S.a hocam. Dinimizde dul biriyle evlenmenın hükmü nedir?
*******
Ve aleyküm selam.
Bilindiği üzere evlenmek, Rasûlullah Efendimizin (s.a.v.) sünnetidir. Onun sevabı ayrı… Ama kişi, sırf dul bir kadınla evlendi diye ona ekstradan/fazladan bir sevap olmaz. Bu evlilik, tamamen kişinin çeşitli sebeplerle kendi tercihidir. Bununla beraber maddi bakımdan darda-zorda, sosyal yönden sıkıntıda olan dul bir kadınla evlenip onu rahata kavuşturmanın da elbette ki Allah indinde farklı bir ecri vardır. Bunda da kimsenin zaten bir şüphesi yoktur.
Dul kadınla evlenmenin dinimizdeki hükmü ise, caiz oluşudur. Öyle olmamış olsa hiç Sevgili Peygamberimiz, dul bir kadın olan Hz. Hatice (r.anha) validemizle evlenir miydi?
Evlilik hususunda Rasûlullah Efendimizin (s.a.v.) beyanları-tavsiyeleri de malumunuz; kadın bâkire de olsa dul da bulunsa güzelliği, malı-mülkü, hasebi-nesebi için değil de dini (dindarlığı-takvası) için evlenilir. Tercih bu yönde olmalıdır. [Bkz. Kütüb-i Sitte Muhtasarı, 17, 193, Hadis no: 583]
Keza, imkan nisbetinde mü’min, her bakımdan kendisine denk olan kadınla evlenmeğe dikkat etmelidir. [İbn Mace, Sünen, Nikâh, 47]
Ve yine Efendimizin (s.a.v.) şu tavsiyelerini de unutmamak lazım: Üveym İbnu Saide (r.a.) anlatıyor: "Rasûlullah (s.a.v.) buyurdular ki: ‘Bâkire kızlarla evlenin. Çünkü onların ağızları daha tatlı, rahimleri daha doğurgandır, aza da razı olurlar". [Bkz. Kütüb-i Sitte Muhtasarı, 17, 193, Hadis no: 584] Bu hususta daha başka hadisler de vardır. Bunları da gözardı etmemek gerekir.
Hasılı, yukarıda da belirttiğimiz üzere dul bir kadınla evlenmek caizdir, dinen bir sakıncası yoktur. Ama evlendikten sonra, olup olmadık sebeplerle şudur-budur diye ikide kadının “dulluğu” onun başına kakılmamalıdır. Bu son derece yanlış olur, ahlâki ölçülere uygun olmaz. Kişi, bütün bunları işin başında iyi düşünüp taşınmalı, kararını ona göre vermelidir.