Selâmün aleyküm. bir hoca hadîs-i şerîf  olmayan bir sözü dinleyicilerine hadîs-i şerîf  diye aktarsa ve dinleyiciler de o şekilde inansa, ancak o söz hadîs-i şerîf  olmasa, dinleyiciler küfre girer mi? tekinoğlu ailesi – gmail

*******

Ve aleyküm selam.

1) Sorunuzun, öncelikle birinci kısmını ele alalım: “bir hoca hadîs-i şerîf  olmayan bir sözü dinleyicilerine hadîs-i şerîf  diye aktarsa…”

Peki buna karşılık biz de soralım: “Söz konusu hocanın hadis-i şerif diye aktardığının mevzû (uydurma söz) olduğunu kim söylüyor? Hangi ilmî kıstaslara istinaden bu hükme varıyor? Usûl-i hadis ilmiyle ünsiyeti hangi mertebededir? Niyeti hakikaten hadis-i şerifler arasından mevzû olanları ayıklamak mı, yoksa günümüzde mebzûl şekilde mevcut olan hadis-sünnet inkârcılarının değirmenine su taşımak mıdır? Her şeyden evvel bu soruların cevabını kesin olarak bilmemiz lâzım ki, yapacağımız açıklamaların sağlıklı ve isabetli bir anlamı olsun.

Maamafih bu noktada kısaca şunları söyleyebiliriz:

Eğer aktarılan-nakledilen söz hakikaten uydurma ise ve hoca dediğiniz o kişi de bunu kasıtlı yapıyorsa kendisi hakkındaki hüküm bellidir. Rasûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurmuşlardır ki:

“…Her kim benim ağzımdan bilerek yalan uydurursa Cehennem’deki yerine hazırlansın!” [Buhârî, Sahih, İlim, 38]

Her kim, söylemediğim şeyleri bana isnâd ederse Cehennem’deki yerine hazırlansın!” [Buhârî, a.g.e., İlim, 38]

Benim ağzımdan yalan uydurmayınız! Her kim benim ağzımdan yalan söylerse Cehennem’e girsin!”  [Buhârî, a.g.e., İlim, 38]

Efendimiz (s.a.v.) hakkında kasten hadis uyduranların durumu budur. Nitekim Hâfız Ebû Bekir bin Hayr (rh.) da bu işin-mesleğin hassasiyetine dikkat çekerek şöyle der:

“Âlimler şu hususta ittifak etmişlerdir ki; bir Müslümanın, yanında velev ki en zayıf rivâyet şekliyle de olsa bir senedi olmadan herhangi bir söz hakkında ‘Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu’ demesi helâl olmaz.” [Ali el-Kârî, el-Esrâru’l-Merfûa, thk. Muhammed es-Sabbâğ, Beyrut, Dâru’l-Emâne, s. 45] O bakımdan hocaların muhakkak ki dikkatli olmaları gerekir.

Hâsılı, mevzû / uydurma bir hadîsi bilerek nakleden kimse de Rasûl-i Zîşân Efendimiz (s.a.v) adına yalan uyduran kimse hükmündedir, o da yalancılardan biridir. Onlar hakkında Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuşlardır:

“Kim, yalan olduğu bilinen bir sözü benim hadisim olarak naklederse o da yalancıların biridir.” [Müslim, Mukaddime, 1; Tirmizî, Sünen, İlim, 9, 2662; İbn Mâce, Mukaddime, 5, 39; Ahmed, Müsned, I, 112]

Ama kişi bilmeden, farkında olmadan mevzû bir sözü hadis-i şerif diye naklederse, o takdirde bilenler onu mutlaka ikaz etmeliler… Kendisi de bunu öğrenir öğrenmez hatasını tashih etmeli, naklettiği insanlara da bunu bildirmeli, ayrıca tevbe ve istiğfarda bulunup rûh-i Rasûlullah’a (s.a.v.) affını arz etmelidir. Niyeti belki kötü olmayabilir, ama yaptığı iş çok kötüdür, pek fenadır! Zira insanlar bu söz sebebiyle yanlış işler yaptıkları veya zarar gördüklerinde, kalplerinde İslâm’a ve onun mübelliği Rasûlullah Efendimiz’e (s.a.v) karşı bir soğukluk hissedebilirler. Bu ise çok ağır bir vebâldir. Bu sebeple;

- Sahih olup olmadığını bilmediğimiz bir sözü hadis diye nakletmekten de,

- Hadis-i şeriflere uydurma demekten de şiddetle sakınmalıyız. Ehl-i Sünnet âlim ve âriflerine kulak ve gönül vermeli, onların eserlerine-kaynaklarına istinad etmeye gayret etmeliyiz.

***

2) Sualinizin ikinci kısmı olan “[hocanın hadis diye naklettiği]o söz hadîs-i şerîf  olmasa, dinleyiciler küfre girer mi? meselesine gelince…

Küfre girmeyi / inkârı gerektiren bir durum yoksa niçin küfre girsinler! Fakat vebâlden de uzak kalamazlar. Çünkü mü’min hassas olmaya, uyanık bulunmaya, dini kimden aldığına dikkat etmeye azami titizliği göstermek durumundadır. Yoksa ne yediğine aldırmayan, yararlı-zararlı ne bulursa mideye indiren kişinin mide fesadından gittiği gibi, -Allah korusun- imandan olmak, amellerini ve ahlâkını fesada uğratmak tehlikesiyle yüz yüze kalabilir. Maddî durumlarda da manevi hayatımızla ilgili hususlarda da kılavuz / rehber çok çok önemlidir. İnsanı selâmete de ulaştırır, felakete de sürükler! 

Mevzu ile alakalı olması bakımından aşağıdaki linklere de bakmanızı tavsiye ederiz:

http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/2764-nefis-ile-mucadele.html

http://www.halisece.com/akaid/211-tevessul-nedir-neyle-ve-kimle-yapilir.html

Go to top