Tırnak kesiminin mekruh olduğu günler var mıdır? İslam âdabına göre kişi tırnaklarını hangi gün, ne zaman kesmesi gerekir?
*******
Hadis-i şerifte buyrulduğu üzere “Temizlik imandandır.” Binaenaleyh mü’min, gerektiği her an bu temizliğini yapabilir, yani tırnakları uzadığında haftanın her günü hatta gecesi de kesebilir. [Hey’et, Fetâvâ-yi Hindiye, 5, 358; Bkz. http://www.ihyaforum.com/fikih-ilmihal/4767-gece-tirnak-kesilir-mi.html]
Ebû Vâsıl (rh.) şöyle anlatıyor:
“(Bir gün Mihmendâr-ı Rasûl) Ebû Eyyûb el-Ensârî’ye (r.a.) rastladım, benimle musâfaha yaptı. Tırnaklarımı uzun bularak Rasûlullâh’ın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu nakletti:
“Sizden öyleleri var ki, semâ haberleriyle ilgilenir. Halbuki tırnaklarını (yırtıcı) kuş tırnağı gibi uzatmıştır da diplerinde cünüplük, kir, pas ve pislik yuva tutmuştur.” [İbn Hanbel, Müsned, 5, 427]
İmam Mücâhid’den (rh.) rivayet olundu, dedi ki: Bir ara Cebrâil aleyhisselâmın gelmesi yavaşladı. Rasûl-i Zîşân Efendimiz (s.a.v.) sordular:
- ‘Bana gelmekten seni alıkoyan nedir?’ Cebrâil aleyhisselâm,
- ‘Ben size nasıl geleyim ki, içinizden bazıları tırnaklarını kesmiyorlar, bıyıklarını kısaltmıyorlar, parmak mafsallarını (ve tırnak altlarını) iyice temizlemiyorlar, dişlerini misvaklamıyorlar!’ dedi ve sonra şu mealdeki ayet-i celileyi okudu:
“Bir de Rabb’ının emri olmayınca, biz (Rabbının Rasûlleri) inemeyiz. Önümüzdeki ardımızdaki ve bunun arasındaki hep onundur ve Rabb’ın seni unutmuş değildir.” [Meryem suresi, 64; Bkz. Bursevî, İ.H.,Tefsîru Rûhu’l-Beyan, Bakara suresi, 124-126. ayetlerin tefsiri]
Evet dinimizde temizlik, özellikle de bu sayılan hususlarda o derece önemlidir, dikkat edilmesi gerekir.
***
Çarşamba günü
Maamafih dinî eserlerimizin âdapla alakalı kısımlarında, tırnak kesimiyle ilgili her gün için verilen farklı bilgiler de vardır. Nakledildiğine göre, Rasûlullah Efendimiz'e (s.a.v.) çarşamba gününden sorulduğunda cevâben buyurmuşlardır ki:
‘Meşakkat ve azâb günüdür. Çünkü o gün Firavun ve kavmi boğuldular; yine o gün Âd, Semûd ve Sâlih aleyhisselâm'ın kavmi helâk oldular ve o gün tırnak kesmek nehyolundu. Çünkü çarşamba günü tırnak kesmek baras / abraş hastalığı irâs eder.’ Bu itibarla âlimlerden bazıları, çarşamba günü hasta ziyâretini mekrûh görmüşlerdir. [R.oğlu, M.S., Yûnus ve Hûd Sûreleri Tefsiri', s. 8, 9.]
Evet, gerek çarşamba ve gerekse diğer günlerle alakalı başka rivayetler de vardır. Bunlardan ikisi şöyledir:
“Aç karna hacamat (kan aldırma) daha faydalıdır. Onda şifa ve bereket vardır. Aklı ve hâfızayı güçlendirir. Çarşamba, Cuma, Cumartesi ve Pazar günü hacamat olmayın. Dikkatle takip edin pazartesi veya salı günü olun. Allah, Eyyûb aleyhisselâmı’ı o gün belâdan kurtardı. O, çarşamba günü belâya maruz kalmıştı. Cüzzâm ve baras (abraş) ancak çarşamba gündüzünde veya gecesinde zuhur eder.” [İbn Mâce, Sünen, Tıbb, 22]
“Çarşamba veya cumartesi günü hacamat olan kişi cildinde baras (abraşlık) görürse, kendisini kusurlu bulsun (kimseya bahane bulmasın).” [Hâkim, Müstedrek, 5, 585, Hadis no: 8306; el-Muttakî el-Hindî, Kenzü’l- Ummâl, 10, Hadis no: 28116]
***
Perşembe günü
Bir hadis-i şerifte şöyle buyrulmuştur: “Kim fakirlikten, göz ağrısı şikâyetinden, alaca hastalığı ve delilikten emin olmak istiyorsa, tırnaklarını Perşembe günü ikindiden sonra kessin.” [Münâvî, Feyzu’l-Kadîr, Hadis no: 7131]
Deylemî’de de, tırnak kesmenin uygun zamanı olarak perşembeyi gösteren bir hadis de vardır. [Bkz. el-Hindî, a.g.e., 6/17256,17384]
Bununla beraber, hemen herkesçe iyi bilinen bir eserde (Mecmau’l-Âdab), maalesef şu ifadelerin yer aldığını da görmekteyiz: “Bir kişi Perşembe günü tırnaklarını keserse, delirir veya alaca hastalığına yakalanır yahut da gözleri ağrır denilmiştir. Hadis-i şerifte, ‘Göz, baras ve cinnet hastalığına yakalanmak isteyen varsa tırnaklarını Perşembe günü ikindiden sonra kessin’ buyrulmuştur denilmektedir.
Oysa yukarıda da kaydettiğimiz üzere hadis-i şerif, ‘Göz, baras ve cinnet hastalığına yakalanmak isteyen…’ değil, ‘Kim fakirlikten, göz ağrısı şikâyetinden, alaca hastalığı ve delilikten emin olmak istiyorsa…’ mealindedir. Yani metin, ‘Men erâde en ye’mene…’ diye başlamaktadır ki, ‘Kim emniyette olmak, yani güvende olup yakalanmamak istiyorsa…’ demektir. Herhalde müellif Sûfizâde Seyyid Hulûsi Efendi merhumun ya da sadeleştirmecinin dikkatinden kaçmış olacak. Bunu da hatırlatmak istedik.
***
N e t i c e
Tırnak kesiminde efdal olan, haftada bir ve bunun da Cuma günü yapılmasının sünnet olduğunda şüphe yokktur. Onbeş güne kadar bırakmakta da bir mahzur yoktur. Kırk günü aşması ise, tahrîmen (harama yakın) mekruh olur. Fakat tırnakları çok uzayıp haddi / sınırı aşmayacaksa, bekleyip cuma günü kesmek -bilhassa camiye gidecek erkekler için- müstehaptır.
Bu mevzuda Fetâvây-i Kâdıyhân'da şöyle denilmektedir: “Bir adam tırnak kesmek ya da saç traşı olmak için, cuma gününü belirlese… Başka günlerde de bunun câiz olduğunu kabul etmekle beraber, cumaya kadar bekleyip tırnak kesmeyi çok geciktirmiş (uzatmış) olsa, bu mekruh olur. Çünkü tırnakları uzun olanın rızkı kıt olur. Eğer çok geciktirmiş olmayacaksa ve cumayı hadis-i şerifin tavsiyesine uymak için bekliyorsa bu müstehaptır. Çünkü Hz. Âişe (r.anha) Validemizden nakledildiğine göre, Rasûllullah Efendimiz (s.a.v.), ‘Kim cuma günü tırnaklarını keserse, Allah onun öbür cumaya kadar ve üç gün daha fazla belâlardan korur”. [A.g.e., Fetâvây-i Hindiyye kenarında, 3, 411; Hindiyye 5, 358 Benzer hadisler için bkz. el-Hindî, a.g.e., 6, 656-659]
Cuma günüyle alakalı bir diğer hadis-i şerif de şöyledir:
“Kim tırnaklarını Cuma günü keserse, o günün misline (yani öbür cumaya) kadar korunmuş olur.” [el-Hindî, a.g.e.,, H. no: 17241]
Ayrıca bkz. http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/1588-tirnak-kesme-adabi.html