Öğretmenim 2,5 Milyar maasim var. Elimdeki para ve altin borcumla esdegerde. Kurban bana farz mi?

*******

Kurban kesmek dinen zengin sayılan Müslümanlara vaciptir. Kurbanda zenginliğin ölçüsü ise şöyledir:

Zaruri ihtiyaçlarından fazla olarak elinde 80,18 gram altın veya 595 gram gümüş (yaklaşık 1.200 lira) yahut bunların değerinde para ve mal bulunan kimse zengindir.

Zekâtta olduğu gibi kurban nisabı üzerinden bir sene gibi bir müddetin geçmesi şart değildir. Madem elinizdeki varlıklar borçlarınızı karşılıyor, 2.500 lira aylık, ülkemiz şartlarında az sayılmaz. Bunu da gözardı etmememiz gerekir. Öyle değil mi?

***

Ayırca bilinmesinde fayda var; kurbanda koyun, keçi ve sığır gibi otlayan hayvanlar ve ticaret malları nisap miktarında hesaba dahil edilir. Bu malların çoğalan ve artan cinsten olması da şart değildir. Mesela yirmi koyunu olan bir kişinin koyunlarının toplam tutarı altın ve gümüşteki nisap miktarını buluyorsa, bu insan zengin demektir. Yine elinde nisap miktarına ulaşan ticaret malı bulunan bir kimse de kurban hususunda zengin sayılır ve kurbanı keser.

***

Diğer taraftan oturduğu evden başka bir gayr-ı menkulu olan bir insan onun kira geliriyle aylık ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra elinde nisap miktarına ulaşan bir meblağ mevcut olursa ona da kurban kesmek vacip olur.

Bunun gibi, borçlu olan bir insan elindeki malını borcuna verdiği takdirde geriye nisap miktarı kadar bir meblağ kalabiliyorsa, buna da kurban kesmek icap eder. Hatta yazlık ve kışlık olarak iki takım elbisesinin dışında nisap miktarına ulaşabilecek başka elbiseleri olan kimse de bu hususta zengin sayılmaktadır. Bazı fıkıh kitaplarımızda şöyle bir hüküm de vardır:

Bir kimsenin kendi oturduğu evden başka bir evi olursa, onu ticaret veya kira için kullanmasa bile yine onun için kurban vacip demektir.

Kurban kesmesi vacip olan kimsenin Kurban Bayramından önce olduğu gibi, Kurban Bayramının 1. 2. ve 3. günleri içinde de nisap miktarına ulaşan bir mala/paraya sahip olması yeterlidir. Yâni, nisap miktarını tutan malın üzerinden bir yılın geçme şartı aranmaz. Meselâ Kurban Bayramının birinci günü ihtiyaçlarının dışında eline nisap miktarına ulaşan bir para geçen kimsenin kurban kesmesi vâciptir.

***

Zekâtta olduğu gibi, zarurî (aslî) ihtiyaçlar şunlardır:

Oturulan ev, evde kullanılan eşya, binek vasıtası, iş ve sanatta kullanılan malzeme ve âlet, kışlık ve yazlık elbise, bir aylık, başka bir görüşe göre bir senelik yiyecek ve içecek gibi erzak. İşte bunlardan fazla olarak elinde nisap miktarı kadar malı olan kimseye kurban kesmek vaciptir.

***

Sonuç

Meseleye şer’î fetva cihetinden, fıkıh penceresinden baktığımızda, borç para alarak kurban kesilmez. Şayet insan Kurban Bayramı günlerinde kurban kesebilecek bir zenginliğe ulaşırsa, ancak o zaman kurban kesmesi vacip olur.

Fakat, zengin olmamakla beraber kurbanlık bir hayvan alacak kadar parası olan kimse kurbanı alır, keser, etini de çoluk çocuğuyla birlikte yer. Bununla yine kurban sevabına girer.

Fakat bu hususuta tasavvuf ehlinin takva ve azimet cihetinden değrelendirmesi ise şöyledir:

Kurban borcunu bir yıl içerisinde ödeyebilecek mü’min, mutlaka kurban alıp kesmelidir. Kurban pek çok kaza-bela, felaket ve musibetlere karşı kalkandır. Bunu da unutmamak lazım. O bakımdan şuurlu bir Müslümanın kurban kesmemek için değil, kesebilmek için bahaneler-sebepler araması ve bulmaya gayret etmesi icap eder.

Go to top