Merhaba Halis Hocam,
Yeni doğan çocuğa verilen hediye, altın, nakit para, Sünnet merasiminde erkek çocuklara takılan hediye, altın, nakit para veya Düğünlerdeki gelin ve damata verilen hediye, altın, nakit para nın feraiz ilmi fıkhı çerçevesinde babanın, ananın bu hediye, para ve altınlardaki hakkı var mıdır, kullanabilirler mi yoksa sadece verilen kişler mi kullanabilirler. Selam ve dua ile...
*******
Merhaba değerli kardeşim;
Çocuğa verilenler çocuğundur. Doğumda olsun, sünnette olsun takılan altınlar, paralar... aksi yönde bir niyet, örf ve beyan yoksa ona aittir. Bilirsiniz, İslâm hukukunda mülkiyetin şahsiliği esastır; kimse kimsenin malında tasarruf edemez.
Ancak velisi, çocuğun malında onun lehine tasarrufta bulunabilir. Mesela parası değer kaybına uğramaması için onu altına çevirebilir ve saire… Ayrıca bu birikimleri sebebiyle çocuğun varlığı zekât verecek meblağa ulaşır ve üzerinden de bir sene geçerse, velisi (olan kimse, anne-baba veya bir başkası) onun adına zekâtını, fıtır sadakasını verir, kurbanını da keser.
***
Doğum, sünnet, düğün ve nikâhlardaki takılara gelince…
Bu hususta da bulunduğunuz yerde oturmuş bir örf-âdet, gelenek-görenek varsa ona itibar edilir. Yani hükmü örf ve âdetler belirler. Mesela evliliklerde genellikle koca evine gelen hediyeler erkeğin; evlenme sürecinde, nikah-düğün sırasında takılan takılar, yani kadınların zinet olarak kullandıkları eşya da kadının oluyor.
Bazı yerlerde de, para, çeyrek, lira gibi hediyeleri erkeğin davetlileri getirmiş ise erkeğin, kadınınkiler getirmiş ise kadının oluyor.
Herhalde en iyisi; kadın ve erkek aralarında anlaşarak bu hediyeleri hakkaniyetle paylaşmak, hangisinin kime ait olduğunu belirlemek olmalı…
***
İlgimiz ve sorunuz dışında ama, bir mahkememizin bu husustaki bir kararını hatırladığım için paylaşmak istedim. Şöyle:
“Ankara 8. Aile Mahkemesi'nde görülen "alacak" davası, boşanma davası devam eden G.C. isimli kadın tarafından kocasının düğünde kendisine takılan altınlarını vermemesi üzerine açıldı. G.C. dilekçesinde, "çeyiz senedimde belirtilen 10 adet altın bilezik, bir adet künye, üç adet yüzük, bir çift küpe, iki adet kolye, bir adet altın saat ile düğün ve nişanda takılan 50 adet çeyrek altın ile iki adet hediyelik bilezik eşimden alınarak bana verilsin" dedi. Toplam değeri 7 bin 900 YTL olduğu belirtilen ziynet eşyalarıyla ilgili savunmasını veren koca M.C. "Ziynet eşyası ve takıları karımla birlikte bozdurarak harcadık" dedi. Hakim Eray Karınca şöyle dedi: "Toplumumuzun örf, adet ve geleneklerine göre düğün sırasında takılan takılarla ziynet eşyaları kadın için bir güvence niteliğinde olup kadına aittir. Bunların evlilik birliği içerisinde bozdurulup harcanması, kadının bu hakkından vazgeçtiği anlamına gelmez." Haber: Cemal DOĞAN/ANKARA, Bugün, 25 Temmuz 2008 Cuma
***
Evet, mahkeme de böyle bir karara imza atmış. Üzerinde düşünülebilir, tahllilde bulunulabilir. O da ayrı bir bahis. Meselenin dini yönünü zaten yukarıda izah ettik. Bu da ilgilenenlerin dikkatine...