merhaba. Allahın isim, sıfat ve fiillerinin zıttı yoktur demek caiz midir? bir sitede "

Allah'ın isim ve sıfatları ezelî ve ebedî olduğundan onların zıddı yoktur ve dışarıdan bir müdahaleye de imkân vermemektedir." Diyor ehl-i sünnete göre bu cümle doğrumudur ve izahı nasıldır başka bir yerde de bekânın zıttı fanilik, sonsuz kudretin zıttı sonsuz acizlik
yazıyor. Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

*******

Selamün aleyküm.

Merhaba kardeşim;

Peki, “Allahın isim, sıfat ve fiillerinin zıttı yoktur demek caiz midir?” sualinize mukabil, meseleyi açmak ve açıklamak adına biz de size soralım:

1. Mesela Allahu TeâlaAlîm”dir, değil mi? Yani her şeyi hakkıyla-tamamiyle-kemâliyle bilir. Bu bilmesi hem ezelî, hem ebedîdir. Böyle bir Zât-ı ecell-i a‘lâ için “bilme”nin zıddı olan ‘bilmeme’ caiz midir, böylesine abes bir durum düşünülebilir mi? Bu hâl Cenab-ı Hakk’ın zâtı, bütün sıfatları ve fiilleri için de hep aynıdır. O takdirde diğerlerini de ilmî tabiriyle, “ve qıs aleyhaa”… Ehl-i Sünnet’in tevhid’deki-akaiddeki düstûru bunun dışında olabilir mi? Mevlây-i zû’l-Celâl hazretleri bizzat, “Şânım hakkı için size öyle bir kitab indirdik ki, bütün zikir (ilim-irfan, şân ve şerefiniz) onda? Hâlâ akıllanmayacak mısınız?” [Enbiya suresi, 10] buyurmuyor mu?

2. Keşke bize sual olarak sadece, “Allah'ın isim ve sıfatları ezelî ve ebedî olduğundan onların zıddı yoktur ve dışarıdan bir müdahaleye de imkân vermemektedir” cümlesini makaslayıp gönderinceye kadar, devamında bulunan ve o sözlerin açıklaması mahiyetindeki ifadeleri de iyice okuyup kavramaya çalışsaydınız…   Ne deniyor orada: “Çünkü, böyle bir müdahale, sonsuzu sonlu kılmak, sınırsız olanı sınırlandırmak ve iki zıddın bir anda bir araya gelmesi manasına gelir. Bu da -aynı anda ham gece hem gündüz olmasının imkânsızlığı gibi- bir muhâldir.” İfade bu kadar açık, bu denli net.

3. Elbette ki “bekânın zıttı fanilik, sonsuz kudretin zıttı sonsuz acizlik”tir. Bu sözün de nesini problem ediyorsun ki kafanda..?

Size tavsiyemiz; akaid ve kelâma dair meselelerde derine dalmaktan, uçsuz bucaksız deryalarda kulaç atmaya kalkışmaktan sakının! Hele hele tefelsüfe kat’iyyen yeltenmeyin. Temel itikadî meselelerde, bildirilenleri bildirildiği gibi kabul edip inanmakla iktifa edin. Aksi halde -Allah korusun- manevi bakımdan sıkıntıya düşme tehlikesi ile karşı karşıya gelmek kaçınılmaz bir hâl alabilir. 

Go to top