Halis ECE
Anne-babanın vazifesi, yalnızca çocuk dünyaya getirmek değildir. Çocuklarını, mensubu bulundukları cemiyete, hatta bütün insanlığa faydalı birer uzuv olarak yetiştirmekle de mükelleftirler. Çocukların insanlığa faydalı olarak yetişmelerini temin edecek en büyük âmil, anne ile baba olduğu gibi; insaniyete karşı zararlı kişiler hâlini almalarına da yine onlar sebep olabilirler. Çünkü çocuklar; ictimâî-ahlâkî, maddî-manevî birçok hastalıkları hep anne ve babadan alırlar. Onların hayırlı veya hayırsız birer insan olabilmeleri, her şeyden önce âileden aldıkları terbiyeye bağlıdır. Bunun içindir ki Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz, “Çocuklarınızı tâkip edin, alâkalanın ve onları güzel terbiye ediniz” (Minhâcü’s-Sâlihîn, 2/304) buyurmuşlardır.
Çocuk sahibi olmak iş değil; asıl iş, o çocuğu hem kendisine, hem de mensubu olduğu millete, hatta bütün insanlığa faydalı bir fert olarak yetiştirebilmektir. Bu sebepledir ki, çocukları geleceğin şartlarına göre hayata hazırlamak, onların tahsil ve terbiyelerine dikkat etmek, anne ve baba için bir borçtur.
Esasen çocuğu sevmek demek, onun gelecekteki dünyevî ve uhrevî saâdet ve huzurunu temin etmek demektir. Bunları düşünmeden kuru kuruya sevmenin, çocuğun maddî ve mânevî istikbâli için hiçbir fayda temin etmeyeceğinde şüphe yoktur. Çocuklarımızın yaşayacakları zaman, onlardan ne gibi bir hizmet bekliyorsa, bunu anlamalı ve o mâsum yavruları ona göre hayata hazırlamalıdır. Her devrin kendine göre şartları ve değişik ihtiyaçları olduğunu unutmamalıdır. Nitekim Hz. Ali (r.a.);
“Çocuklarınızı kendi zamanınıza göre değil, onların yaşayacakları zamana göre hazırlayınız” buyurarak bu gerçeğe işaret etmişlerdir.
***
ATASÖZLERİ:
* Çocuk ile yoğurt yiyen, elbette ağzına gözüne bulaştırır.
* Çocuğa iş buyuran, ardınca kendi gider.