Hocam kredi çekerek araba alan veya çocuklarını okutan kimse zekatını nasıl hesaplıycak. Araba veya okul borçlarını düştükden sonramı kalan parayı hesaplayıp zekatını vercek, yoksa onları düşmeyip tamamıyla yılda eline geçen parayı hesaplayarak mı zekat vercek? Selam ve hürmetler. Bir de hocam, merak ediyorum; acaba herhangi bır yere bağlantınız var mı?

*******

S.a.

İlk sorunuzun cevabı:

Bu hususta kısaca usûl şudur: Kişi, varlığını/servetini yani zekâta tâbi olacak malı-mülkü, parası-pulu neyi varsa onları hesaplayacak ve bir yıl içinde ödemesi gereken borçlarını bundan düşecek, geriye kalan miktar nisap miktarı ise onun zekâtını verecek. Bu borç ne tür olursa olsun; ister kredi, ister başka türlü, fark etmez. Her yıl bu usûle göre hesabını yapacak. 

*** 

Şahşımla ilgili sorunuzun cevabına gelince…  

İtikaden Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat-Mâtürîdî, amelen Hanefî, meşreben Nakşî-Müceddidîyim. 

Tasavvufî yollar –malumunuz– temelde ikiye ayrılır: Zikr-i hafî, zikr-i cehrî kolları olarak…

Birincisinin reisi Hz. Ebû Bekir Sıddîk-ı Ekber radıyallahu an zâtihi’l-athar, öbürününse Hz. Ali kerramellahu vechehu'n-nûrânî'dir. 

- Zikr-i hafî yolu, Ebu Bekir Sıddık'dan (r.a.) Beyazıd-ı Bestamî'ye (k.s.) kadar Sıddîkiyye… 

- Ondan Abdulhaalık-ı Gucduvânî'ye (k.s.) kadar Beyazıd-ı Bestamî'nin lakabına uygun olarak Tayfûriyye

- Muhammed Bahauddîn Şâh-ı Nakşibend (k.s.) hazretlerine kadar Hâcegâniyye… 

- Şâh-ı Nakşibend (k.s.) hazretlerinden sonra da Nakşibendiyye denmiştir. 

- Bundan sonra ise Nakşibendiyye ismi korunarak yanına zamanın büyük mürşitleri'nin de ünvanı ilave edilmiştir. Şöyle ki:

İmâm-ı Rabbânî Ahmed el-Farukî es-Serhendî (k.s.) zamanından ilâ yevminâ hâzâ/şu içinde bulunduğumuz günümüze kadar Nakşibendiyye-i Müceddiyye olarak anılmıştır. Bu, bizim üzerinde bulunduğumuz-yürüdüğümüz, müntesibi olduğumuz yoldur. Diğer başka kollara ayrılan, başka isimlerle anılanlar da var elbette.

Vesselâm…

Go to top