Kişi, zaruretsiz eşinin veya kendinin avret mahalline bakabilir mi? [İsmi mahfuz bir okuyucu]
*******
Hz. Âişe (r.anha) validemiz, “Ben Rasûlullah’ın (s.a.v.) tenasül uzvuna bakmadım; (onu) görmedim. O da benden bir şey görmedi.” [İbn Mâce, Sünen, Kitâbü’n-Nikâh, Bâb, 28, Hadis no: 1922; Kurtûbî, Tefsir, 12, 232] demiştir.
Hanefî âlimlerince, Hz. Âişe’den (r.anha) gelen bu rivayet ve diğer bazı hadisler göz önünde bulundurularak, “Zevceynin (karı-kocanın / eşlerin) birbirlerinin tenasül uzuvlarına bakmaları caiz olmakla beraber, bakmamalarının evlâ, daha faziletli olduğuna” işaret edilmiştir. [Bkz. el-Mebsut, 12, 363; el-Bedai', 10, 473-75]
Hanefî fıkıh kitaplarında, zevceynin (eşlerin) birbirlerinin avretlerine bakmalarının haram olduğuna dair sarih bir ifade yoktur. Fakat bazı âlimler, bu meseleyle ilgili “Biriniz hanımına yaklaşmak istediği zaman örtünsün; karı-koca, merkeplerin açılması gibi açılıp saçılmasınlar!” [İbn Mâce, Sünen, Nikâh, 28; Şevkanî, Neylü’l-Evtâr, 6, 189] gibi hadislere dayanarak “mekruh” olduğunu söylemişlerdir. [Bkz. Vehbe Zuhaylî, el-Fıkhu’l-İslamî ve Edilletuhu, 3, 555]
Şâfiî fakihlerinden bazıları da, eşlerin birbirlerinin tenasül uzuvlarına bakmalarının caiz olduğunu, diğer bir kısmı da bunun caiz olmadığını söylemişlerdir. Büyük Şâfiî âlimlerinden İmam Nevevî (rh.) de bunun caiz olduğunu söyleyenlerin görüşlerinin daha doğru olduğunu belirtmiştir. [Bkz. el-Mecmu’, 16, 134-135]
Zahirî mezhebinden İbn Hazm (rh.), karı-kocanın birbirlerinin tenasül uzuvlarına bakmasında bir kerahetin olmadığını söylemiştir. Yukarıda Hz. Âişe’den (r.anha) rivayet edilen hadisi ise, rivayet zincirinde meçhul bir kadın olduğu gerekçesiyle zayıf saymıştır. Bunun mekruh olmadığını gösteren rivayetlerin bulunduğunu, bunlardan biri de “Ezvâc-ı tâhirattan (Peygamber Efendimizin hanımları validelerimizden) Hz. Âişe, Hz. Ümmü Seleme ve Hz. Meymûne’nin Rasûlullah (s.a.v.) ile aynı kaptan yıkandığına” dair hadis rivayetlerini delil olarak göstermiştir. [İbn Hazm, el-Muhella, 10, 33; Ebu ishak el-Huveynî, el-Fetâva’l-Hadîsiye, 1, 45-Şamile]
Netice itibariyle karı-kocanın birbirinin tenasül uzuvlarına bakamayacağına dair gelen hadis rivayetleri zayıf olmakla birlikte, bakmalarının caiz olduğunu gösteren hadisler de vardır. Maamafih âlimlerin bir kısmı, “Fezâil-i a’malde (amellerin faziletlileri mevzuunda) zayıf hadisle amel edilir” diyerek, ayrıca bunun mekruh olduğunu da söylemişlerdir.
***
Şâfiî Mezhebi'ne göre, kişinin tuvalette ihtiyaç yokken kendi avretine bakmaması müstehaptır. [Bkz. Nevevî, Mecmu’, 2, 94] Hamamda veya tek başına iken, kişinin avret yerini açması, bakması haram değildir; ancak örtmesi daha faziletlidir. [Bkz. Nevevî, a.g.e., 2, 166, 197, 204-206]
Meselenin fetva yönüyle ilgili bu nakillerden sonra, dilerseniz takvâ cihetini, son devir dersiâmlarından, Nakşî yolu Maceddidîn kolu silsilesinin 33’üncü ve son halkasını teşkil eden Süleyman Hilmi Tunahan (k.s.) hazretlerinin bu husustaki ikazlariyle noktalayalım. Şöyle buyuruyorlar:
“Zaruret olmadan (kendi) avret yerine bakmak, başkasına bakmak gibi günah. Zaruretsiz avret mahalline nazar etmek, feyz ve bereketi azaltır. Saâdet devrinde bulunan 99 bâkire kızın hayası kendisinde mevcut olan Hz. Osman (r.a.) gömleksiz gusül etmemiştir. Hz. Âişe (r.anha) validemiz, ‘Ne ben Rasûlullah’tan (s.a.v.) ne de o benden (bir şey) görmedi” buyurdular. Dürer ve bazı fıkıh kitaplarında, ‘avret mahallini görmekte beis yok’ demişlerse de, ‘lâ be’se: beis yok’ demek, terki (bakılmaması) evlâ demektir. Mühim olan da bu.” [Erol, Ali, Hatıratım, s. 54] Ayrıca bkz. http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/1291-kadina-livata-yoluyla-yaklasmak.html