Selamün Aleyküm..
Su kuyu yaptirsak. Bu zekata sayilir mi?
Zekat dan Düsülür mü?
Soru: Tayfur Demirel tarafından yazıldı. Kategori: Soru – Cevap
*******
Ve aleyküm selam.
Aziz kardeşim;
Bilindiği üzere Kur’an-ı Kerim’de zekâtın verileceği ve sarf edileceği insanlar ve yerler açıklanmıştır. Bunlar içersinde su kuyusu, köprü, okul, cami, vakıf gibi manevî hüviyeti bulunan faaliyetler ve müesseseler yoktur. Sarahaten belirtilmemiştir. Dört hak mezhebin görüşü de budur. Bu görüşe göre, zekâtın tahsil ve sarf yerlerini belirleyen ayette yer alan “fi sebilillah / Allah yolunda” ifadesi, Allah yolunda bedenen, ilmen mücadele ve hizmet eden mücahitler için geçerlidir.
Bu görüş istikametinde / doğrultusunda meseleye baktığımızda, verilen zekâtın yalnız zekâtı almaya müstahak olan sınıflara verilmesi lazımdır. Çünkü temlik ancak böyle tahakkuk eder / gerçekleşir.
Bir görüşe göre de, ayet-i kerimede zekâtın sarf yerlerini belirleyen cümlede yer alan “fi sebilillah / Allah yolunda” ifadesi, Allah için yapılan bütün hizmet alanları için geçerlidir. Ama tabii ki mezhebimizin / mezheplerimizin görüşleri dışına taşmamak, haddi aşmamak gerekir. Şurası aşikârdır ki, böyle bir uygulamada temlik mümkün olmaz. O bakımdan bunu ancak şöyle te’vil edebiliriz; bir şekilde temlik durumu temin edilerek, zekât parası “Allah yolunda” cümlesinin manası içine giren her türlü hayrî müessselere / kurumlara da harcanabilir. Çünkü neticede o hizmetler de ihtiyacı olan insanlar içindir. Ancak burada dikkat etmemiz gereken nokta; bu hizmetler için zekâtı temliksiz olarak vermek değil, temlikle beraber verip, ondan sonra söz konusu hizmetler için harcamanın yapılmasıdır.
Binaenaelyh suya ihtiyacı olan yerin, zaruret halini göz önünde bulundurarak, şöyle ihtiyatlı ve de orta bir yol takip edilebilir:
Bu işi yapacak olan dernek veya vakfın yetkilisi veya yetkilendireceği birsi, önce o mahallin / yerin sakinlerinin vekâletini alır. Böylece kendisine verilip temlik edilen bu zekâtı onlara vekâleten alıp kabul ettikten sonra da, söz konusu su kuyularının onlar namına açılmasında harcayabilir (harcanabilir). Ehl-i Sünnet âlimlerimizin takip ettiği ihtiyat ve takva yoluna, böylesi bir davranışın daha münasip / daha uygun olacağı âcizane mülahazamızdır. (Her şeyin en doğrusunu Allah ve Rasûlü bilir.)
Nitekim Kur’an Kursları’nda, sair dinî ilimlerin tahsil olunduğu okul, yurt ve müesseselerde okuyan talebeler için toplanan yardımlarda-zekâtlarda da bu yol ve usûl takip edilmektedir.
Mevzu ile ilgili detaylı bilgi için, lütfen, aşağıda vereceğimiz linki mutlaka ve dikkatlice okuyunuz
http://www.halisece.com/zekat/352-zekatin-verilecegi-harcanacagi-kisiler-ve-muesseseler.html