Selamun aleyküm
Hocam miras ile ilgili bir sorum olacaktı. Bir baba 2 erkek 1 kız çocoğuna ölmeden önce mallarını pay etti ve elinde sadece bir dükkân kaldı. O dükkân için ise, ben ölünce oğlanların olur dedi. Baba da öldü. Şimdi böyle bir durumda kızın o dükkânda hakkı olur mu?
*******
Ve aleyküm selam.
Kişi ölmeden önce malları üzerinde tasarruf sahibidir. Dilediği gibi harcar, çocuklarına da dilediği gibi pay edebilir. Ona kimsenin diyeceği bir şey olmaz. Çünkü İslâm hukukunun hükmü budur. Ancak evlatları arasında yapacağı hibelerde adalet ve hakkaniyetten ayrılmaması gerekir.
Öldükten sonrasına gelince… Ölen kimsenin arkaya bırakacağı mal, dinimizin miras hükümlerine göre taksim olunur; kime ne kadar pay düşüyorsa ona göre bölünür. Ölen kimsenin bu istikamette yapacağı vasiyet geçersizdir. Çünkü varis için vasiyet yoktur. Baba veya anne hayatta iken evladına bir hibe verecek ise, oğlan ve kız ayırmadan, herhangi bir ayırım yapmadan müsavi hibede bulunabilir. Sünnete uygun olan budur.
Bu mevzuda şöyle bir hadis bulunmaktadır: Âmir eş-Şa’bî (r.a.) şöyle demiştir:
Ben Nûmân İbn Beşîr’den (r.a.) kendisi (Kûfe’de) minber üzerinde hutbe okurken işittim; şöyle diyordu: “Babam Beşîr, (annemin zorlamasıyla) bana bir köle hibe etmişti. Annem Ravâha kızı Amre (babama): Sen bu hibeye Rasûlullah’ı şâhit yapmadıkça inanmam, razı olmam, dedi. Bunun uzerine babam Beşîr, Rasûlullah’a (s.a.v.) gidip:
- Yâ Rasûlallah! Ben Amre binti Ravâha’dan doğan oğluma bir köle hediye verdim. Fakat yâ Rasûlallah, Amre bana bu hibeye seni şahit tutmamı emretti, dedi. Rasûlullah (s.a.v.),
- ‘Sen Nûmân’a verdiğin hediyen gibi öbür çocuklarına da verdin mi?’ diye sordu. Beşîr:
- Hayır (vermedim), dedi.
Bunun üzerine Rasûl-i Ekrem (s.a.v.), Beşîr’e;
‘Allah’tan korkun da çocuklarınız arasında adaletli davranın.’ buyurdu.
Nûmân (r.a.) şöyle dedi: Artık babam, Nebî sallallâhu aleyhi vesellem’in yanından dönüp geldi ve bana verdiği hediyesini geri aldı.” [Buhari, Sahih, Hibe, 11]
Velhâsıl, bir baba hayatta iken çocuklarına vereceği hibelerde / hediyelerde âdil ve müsavi davranmaya gayret etmelidir. Öldükten sonrası için de çocuklarını mirasından mahrum edemez. Bir çocuğunu diğerinden ayırıp kayıramaz. Minasçılar erkek veya kız herkes, İslâm miras hukukuna göre kendi paylarına düşeni alırlar.