S.a hocam, cuma namazının umuma açık olan yerlerde kılınması şartı kat’i midir, yani böyle olmayan yerlerde kılınan cuma namazları kabul olmaz mı? Bu hususta malumat verir misiniz?..
*******
Ve aleyküm Selâm sevgili kardeşim;
Bildiğiniz üzere br yerde Cuma namazının sahih/geçerli olması için bulunması gereken şartlar vardır. Bu şartlardan birinin olmadığı yerde kılınan Cuma namazı sahih olmaz. O şartlar –sizin sözünü ettiğiniz şart da dahil- şunlardır:
1- Cuma namazını kıldırabilecek ehliyet sahibi bir imam bulunmalıdır. Fıkıh kitaplarındaki meşhur ifadesiyle, emir veya vekili kıldırmalıdır.
2- Cuma namazı kılınacak yer, mekân herkes tarafından bilinen, umuma açık bir mahal ve mabet olmalıdır. Büyük şehirlerde muhtelif mahallelerde açılan ve halk tarafından bilinen mescitlerde veya iş merkezlerinin uygun katlarında teşekkül ettirilen umuma açık mescitlerde, yakında cami bulunmaması veya cami bulunsa da dolu olması halinde Cuma namazı kılınabilir.
3- Cuma günü öğle vakti girmiş olmalıdır.
4- Cemaat bulunmalıdır. Hanefî mezhebine göre imamdan başka üç kişi bulunsa Cuma namazı kılınır. İmam Ebu Yusuf’a (rh.) göre imamdan başka iki kişi de yeterlidir. İmam Mâlik’in cemaat şartı en az otuz, İmam Şafii ve Ahmed bin Hanbel’in (rahımehumullah) şartı ise en az kırk kişidir.
5- Cuma namazından önce hutbe okunmalıdır.
Cuma namazının sahih olması için bir diğer şart da;
6- Bir toplum namazı olması hasebiyle, Cuma namazı kılınacak yerin konup göçülen bir yer değil, ikamet edilen bir yerleşim birimi olmasıdır. Hanefi âlimlere göre, başında yöneticisi bulunan yerleşim birimleri Cuma namazı meselesinde şehir ya da şehir hükmündedir. Başka bir ifadeyle günümüzde farzı kılacak sayıda cemaatin yerleşik bulunduğu köy, belde ve şehir dâhil bütün yerleşim birimleri şehir hükmündedir ve buralarda Cuma namazı kılınır.
***
Cuma namazının farzı da ikidir:
1- İki hutbe okumak. Hutbenin rüknü, Allah’ı zikirden ibârettir. Hutbeyi abdestli okumak, hatibin setr-i avret içinde bulunması ve hutbeyi ayakta okuması vâciptir. Hutbenin sünnetleri: İki hutbe arasında bir tesbih miktarı oturmak; her bir hutbede hamd, Kelime-i Şehâdet, salât ve selâm okumak; birinci hutbede bir âyet okuyarak insanlara öğüt vermek; ikinci hutbede Müslümanlara duâ etmek; ikinci hutbeyi daha hafif tutmak; hutbe esnasında cemaate dönmektir.
2- Cemaatle birlikte iki rek’ât namaz kılmak.