Mevlid-i Şerif hakkında
Halis ECE tarafından yazıldı.Selamün Aleyküm Muhterem Hocam;
Mevlid-i şeriflerin (mevlid okutmak) dini hükmü nedir. Kimileri bidat diyor. Selam ve dua... Kemal
*******
Ve aleyküm selam.
Öncelikle şunu tesbit etmemiz faydalı olacaktır:
Bid’at, her zaman açık bir kötülük olarak çıkmaz karşımıza; bilakis bid’atlerin önemli bir bölümü şirin ve yararlı pozisyonlarda bulunur, gözükür. Biz, bid’atleri kafamıza, göz zevklerine göre değil de Şeriat’a uygunluğu, Kitap ve Sünnet’te yeri olup olmamasına göre değerlendirmeliyiz. Ayrıca bir şeyin aslı Sünnet’e uygun olabilir, fakat uygulamaya bid’atler karışabilir. Bizim burada özellikle üzerinde durduğumuz husus da meselenin bu yönüyle alakalıdır malum.
Evet, Mevlid o haliyle elbette ki bid’at değildir. Rasûlullah Efendimize (s.a.v.) medhiyedir. Edebî tarz olarak sehl-i mümteni’ üslûbunda bir şaheserdir. Ancak günümüzde okutulan Mevlidleri, okutanların-okuyanların gaye ve beklentileri zaviyesinden değerlendirmek gerekir, diye düşünüyorum. Hâl böyle olunca da, şuur ve idrak sahibi mü’minlerin, onun yerine Kur’an-ı Kerim ya da diğer hatimlerle meşgul olup, vefat eden mü’minlerin ruhlarını onlarla şâd etmesinin daha isabetli ve sünnete daha muvafık olacağı aşikârdır. Nitekim Mevlid’le ilgili bir soruya olarak İmam-ı Rabbani (k.s.) hazretlerinin Şah-ı Nakşibend (k.s.) hazretlerinden naklen verdiği cevap (mealen) çok dikkat çekicidir: ‘Bizim yolumuzun dışındaki büyükler bu gibi şeylerle meşgul olmuşlardır, red ve inkâr etmeyiz. Bizim yolumuzun büyükleri ise bunlarla meşgul olmamışlardır, kabul etmeyiz.’ Kaldı ki bu, o günün şartlarındaki bir değerlendirme… Bir de günümüzü ve uygulamalarını dikkate aldığımızda neticenin ne olabileceğini düşünmek gerekir.
Kısacası günümüzdeki haliyle Mevlid okumaları-okutmaları, yaygın âdetlerden biridir. Şu veya bu sebeple beğenenleri de vardır, olabilir elbette. Özellikle avam-ı nâstan… O bakımdan açıkça bid’attir diyemesek de; netice ortadadır. Ve bazılarının belki de “kutsalı” adına elinde kala-kala o kalmıştır. Cenazelerde, zavallı bir gürûhun iyi bir şey yaptıkları zannıyla “Tekbir” getirdikleri gibi… Mevlid de onun gibi hem çok yaygın, hem de maalesef okunması-okutulması da bilindiği üzere çok da tasvip edilebilecek tarzda değil… Getirdiği ile götürdüğünü iyi düşünmek gerekir.
Ancak halihazırda, bu böyledir diye Mevlidle uğraşmaktansa, onun yerine sözünü ettiğimiz mesnûn olan hususları ikame etmeye çalışmanın daha doğru olacağı âcizane kanaatimdir.