Soru: ali can tarafından yazıldı. Kategori: Soru - Cevap
*******
Ve aleyküm selam kardeşim;
Sözünü ettiğiniz bir önceki “Hakikat-i Muhammediyye” cevabımızda, bu hususlardaki hatırlatmamızı yapmış, anlatılması gerekenleri anlatmış idik. Onlara ilave edeceğimiz bir şey yok. Daha mufassal mâlumat için de kaynak olarak verdiğimiz mektubun devamını okumanızı işaret etmiş idik. Madem bu gereksiz ve korkulu merakınız devam ediyor, o halde bu yolculuğu sürdürmek veya şairin mısra’larındaki gibi;
İdrâk-i meâlî bu küçük akla gerekmez
Zira bu terâzi bu kadar sıkleti çekmez
diyerek sonlandırmak, bu gibi mevzularla uğraşmayı bırakıp asıl yapmanız gerekenlere yönelmek sizin bileceğiniz bir iş. Buna da kimsenin bir diyeceği olmaz. İrade sizin. Nasıl istiyorsanız o yönde hareket eder, nasıl idrâk ediyorsanız öyle de anlayabilirsiniz.
Binaenaleyh istediğiniz kitabı okuyun, ama temelsiz değil. Ve yeter ki bunlarla bizi tekrar-tekrar meşgul etmeyin! Soracaklarınızı da, o bilgileri naklettiğiniz kitabın mütercim veya nâşirlerine, kısacası ilgililerine sorun! Bize değil.
Şunu da unutmayın; manevî değerleri maddî akılla-mantıkla tartmaya, mukayese ve muhakeme etmeye kalkışırsanız, tabii ki kafanız karışır.
Bir başka ifadeyle, altın-mücevher terazisiyle kömür tartmaya cür'et ederseniz, maddî-fizikî ölçülerle manevi değerleri ölçmeye yeltenirseniz, Türkçemizdeki güzel tabirimizle “kantarın topuzunu kaçırırsınız”. Sonra da kan-revan içinde kalır, korkusu kendi ifadelerinize de akseden şekliyle, -hafizanallah- manevi özürlüler güruhuna dâhil olma tehlikesiyle yüz yüze kalabilirsiniz!
Wesselâm.