Selamünaleyküm Hocam,
Hanefi biri "müziğin haram olup olmadığı ihtilaflıdır, müzik için bir kısım hoca helal diyor, bir kısım bazı müzik helal diyor, bazısıda içerik ve sözler niyete göre helal diyor" derse dinden çıkarmı, çünkü müzik icma ile haramdır.
*******
Ve aleyküm selam.
Meseleyi döndürüp dolaştırmanın bir anlamı da mantığı da yok. Niye dinden çıksın ki? Kişinin söylediği sadece ulemanın bu husustaki görüşlerini, farklı içtihatları olduğunu nakilden ibaret. Kendisi bir hüküm verme sapkınlığında bulunmuyor ya da kat’î nassla beyan olunmuş bir haramı helal addetmiyor ki!
Hem zahir-i fıkıhta mutlak manada müzik haramdır demiyor ki ulema... Her birerinin kıstasları-ölçüleri var ve o kıstaslara göre farklı hükümler ortaya koyuyorlar. Yani bunları mahiyetine, mevzuuna ve tesirine göre değerlendiriyorlar. Tasvvuf ehlinin değerlendirmeleri ise ayrı bahis... Merak ediyorsanız sitede mevzu ile ilgili yazılara bakarsınız.
Şunu da hatırdan çıkartmamak lazım; bunlar, içtihadi hükümlerdir, o söz, ifade ettiğiniz şumûle girmez. Binaenaleyh "harama helal dedi" gibi bir itham söz konusu olmaz / olamaz, o kişiye kâfir denilmez / denilemez.
İçtihatlar da dinde, “Ümmetimin (müçtehit âlimlerininin içtihadındaki) ihtilafında geniş bir rahmet / kolaylık vardır” hadisinin manasına muvafık olarak ortaya çıkan hükümlerdir. Dört aslî şer’î delilden biri ve dördüncüsüdür. Ancak içtihatlar, bilindiği üzere, sarih nassların ve de icma’ın bulunmadığı alanlarda yapılır... Ve bütün içtihatlar zannîdir. Zannî bir içtihatla kat’i bir hüküm yani ayet ve hadislerle açıkça haram veya helal olduğu bildirilmiş hükümler aynı olmaz. Aynı olmuş olsa, zaten istisnasız her Müslümanın o hükme uyması gerekirdi. Farklı içtihatlara / görüşlere yer ve yol bulunamazdı. Oysa mezheplerin / müçtehitlerin içtihatları farklı ve her Müslüman da, müntesibi bulunduğu mezhebin hükümlerine uymakla mükelleftir. Hatta “zaruretler-mecburiyetler” karşısında usûlüne uygun şekilde bir diğer mezhebi de taklit edebilir malumunuz.
Gelelim Hanefî mezhebinin müzikle alakalı hükmüne...
Hanefî mezhebine göre mûsıkî icrâsı ve bunu dinlemek haramdır. Bu hüküm, değnek ve çubuğun bir yere âhenkli bir şekilde vurulmasını dahi içine almakta ve haram saymaktadır. [el-Mergınânî, el-Hidâye, Kerâhiye Bahsi]
Hükmün bazı istisnâları vardır. Mesela savaşta vurulan kös ile düğünlerde çalınan def.
Müzik başkalarına dinletmek için değil de kendini dinlendirmek ve yalnızlığı defetmek için yapılırsa İmam Serahsî'ye göre caizdir; İmam Merginânî'ye göre bu da haramdır. [İbnü’l-Hümâm, Fethu'l-Kadîr, Mısır, 1318, VI, 36]
İmam Ebû Yusuf'a (rh.) sormuşlar:
- Düğün dışında, meselâ kadının ve çocuğun kendi evinde def çalmasına ne dersin?
Şu cevabı vermiş:
- Bunda kerâhet yoktur. Aşırı tarzda oyun ve teğannî olursa onu mekruh görürüm. [el-Aynî, Umdetü'l-Kârî, III, 359]
Demek ki mutlak manada “müzik icma ile haramdır” dememiz de doğru olmaz. Hanefî mezhebi içinde dahi farklı görüşler mevcuttur.