Gayrimenkullerin zekâtı

Selamun Aleykum Verahmetullah, Hocam Arsalar günümüzde ekilip biçilmekten çok yatırım aracı olarak kullanılmaya başlandığı için Gayrimenkullerin özellikle de arsaların zekatı ile ilgili detaylı, kaynaklı ve açıklayıcı bir makale yayınlamanızı istirham ederiz. Acizane geçen sene hazırlamış olduğumuz bir çalışmayı da aşağıda sizinle paylaşıyor ve ayrıca tetkikinide istirham ediyoruz. 💎 ZEKÂTLARIMIZI HESAP EDERKEN GAYRİMENKUL İLE ALAKALI DİKKAT ETMEMİZ GEREKEN HUSUSLAR...! 💎 Bir arsanın zekatının olup olmayacağı veya hangi oranda zekatının verileceği, kişinin arsayı hangi niyetlerle aldığına ve elinde bulundurduğuna bağlıdır. 💎 Arsayı alırken hemen olmasa da ileride SATMA NİYETİYLE alındıysa arsa TİCARİ MAL olacağı için SATIŞ değeri üzerinden ZEKATA TABİ OLUR. 💎 Ticaret niyetiyle alınıp değeri artsın diye bekletilen arsa ve benzeri gayrimenkullerin SATABİLECEĞİNİZ, SATILMASINA RAZI OLDUĞUNUZ RAYİÇ DEĞER üzerinden her sene ZEKÂTINI VERMEK GEREKİR. 💎 Yatırım amaçlı alınan bir gayrimenkul o an satılık olmasa bile ZEKÂTA TÂBİDİR. Çünkü bu arsa, ticarî bir mal hüviyetine girmiştir. 💎 Ticari malların (urûz) zekatı da %2,5 üzerinden verilir. 💎 Bir kişi, bir yıldan daha kısa bir süre içinde sahip olduğu arsayı satıp bir başka arsa satın alsa veya bedelini elinde bulundursa da bu kişi üzerinden bir yıl geçmemiş olsa bile?, yine elindeki paradan veya yeni arsanın rayiç bedeli üzerinden %2,5 ZEKÂT VERMELİDİR? 💎 Üzerinde ev veya tarım yapmak için elde tutulan arsaya Zekat DÜŞMEZ. 💎 Ancak hemen veya daha ileride satmaya niyetlenilirse, zekata konu olmaya başlar ve bu niyetin üzerinden bir yıl geçmesi halinde ZEKÂTA KONU OLUR. 💎 Arsa satmak niyeti ile alınmamış, satmaya karar verilmemiş,ileride ev yapmak veya çocuklara bırakmak niyeti ile alınmışsa, kendisi kullanmak üzere aldığı herhangi bir eşya gibi düşünülür ve Zekat DÜŞMEZ. 💎 Satmak için alMadığı eşyasını günün birinde satmaya niyet etse niyet ettiği andan itibaren dükkandaki bekleyen malı gibi ticaret malıdır,her yıl ZEKÂTA TÂBİDİR. 💎 Bir kimse satmak için değil, ilerde kiraya vermek veya bizzat içinde oturmak veya ticaret yapmak niyetiyle üzerine ticarethane inşa etmek kasdiyle bir arsa alırsa ZEKÂTA TABİ DEĞİLDİR. Çünkü üzerinde asli ihtiyaç olan evin inşa edilmesi arsayı ev kapsamına koyuyor. Asli ihtiyaç olan ev ve işyerinin kendisine ise zekât DÜŞMEZ. 💎 Sahip olunan birden fazla evlerin zekâtına gelince; bu durumda olan evlerin iki hali vardır; 💎 1-) Kiraya verilmiş ve bu kiradan elde edilen para ev sahibinin ancak asli ihtiyaçlarını karşılıyor. Bu durumda olan evlere zekât DÜŞMEZ. 💎 Eğer asli ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra geriye kalan fazlalık nisap miktarına ulaşmışsa bunun zekâtını senelik yüzde 2,5 olarak verir. 💎 2-) Söz konusu daireler kiraya verilmemiş, arsa gibi ticaret için bulundurulmaktadır, yeri geldiği zaman sahibi tarafından satılacaktır. Bu durumda olan evlerin zekâtı arsa gibidir. Sene sonunda evin değeri ne ise senelik olarak ZEKÂTI ona göre VERİLİR. 💎 Bir tüccar alış-veriş yaparak kazanç elde edip dükkan ile bina gibi şeyler satın alırsa şayet satmak üzere satın almış ise tabiatıyla ticaret eşyası olduğundan yıl sonunda yanında mevcut bulunan bütün ticaret malıyla birlikte hesaplayarak ZEKÂTINI VERMELİDİR. 💎 Yoksa ticaret için değil, satın aldığı şeylerde oturmak veya kiraya vermek üzere satın almış ise artık ticaret malı sayılmadığından ZEKÂTA TABİ DEĞİLDİR. 💎 Ancak onlardan elde edilen kazanç nisaba baliğ olursa yanında bir yıl kaldığı takdirde ZEKÂTINI VERMELİDİR. 💎 Tüm bu mevzular işin fıkhı boyutu olup, arzu edenler her halükarda tüm mallarının %2,5 üzerinden hesap ederek ve hatta takva ile hareket ederek ayrıca bir o kadar da sadaka niyeti ile ramazan-ı şerifin bereketinden istifade edilinebilirler. Bu çok daha güzel olur. Allah c.c razı olsun.

Soru: Selman Kaya  +90 506 203 48 52 tarafından yazıldı. Kategori: Soru - Cevap

*******

Ve aleykümü’s-Selâmü ve rahmetullâhi ve berakâtuh.

Değerli kardeşim;

Dediğiniz tarzda “gayrimenkullerin özellikle de arsaların zekâtı ile ilgili detaylı, kaynaklı ve açıklayıcı bir makale”ye gerek olduğu kanaatinde değilim. Fıkha ve ilmihale dair eserlerin zekât bahislerinde bunlar zaten detaylarıyla anlatılmış. Kaldı ki siz de bu hususta bir çalışma yapmış, buraya da kopyalamışsınız. Bunun tedkik edilecek bir yanı-yönü de yok. Zira meseleyle ilgili dile getirdiğiniz hususlar, esasen olması gerekenler. Ancak son kısımdaki “…hatta takva ile hareket ederek ayrıca bir o kadar da sadaka niyeti ile ramazan-ı şerifin bereketinden istifade edilinebilirler. Bu çok daha güzel olur” cümlenizi, aşağıda vereceğimiz bilgiler çerçevesinde biraz daha farklı ifade etmek gerekebilir. Çünkü;

İslâm’da zenginler için mallarından-servetlerinden % 2,5 nisbetinde zekât vermek farz olduğu gibi, asgarî % 2,5 da mâlî cihad vardır. Delili de şu mealdeki ayet-i kerimedir:

Ey iman edenler, sizi elîm / acı bir azaptan kurtaracak bir ticareti göstereyim mi size? Allah'a ve Rasûlüne iman edip, mallarınız ve canlarınızla Allah yolunda mücâhede edersiniz; eğer bilirseniz, bu sizin için hayırlıdır (çok daha iyidir).” [Saff suresi, 10-11]

Günümüzde pek fazla kimse bunun farkında olmasa da, işin takva yönüne vakıf olanlar bilir. Bu da aynen zekât gibi farzdır. Bunun tabanı / en aşağı mertebesi % 2,5 olmakla beraber, tavanı için bir sınır yoktur. Kişi isterse, Allah’a ve Rasûlüne iman, itaat ve teslimiyetinin derecesine göre, malının-servetinin pek büyük bir kısmını, yarasını, hatta tamamını da verebilir. Bu uygulama, Sıddîq-ı Ekber yoludur, yani Hz. Ebu Bekir’in (r.a.) usûlüdür. O’nun yolunda yürümek isteyenler, O’na uyabildikleri kadar bu yönde hareket etmeye gayret ederler. Böylece Allahu Teâla’nın sonsuz hazinesinden / fazl u kereminden a’zamî derece nasiplerini almış olurlar.

Bu kısa mukaddimeden sonra meseleyi bir nebze de olsa toparlamak gerekirse şunları söşyebiliriz:

Emlakçı mantığı ile yatırım için, yani alıp satmak gayesiyle elde edilen gayrimenkuller (binalar-arsalar), ticarî bir meta gibi değerlendirilir, dolayısiyle sene sonunda kıymetleri üzerinden zekâtları verilir.

Kullanmak ve saklamak maksadı ile tutulanların ise elde edilen kiraları-gelirleri, şayet nisaba ulaşıyorsa zekâtları verilir. Eğer ulaşmıyorsa zekâta tâbi olan başka mallar da varsa, onlara dâhil edilerek zekâtları hesaplanır. Böylece bunların zekâtı da verilmiş olur. Bkz.

http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/3161-kiraya-verilen-gayrimenkullerin-zekati.html 

http://www.halisece.com/genel-fikhi-konular/4706-ticaret-mallarinin-zekati.html

Ev, dükkân ve iş yeri gibi kullanmakta olduğunuz ya da tarla gibi istimâl ettiğiniz gayrimenkuller için zekât vermek lâzım gelmez. Yine çocuklar için muhafaza ettiğiniz yerlere de icap etmez. Ancak satmaya niyet ettiğiniz gayrimenkuller, satış niyetinizden itibaren zekât malı hükmündedirler. Bu durumda zekâtlarını vermek farz olur.

Ayrıca Arama penceresine zekât yazıp bu mevzuda kaleme alınmış diğer yazılara da bakabilirsiniz.

Go to top