Sayın hocam öncelikle Allah'ın rahmeti ve bereketi üzerinize olsun. Efendim hiç şüphesiz Allah-u Teâla sonsuz hikmet sahibidir ve her işinde sonsuz hikmetler vardır. Ancak günlük konuşmalarımızda kasıt olmaksızın "Falanca mahlukun yaratılış hikmeti şudur, falanca şeyin haram edilmesindeki gaye şudur" gibi lafızlar kullanmaktayız. Bu ve benzeri cümleleri kurduğumuzda Rabb'imizin hikmetini sınırlandırıp bir veya birkaç şeye indirmek olup bir mesuliyetin altına girer miyiz? Nasıl konuşmalı ve nelere dikkat etmeliyiz. Efendim şimdiden cevabınıze teşekkürler, hürmetler ve hayırlı çalışmalar. Ahmet

 

*******

Mevlâmızın rahmet ve bereketi cümlemizin ve bilcümle Ümmet-i Muhammed’in üzerine olsun.

Hayır; o ifadelerle kastımız, Rabbimizin emirleri-nehiyleri ve mahlukatı üzerindeki hikmetlerini asla sınırlamak değildir. Maksadımız, kul olarak bunlarda bizim görebildiğimiz hikmet budur, demektir. Yoksa malumunuz, bizim idrâk edemediğimiz / anlayıp kavrayamadığımız nice hikmetleri vardır Mevlâmızın…

Bilindiği gibi ilahi emirler de akaid ve kelâm ilmine göre asıl itibariyle “ta’lîlî” ve “taabbudî” olmak üzere ikiye ayrılır. Ta’lîlî olanlarda sebep ve hikmetler araştırılabilir, “neden” ve “niçin” sorularına cevaplar bulmaya çalışılabilir. Ama taabbudî emirlerde böyle bir şeye izin yoktur, arasanız da zaten bulamazsınız. Bkz. http://halisece.com/islam-ve-sosyal-meseleler/1097-islam-mantik-dini-midir.html

Tabii bu sahada herkes kendi gücü-vüs’ati dahilinde neyi görebilir, bunların ne kadarını idrâk edebilirse onları dile getirir. Yoksa mesele bundan ibarettir deyip o hikmet ve sebepleri tahdit etmez, o alandaki inceliklere sınır ve nokta koymaz, koyamaz. Vesselâm…

 

Go to top