Selamun aleyküm muhterem hocam,

Sahih kaynaklarda Peygamber efendimizin beyaz un yerine kepekli undan yapılan ekmeği tavsiye ettiği, un eleklerini yaktırdığı ile ilgili rivayetler var mıdır? Cevaplarınız için teşekkür eder,

Hayırlı günler dilerim.

Soru: Doruk Baş tarafından yazıldı. Kategori: Soru – Cevap

*******

Ve aleyküm selam muhterem kardeşim;

Sevgili Peygamberimizin (s.a.v.) kepekli arpa unundan yapılmış ekmek yediğine ve ekmeğin kepekli undan yapılmasını söylediklerine / tavsiyelerine dair rivayetler var. Fakat “un eleklerini yaktırdığı” tarzında bir rivayete rastlamış değiliz. Bununla beraber Asr-ı Saadet’te Rasûlullah’ın (s.a.v.) irtihaline kadar elek kullanılmadığı hakkında haberler/bilgiler de mevcut. Ezvâc-ı tahiratın, kendileri için yoğuracakları unun kepeklerini üfleyerek azaltıklarına dair de rivayetler mevcut.

Ebû Hâzım (r.a.) anlatıyor: “Ben Sehl ibn Sa’d’a (r.a.),

- Sen has undan yapılmış beyaz ekmek gördün mü, diye sormuştum. Sehl,

- Rasûlullah (s.a.v.) vefat edinceye kadar, beyaz ekmek görmedim, dedi. Ben tekrar;

- Rasûlullah (s.a.v.) zamanında ashabın eleği var mıydı, dedim.

- Aleyhissaslâtü vesselâm vefat edinceye kadar elek görmedim, dedi.

- Öyleyse elenmemiş arpa ekmeğini nasıl yiyordunuz, dedim,

- Biz onu üflerdik, içindeki kepekten uçan uçardı. Kalan (kepek)leri de su ile yumuşatıp yoğururduk, cevabını verdi.” [İbrahim Canan, Kütüb-i Sitte, c. 17, H. No: 6983]

Bu husustaki başka bir rivayet de şöyledir: Bir gün Ümmü Eymen (r.anha) un eleyip Rasûlullah (s.a.v.) için has ekmek yapmak isteyince, Efendimiz (s.a.v.),

- Bu ne? diye sorar.

Ümmü Eymen,

- Yâ Rasûlullah, bu bizim diyârda (Habeşistan) yaptığımız bir yiyecektir. Bundan sana bir ekmek yapmak istedim, der.

Rasûlullah Efendimiz de;

- Şu eleyip ayırdığın kepeği, öbürüne içine (un kısmına) geri kat, sonra yoğur (ve ekmeği öyle yap)!” buyurur. [Müslim, Sahih, Kitabu Fazâili’s-Sahâbe, 18, Bâbu min Fazâili Ümmi Eymen (r.anha), Hadis no: 103; Ayrıca bkz. Yusuf Kandehlevî, Hayâtü's-Sahâbe, 2, 314; İbrahim Canan, Kütüb-i Sitte, c. 17, H. No: 6984]

Rasûlullah'ın (s.a.v.) azad ettiği kölelerden Ebû Râfi'in hanımı Selmâ (r.anhuma) anlatıyor:

- Bir seferinde Hasan b. Ali, Abdullah b. Câfer ve Abdullah bi. Abbas (r.anhum) yanıma geldiler ve,

- Bize Rasûlullah'ın (s.a.v.) sevdiği bir yemeği yap dediler.

Ben,

- Oğullarım, sizler bugün o yemeği iştahla, seve seve yiyemezsiniz, diyerek kalktım bir miktar arpa öğütüp savurdum, sonra ekmek yaptım. Katık olarak da üzerine biber döktüm, zeytinyağını alıp önlerine koydum ve,

- Nebi sallallâhu aleyhi vesellem bu yemeği severdi dedim. [Hayâtü's-Sahâbe, 2, 314]

S o n u ç

Efendimiz’in (s.a.v.) ekmek kalitesi hakkında Enes (r.a.) bize şu bilgiyi veriyor: “Rasûlullah (s.a.v.), Allah’a (c.c.) kavuşuncaya kadar ince undan yapılmış ekmek ve kızarmış koyun eti yememiştir.”

Bir kısım hadislerden ailede kepekli ekmek yenildiği, fakat Peygamberimizin (s.a.v.) hanımlarının (r.anhuunne), elekleri olmaması sebebiyle, ekmeklik una üfleyerek onu kısmen kepekten arındırdıkları ve böylece biraz daha has bir ekmek yaptıkları anlaşılmaktadır.

Günümüzde yapılan en son araştırmalar ve varılan neticeler ise, Âlemlere Rahmet Efendimizin (s.a.v.) bu tatbikat ve tavsiyelerinin ne kadar doğru ve isabetli olduğunun birer canlı şahididir.

Velhâsıl; sıhhat ve afiyet, iki cihanda saadet ve selamet sünnet-i Nebeviyeye ittibâdadır. Ondan uzaklaşmak ise, fert olarak da toplum olarak da felaket ve husrandır.

Go to top