Selamün aleyküm. Hocam 2 sorum olacaktı:

1- Nezir kurbanı 60 parçayamı ayrılması gerekir ve bundan kimler yiyebilir?

2- Allaha yakınlık için kesilen kurban şayet bir vakfa ya da talebe yurduna bağışlanırsa, ihtiyaç fazlası olan kısım satılıp başka gereksinimlerde harcanabilirmi?

Soru: Ubeydullah tarafından yazıldı. Katefori: Soru – Cevap

*******

Ve aleyküm selam.

Değerli kardeşim;

1. Nezir yani adak kurbanının 60 parçaya ayrılması gibi bir şartı yoktur. Söz konusu uygulama, “Hastalıktan halâs (kurtulmak) için kesilen kurban”la alakalıdır. Detaylı bilgi için lütfen bkz.

http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/3713-sifa-kurbani.html

Nezrin şartları fıkıh ve ilmihale dair eserlerde anlatılıp genişçe açıklanmıştır. Burada onları teferruatıyla sayıp dökmeye gerek olduğu kanaatinde değilim. Merak ederseniz, kitaplardaki ilgili yerlere / bölümlere bakabilirsiniz.

Adak kurbanının etinden kimlerin yeyip yiyemeyeceği hakkında da, lütfen aşağıdaki linklere bkz.

http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/2960-adak-etinden-sahibi-yiyemez.html

http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/3323-adak-kurbanindan-anne-baba-yiyebilir-mi.html

http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/3397-adak-kurbanini-kesen-ve-kestirenin-yapmasi-gerekenler.html

2. Eğer sırf Allah’a yakınlık için kesilen kurban / kurbanlar bir vakfa veya hizmet müessesesine, mesela sizin de kaydettiğiniz gibi bir talebe yurduna bağışlanmışsa, onlar o kurbanın yemek fazlası etlerini satıp, başka ihtiyaçları için harcayabilir. Bunda dinen herhangi bir mahzur olmaz. Nitekim bir camideki eski halıları veya diğer kullanılmayan fazlalık eşyayı satarak ibadethanenin sair ihtiyaçları için kullanmanın caiz olduğu temel fıkıh kitaplarımızdan Reddü’l-Muhtâr’da şöyle ifade olunmuştur:

“Maksadına hizmet etme imkânı kalmayan bir vakfın, aynı gâyeye hizmet etmek üzere değiştirilmesi veya satılması caizdir.” [İbn Âbidin, Reddü’l-Muhtâr, 3, 387]

Yani camilere ait olup da kullanılmayan halı, kilim vb. eşyanın çürümeye terk edilmesi uygun olmaz. Dolayısiyle antika değeri olmayanların, usûlüne uygun bir şekilde ihtiyacı olan başka bir cami veya mescide verilmesi; ihtiyacı olan başka bir cami veya mescidin bulunmaması halinde ise, ilgili mevzuat çerçevesinde satılıp parasının caminin diğer ihtiyaçlarına harcanmasında dinen bir mahzur yoktur.

Ve yine aynı eserde bu hükmü teyid eden başka bir açıklama da şöyledir:

“Oğlu veya başkası tarafından kendisine bağış yapılan kimse bu paranın sahibidir. Bağışlanan bu parayı dilediği gibi harcayabilir. İster  başka ihtiyaçları için sarf eder, isterse kurbanlık alıp kesebilir. Bu kesilen hayvan kurbandır.” [İbn Âbidîn, Reddü’l-Muhtâr,  9, 452-454]

Go to top