefs-i emmârenin şerrinden hıfz u himaye ve vikaye buyursun.
Dikkat etmek lazım; bu ve emsâli işlerin, lafların, cürümlerin, hatta düşüncelerin fiiliyatı bir yana şakası dahi olmaz.