Selamun aleyküm. Sadece merakımdan soruyorum:

1. Hristiyan bir gençle bir Türk kızı ilişki yaşayabilir mi?

2. Namazda selam verirken oldu ya,omuza bakmadık.Bir sorun olur mu?

3. Namazda Fatiha suresine başlarken ilk rekatlarda Euzubesmele ile başlıyoruz.Sonunda amin demeli miyiz?  

Soru: Irem tarafından yazıldı. Kategori: Soru - Cevap

*******

Ve aleyküm selam.

Mademki merak edip sormuşsunuz, o halde biz de sorularınızı maddeler halinde ve olabildiğince etraflıca cevaplamaya çalışalım.

1- “Hristiyan bir gençle bir Türk kızı ilişki yaşayabilir mi?”

“Türk kızı”ndan kastınız, herhalde Müslüman bir kız veya kadındır. Öncelikle hemen belirtelim; Müslüman bir kadın, bırakınız Hıristiyan bir erkekle ilişkiyi, kendisi gibi Müslüman birisiyle dahi nikâhsız ilişki yaşayamaz. Bu davranış gayrimeşrûdur, hiçbir şekilde caiz değildir. Ayrıca Müslüman bir kız veya kadın, gayrimüslim bir erkekle kesinlikle nikâhlanamaz, evlenemez. Bu gayrimüslim ister ateist-dinsiz, ister kâfir ve müşrik olsun, ister Hıristiyan veya Yahudi gibi Ehl-i Kitap olsun, fark etmez. Aksi yöndeki muâmele yani Müslüman erkeğin Kitabî bir kadınla evlilik hükmü için de bkz. http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/805-ehli-kitap-ile-nikah-dari-harpte-banka-faizi.html Ancak ırk itibariyle Türk olmakla birlikte İslâm’la bir alakası kalmamış olanlara da, ‘Eğer kabilse Allah hidayet etsin’ temennisinden başka bir diyeceğimiz olamaz. Onlar mevzumuzun, meselemizin, dolayısiyle değerlendirmemizin dışındadır.

2- “Namazda selam verirken oldu ya, omuza bakmadık. Bir sorun olur mu?”

Namazların sonunda selâm verirken yüzün önce sağ tarafa, sonra sola çevrilmesi sünnettir.

Bilindiği üzere namazların farzları ve vacipleri olduğu gibi, sünnetleri de vardır. Bu sünnetler, namazların vaciplerini tamamlar. Onlardaki noksanlıkları giderir ve fazla sevap kazanmaya vesîle olur. Sünnetlere riayet edip devam etmek Rasûlullah’a / Peygamber Efendimize (s.a.v.) muhabbet nişânesidir, sevgi alâmetidir. Bununla beraber bu sünnetleri terk etmek, namazın bozulmasını ve tekrar kılınmasını gerektirmez. Fakat istihfaf edilmeksizin / küçümsemeksizin kasden terk edilmesi bir hatadır ve bir sevaptan mahrûmiyettir. Sünnetin hak görülmemesi, boş ve hikmetten uzak sayılarak küçümsenmesi ise neûzü billâh (Allah korusun) küfürdür. Çünkü Sünnet de şer'î hükümlerden ve esaslardan biridir.

Velhâsıl, eğer bu fiil yapılmamışsa, sünnet terk edilmiş demektir ki, namaz tamam olmakla birlikte sevabından / mükâfatından eksilme olur. Bu sebeple namaz içindeki sünnetleri, âdâp ve erkânı da ihmâl etmeyip, mümkün metebe yerine getirmeye gayret etmek lazım.

Söz konusu meseleyle ilgili detaylı açıklamaya gelince…

Mensubu bulunduğumuz Hanefî mezhebine göre, namazın sonunda selâm vermek ve “selâm” lâfzını kullanmak farz değildir, fakat vâciptir. Bunu terk etmemek gerekir. Sağ ve sol tarafa selâm verilirken selâm lâfzını kullanarak “es-Selâmu aleyküm ve rahmetullah” demek… ve yanaklar görülecek şekilde başı sağ ve sol omuzlara doğru çevirmek; sağa selâm verince sağındaki melekleri (en başta kirâmen kâtibîn ve hafeza olmak üzere vücudumuzda vazifeli 384 melekten o tarafta bulunanları) ve insanları kasdetmek, onları hatırlamak… Sola selâm verirken yine aynı şekilde sol taraftaki melekleri ve insanları kasdetmek, onları düşünmek sünnettir. [Bkz. İmam Mevsılî,  el-İhtiyar li-Ta‘lîl'l-Muhtâr, Beyrut : Daru'l-Erkam, t.y., 1, 54]

3- “Namazda Fâtiha suresine başlarken ilk rek'atlarda 'Eûzu-Besmele' ile başlıyoruz. Sonunda 'âmîn' demeli miyiz?”

Evet, Fâtiha suresini okuyup bitirdikten sonra “âmin” demeliyiz. Çünkü bu da sünnettir.

Şöyle ki: İlk tekbirden sonra namazın başında gizlice “Sübhânekâllâhümme…” okunması, bundan sonra Fâtiha'dan önce yine gizlice “Eûzü-Besmele” çekilmesi ve diğer rek’atlarda da Fâtiha'dan önce -Eûzü'süz- yalnızca Besmele çekilip Fâtiha'ların sonunda “âmîn” denilmesi sünnettir. Burada imam ile cemaat ve münferid (yalnız başına kılan) arasında bir fark yoktur…
…“Âmîn” lafzının mânâsı, ‘dualarımızı kabul et’, demektir. [Bkz. Bilmen, Ö.N. Büyük İslam İlmihali, Bilmen Yay., İstanbul, 1966, s. 134, md. 5]

• Önceki
• Sonraki