es-Selamu Aleykum Hocam..
Aşağıdaki rivayeti bir kardeşimiz paylaşmış..Sahih midir?Bu konu hakkındaki doğru olan malamat nedir hocam?Selam ve dua ile..
Cihadda hile yapmak yalan söylemek caiz ve gereklidir..
Düşmanın biri Hz. Ali'nin karşısına kılıçla çıkıp: "Şimdi seni benim elimden kim kurtarabilir?" der. Hz. Ali parmağı ile adamın arkasını gösterip: "Peki dövüşelim, fakat iki kişiyle mi?" der. Düşman arkamdaki kim diye bakınca Hz. Ali r.a. kılıcını çekip düşmanını zararsız hâle getirir. Düşmanı: "Bana hile yaptın?" der. Hz. Ali de "Harb hiledir." hadis-i şerifini bildirir.
*******
Ve aleykümü’s-selâm kardeşim;
Evet, harpte-cihadda hile yapmak/yalan söylemek caizdir, nakledilen rivayet doğrudur.
Bu hususu teyid eden “Harb hiledir” hadis-i şerifi meşhurdur. Başta Asr-ı Saadet olmak üzere İslâm tarihinde bu uygulamanın pek çok örnekleri vardır. Siz bunlardan birini bu vesileyle kısaca kaydetmişsiniz; dilerseniz birini, hatta söz konusu hadisin vürûduna sebep olan hadiseyi de biz nakledelim. Şöyle ki:
Gatafan Kabilesinden Nuaym bin Mes'ûd (r.a.) yeni Müslüman olmuştu. Bundan kimsenin haberi yoktu. Rasûlullah Efendimizle (s.a.v.) gizlice görüşerek, müşriklerle Yahûdîlerin arasını açmak için izin istedi. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.):
“Harp hiledir, yapabilirsen yap” [Buhârî, 4, 24, Kitâbü’l-Cihâd, Bâb: 157] buyurdu. Nuaym (r.a.) önce Benî Kurayza'ya gitti.
- Benim size olan dostluğumu bilirsiniz. Sizin için endişe ediyorum. Mekkeliler bu işten usandı; bırakıp giderlerse, Müslümanlar karşısında yapayalnız kalacaksınız. O zaman hâliniz nice olur?! Onlardan birkaç rehin isteyin, aksi halde yardım etmeyin... dedi. Sonra Ebû Süfyân'a geldi:
- Duydun mu, Benî Kurayza anlaşmayı bozduğuna pişman olmuş. Sizi bırakıp giderler diye, Müslümanlarla yeniden anlaşmaya başlamış. Sizden rehin alıp, onlara teslim etmeği vadetmiş, dedi.
Ebû Süfyân esâsen Yahûdîlere pek güvenemiyordu. Ertesi gün, denemek için Yahûdîlerden yardım istedi. Yahûdîler hemen rehin istediler. Ebû Süfyân isteklerini kabûl etmeyince, her iki taraf da:
- Nuaym doğru söylemiş, dediler. Aralarında güven kalmadı. [İbnü'l-Esîr (1160-1234), el-Kâmil fi’t-Târih, 2, 182-184]
Böylece Müslümanlar her iki tarafın şerrinden emin olmuş oldular. Ne güzel bir hile, ne hoş bir taktik değil mi? Tabii yapabilir, becerebilirsen eğer…