Selamün aleyküm abi,

İzninizle bir kaç sorum olacaktı:

1. Kuaföre gidip saç kestirmek dinimizce uygun mudur? Kadınların saçlarını kestirmesi caiz midir bu kestirme erkekler gibi kısaltma şeklinde değilde küt diye tabir ettiğimiz şekilde kestirmekte mahzur var mıdır? Kuaförün mutlaka Müslüman olması gerekir mi?

2. 'Kısa etek veya pardesü giymek caiz mi?' Baştan ayak inciklerine kadar örtülü olması icap eder mi? Cilbab emri baştan topuk inciklerine kadar mı yoksa inciklerden üst kısma bir karış kadar olsa da caiz olur mu? (Çünkü böyle giyinen kardeşlerimiz kısa etek ve pardesüyle berebar incikten yaklaşık bir veya bir buçuk karış yukarı giyiyorlar, bbu durumda bacakları görürüyor...)

Rahatsızlık verdim Allah’a emanet olun abi. hadime hadime - gmail

*******

Ve aleyküm selam kardeşim;

1- Müslüman bir kadının bayan kuaförüne gidip saçlarını düzelttirmesi caizdir. Fakat kuaförde yabancı erkeklerin olmaması gerekir. Kuaförün de Müslüman ve dindar olanı tercih edilmelidir.

Hanımların saçını kesmelerine iki açıdan bakmak gerekir. 

a) Malum olduğu üzere saç kadının süsü ve zinetidir. Bir yerde kadını erkekten ayıran önemli bir özelliğidir. Bundan dolayı hiçbir meşrû sebep yokken ve mâzeret bulunmazken kadının saçını kesmesine müsaade edilmez. Ancak bakımında ve kurutulmasında birtakım zorluklarla karşılaşırsa, kısaltmasında bir mahzur olmaz.

Bunun Sünnet’te delili;

Ezvâc-ı tâhirât (r.anhunne, Peygamberimizin s.a.v. hanımları), kulak yumuşağını geçmeyecek miktarda saçlarını kısaltırlardı.” [Ali el-Muttaqî el-Hindî, Kenzü’l-Ummal, III/35, Müsned kenarı] mealindeki hadistir.

Hadiste geçen tarif, “küt” diye tabir olunan şekildir. Dolayısiyle bunda bir mahzur olmadığı anlaşılmaktadır.

b) Burada gözden uzak tutulmaması gereken önemli diğer bir nokta da, kadının saçını keserken erkeğe benzeme gibi bir niyetinin bulunmaması lâzımdır veya saçını erkek tıraşı gibi yapmamalıdır. Çünkü hadis-i şerifte Rasûlullah Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır:

Allah (c.c.), kadınlardan erkeğe benzemeye özenenlere lânet etsin (onları İlâhi rahmetten uzak kılsın).” [Ebû Dâvud, Sünen, Libâs, 31]

2- Dinimiz İslâm, itidâl dinidir; ifrata da tefrite de izin vermez. Etek de ne yerlerde sürünmeli, ne de dikkat çekecek tarzda kısa olmalıdır. ‘Ayak incikleri’nden kastınız herhalde topuklardır. Tabii ki topuklara kadar olması güzel olur. Ama yürümekte, merdiven inip çıkmakta sıkıntı oluyorsa ve çoraplar kalın, tesettür noktasında problem teşkil etmeyecek durumda ise, biraz üstte olmasının da herhalde şer’î bakımdan bir mahzuru olmaz.

Cilbâb’ın mânâ ve izahı için bkz. http://www.halisece.com/islami-makaleler/130-islamda-giyim-kusamin-olcusu.html

Tesettürle alakalı detaylı bilgi için ayrıca bkz.

http://www.halisece.com/islami-makaleler/100-islam-tarihinde-tesetturle-ilgili-bazi-hadiseler.html

http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/550-tesetture-riayet.html

http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/1283-tesettur-namaz.html

http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/2159-musluman-kadin-pantolon-giyebilir-mi.html

Ancaaak… Meselenin en doğru ve en isabetli olan yönü; bütün bu hususlarda üsve-i haseneniz / numûne-i imtisâliniz / en güzel örneğiniz hemcinslerinizden büyükleriniz olan hocahanımlar olmalıdır.