Horoz dövüştürmenin bir mahsuru var mıdır? Komşu sormuştu. Bir cevap vermek istemedim. Sitede ismimi yayinlamayin lütfen. Hayırlı geceler. Teşekkür ederim. (İsim mahfuz)

*******

Hemen belirtelim; dinimizde horoz dövüştürmek caiz değildir.

Evet, Allah Teala her şeyi insanlar için yaratmış, onun emrine / faydasına vermiştir. [Bkz. Bakara suresi, 29] Ancak her şeyden, yaratılmış olduğu gaye istikametinde / doğrultusunda ve insanın sağlam fıtratının ihtiyaçlarına göre yararlanmak gerekir. Bozulmuş fıtratların, vahşileşmiş, sadistleşmiş, merhamet-hayâ-adalet duygularını yitirmiş insanların istek ve arzuları bu mevzuda ölçü olamaz. Kur'ân-ı Kerim bazı hayvanlardan bahsederken, onların yaratılış gayelerine de işaret etmiştir. Mesela binme, etinden, sütünden ve zînet oluşundan faydalanma, öğretilip avda kullanma gibi... [Bkz. Nahl suresi, 8; Yâsîn suresi, 71; Maide suresi, 4] Bunların her birerleri fıtratı sağlam insanın ihtiyaçlarıdır. Köpeğin etinden yararlanılamayacağı gibi, koç da boyunduruğa vurulmaz, kirpi ile top oynanmaz...

Tercümânü’l-Kur’an İbn Abbas'ın (r.anhuma) naklettiğine göre, "Rasûlüllah Efendimiz (s.a.v.) hayvanları birbirine kışkırtmayı yasaklamıştır." [Ebu Davud, Sünen, Cihad 56; Tirmizi, Sünen, Cihad 30; Beyhakî, Kübrâ,  10, 22]

Sebeb-i hikmeti / illeti; hiç bir fayda söz konusu değilken, bir canlının canını acıtmak ve abesle iştigâl etmektir. [Mubârekfûrî, Tuhfetü'l-Ahvezi bi-Şerhi Camii't-Tirmizi, 5, 367]

Horoz, deve, boğa, köpek, koç vb. hayvanları dövüştürmek hep bu yasak içerisinde yer alır. Böyle şeylerle meşgul olmak, hafif akıllıktan, basitlikten ve karakter bozukluğundan kaynaklanır. [el-Cezîrî, el-Mezâhibü'1-Erbâ'a, 2, 51]

Bunlar, bir para kazanma aracı haline getirilirse, elde edilen gelir helâl olmaz. [Bkz. a.g.k.] Dövüşün sonucuna göre tarafların şart koşacağı meblağ kumar olmuş olur. [Halîl Ahmed, Bezlü'1-Mechûd, 10, 59]

Boğa güreşi gibi bir taraf ta insanın, diğer tarafta hayvanın yer aldığı ve hayvana eziyetten başka bir yararı bulunmayan oyunlar da helâl olmaz. Çünkü bunlar da vahşice ve faydasız taşkınlıklardır. Fıtratı sağlam bir insan bunlara ihtiyaç duymayacağı gibi, bunlardan rahatsız olur, tiksinir ve ızdırap duyar. Çünkü onun her şeye merhamet ve şefkâtle muamele etmesi istenmiştir. Bu nevi taşkınlıklar ve haddi aşmalar, zaman zaman çok çirkin ve korkunç noktalara kadar ulaşmıştır. Eski Romalılarda olduğu gibi, seyreden asillerin keyf için esir / tutsak insanların arenalarda aç arslanlara parçalatılmasına kadar gider. İhtiyarlamak istemeyen Çavuşesku ve eşinin, yeni doğan bebeklerin kanını alıp kendi damarlarına zerkettirmelerine kadar varır. Bir hadis-i şerifte, “Merhametli olanlara Rahmân olan Allah merhamet eder. Yerde olanlara da merhametli olun ki, gökte olanlar (melekler) de size rahmet merhamet etsin” [Tirmizi, Sünen, Birr, s. 16; el-Hindî, 3, 164] buyurulmuştur.

Mademki herşey insan için yaratılmıştır, öyleyse bazı hayvanların boğazlanmaları da kaçınılmazdır. Ama bu mevzuda vaz'edilen şu ölçü, ne kadar güzel ve ne kadar müteal bir ölçüdür: "Allah her şeyde güzelliği (ihsanı) emretmiştir. Binaenaleyh, (bir hayvanı) boğazladığınızda güzel boğazlayın, öldürdüğünüzde güzel öldürün. Biriniz boğazlamak isterse bıçağını biletsin, boğazlayacağı hayvanı rahat ettirsin (işkence edip yormasın)." [Tirmizî, Sünen, Diyyât, 1409; Ebu Davûd, Sünen, Dahayâ, 2797] Başka bir hadiste de, "Can taşıyan herhangi bir şeyi atış için hedef yapmayın" buyrulmuştur.

Ayrıca bkz. http://halisece.com/sorulara-cevaplar/2492-kafeste-kus-ahirda-hayvan-beslemek.html

Go to top