Delâil-i Hayrât nedir kitabını nerde buluruz, tavsiye edilen kitaplardan mıdır, herkes okuyabilir mi?
Soru: İsmi mahfuz bir okuyucu tarafından yazıldı. Kategori: Soru - Cevap
*******
Selamün aleyküm.
Delâilü'l-Hayrât, Şeyh Muhammed b. Süleyman el-Cezûlî (v. 870/1465) hazretleri tarafından derlenen salavât-ı şerife mecmuasıdır.
Türkler arasında daha çok Delâil-i Şerif, Delâil-i Hayrat ve Delâil diye bilinen risâlenin tam adı; “Delâilü'l-Hayrât ve Şevâriku'l-Envâr fî Zikri's-Salâti'n-Nebiyyi’l-Muhtâr”dır.
Şâzeliyye tarikatının Cezûliyye kolunun kurucusu olan Şeyh Cezûlî hazretlerinin bu risalesi müridleri arasında bir tarikat evradı olarak çok okunmuş ve dolayısıyla çok sayıda istinsah edilmiştir. Eserin nüshaları arasında bazı farklar görüldüğünden, Cezûlî'nin (k.s.) müridi ve halifesi Ebû Abdullah es-Sehlî hazretleri farklılık gösteren nüshaları düzenleyerek vefatından sekiz yıl önce şeyhine sunmuş, şeyhi de bu fazlalıkların bir bölümünü Delâil metnine dahil etmiştir. Delâil'in bu nevi nüshalarına “Nüsha-i Dâhiliyye-i Sehliyye”, satırların dışına kaydettiği fark ve fazlalıkları ihtiva eden nüshalarına ise “Nüsha-i Hâriciyye-i Sehliyye” adı verilmiştir.
Delâil'in Sehlî tertibi olmayan nüshaları da mutemet olan ve olmayan diye ikiye ayrılır. Mutemet olanların satır içine yazılanına “mu'temede-i dâhiliyye”, satır dışına yazılanına “mu'temede-i hâriciyye” denir. Mutemet olmayanlar ise daima satır dışına yazılır. Bu farklar “sin”, “ğayın” ve “mim” harfleriyle gösterilir. Bu durum eserin metnine verilen değeri açık bir şekilde göstermektedir.
Delâil'i sadece Cezûliyye veya Şâzeliyye mensupları değil diğer tarikat mensupları, hatta bir tarikata bağlı olmayan Müslümanlar dahi, faziletine inanarak düzenli bir biçimde okumuşlardır. Önsözü'nde, salavâtı belli zamanlarda düzenli bir şekilde okuyanların çok sevap kazanacakları, Rasûlullah Efendimizin (s.a.v.) şefaatına nail olacakları, günahlarının affedileceği, kötü huyları terk edip iyi huylar edinecekleri, maddî ihtiyaçlarının karşılanacağı ve dünya işlerinin düzeleceği belirtilmiştir. Bu salavâtı düzenlemiş olması sebebiyle Cezûli'nin kabrinin misk gibi koktuğuna inanılır.
Delail'in yazılış sebebini anlatan bir menkabeye göre keramet sahibi bir kız çocuğu, Cezûli'ye (k.s.) bu mertebeye Rasûl-i Ekrem Efendimize (s.a.v.) salavât okuyarak ulaştığını söylemiş… Ancak onun ısrarına rağmen bu salavâtın metnini kendisine söylemeyip belli salavâtlann içinde bulunduğunu ifade etmiş… Bunun üzerine Cezûlî hazretleri bütün meşhur salavâtları derleyip kıza göstermiş… Kız da, söz konusu salavâtın bu derlemede birkaç defa geçtiğini bildirmiştir. Diğer bir menkabeye göre ise, Cezûlî hazretlerinin bu eseri yazmasına, keramet sahibi olan hanımı sebep olmuştur.
Delâil; her gün, gün aşırı, dört günde veya haftada bir defa olmak üzere birkaç tertip üzere okunur. Okumaya pazartesi günü başlanır; hangi gün nerelerin okunacağı sayfa kenarına not edilmiştir. Delâil'i okumaya başlamadan önce niyet ve istiğfar etmek, Esmâ-i Hüsnâ okumak, başlama ve bitirme duası yapmak âdâbdandır.
Delâil okumak için izin almak gerektiğine, izinsiz okuyanların çıldırdıklarına dair söylentilerin aslı yoktur. Çünkü Delâil, salavât-ı şerifelerden mürekkep bir vird olduğu için, aspirin gibidir; izne / reçeteye gerek yoktur. Fakat ehlinden usûlüne göre Delâil okumanın öğrenilmesi tavsiye edilir.
Kuzey Afrika'da ve bahusus Anadolu'da büyük bir rağbet gören Delâil, Mısır ve İstanbul'da 1260-1320 / 1844-1902 yılları arasında on dört defa basılmıştır. [Bkz. Karatay, Arapça Basmalar, s. 441] Risalenin ayrıca Petersburg'da yapılmış bir baskısı bulunmaktadır (1258/1842). Günümüzde de basılmaktadır. Bir ara Salah Bilici Kitabevi basmakta idi. Piyasadan / yayınevlerinden soruşturursanız bulacağınızı tahmin ediyorum. Hem metnini, hem şerhini...
Birçok şerhi yapılan eserin Türkçe şerhleri de vardır. Bunların en meşhuru Kara Dâvudzâde Mehmed Efendi'nin (v. 1170 / 1756) yaptığı şerhtir. “Tevfîku Muvaffikı'l-Hayrât fî Îzâhi Meânî Delâili'l-Hayrat” adını taşıyan bu eser, birçok defa basılmıştır. Kara Dâvudzâde hazretleri, diğer kaynaklardan aktardığı tasavvufî menkabe ve bilgilerle eserin hacmini oldukça genişletmiştir.
Şeyh Hasan el-Adevî'nin “Bulûğu'l-Müsirrât alâ Delâilil-Hayrât”, Muhammed Mehdî el-Fâsi'nin “Metâliu'l-Müsirrât bi-Cilâi Delâili’l-Hayrât” isimli Arapça şerhleri basılmıştır. [Bkz. DiA, Delailü'l-Hayrât Md.]