Öncelikle hatırlatmakta fayda var; Kandil gecesi /geceleri, güneşin batması ve o günün akşam namazı vaktinin girmesiyle başlar… Yani kamerî usûlde 24 saatlik günün akşamı-gecesi önce gelir, gündüzü sonra… Mesela bu sene (2014) 12 Ocak / 11 Rebîulevvel Pazar gününü, 13 Ocak / 12 Rebîulevvel Pazartesiye bağlayan gece Veladet Kandili gecesidir. Geceden önceki ve sonraki gündüzde nâfile olarak ibadet niyetiyle oruçlu olmak güzeldir. Yalnızca geceden sonraki günde de oruç tutulabilir; dolayısiyle kandilin gecesi kaim, gündüzü saim olarak ihya edilmiş olur. Bu yıl gecenin gündüzü Pazartesi’ye denk geldiği için böylece sünnet olan pazartesi orucu da tutulmuş olur.
Bu ayın 12’nci gecesi aynı zamanda Hicrî senenin ilk kandilidir. Fahr-i âlem Efendimizin (s.a.v.) dünyayı teşriflerinin Hicrî-Kamerî 1488, Miladî-Şemsî yılla 1443'ünci yılını idrâk etmiş olacağız. Bu vesileyle topyekün İslâm âleminin kandilini tebrik eder, hıyırlı inkişaflara vesile olmasını Cenab-ı Mevlâ'dan niyaz ederiz.
Bu ay içinde mümkün olduğu kadar Rasûlüllah Efendimiz için çokça salât ü selâm (Salât-ı Nâriye, Salât-ı Münciye ve Salât-ı Fethiye gibi salavâtlar) okumalıdır.
Bu gecenin mânevî zenginliğinden bolca istifade ve istifâza edebilmek için muhakkak bir Tesbih Namazı kılmalı ve mümkünse bir de Hatm-i Enbiyâ yapmalıdır.
Tesbih Namazına şu şekilde niyet edilir: “Yâ Rabbî, niyet eyledim rızâ-i şerifin için tesbih namazına. Yâ Rabbî, bu gece teşrifleriyle âlemleri nûra garkettiğin sevgili Habîbin, başımızın tâcı Rasûl-i zîşân Efendimiz’in hürmetine ve bu gecedeki esrârın hürmetine ben âciz kulunu da afv-ı ilâhine, feyz-i ilâhine mazhar eyle, Allâhü Ekber.” [Duâ ve İbâdetler, Fazilet Neşriyat, İstanbul, 1983, s. 18-19]
***
Bu ve benzeri gecelerde yapılan ibadetler bid’at midir
Büyük hadis ve fıkıh âlimi olan İbn Hacer (rh.), mevlid merâsiminin ve bu gecede-günde yapılan ibadetlerin (namaz ve oruçların) bid’at olmayıp meşru olduğu hakkında şu hadisi zikreder:
İbn Abbas’ın (r.anhuma) rivayetine göre, Resûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.) Medine’ye hicret ettiklerinde Âşûre gününde Yahudilerin oruç tuttuklarını öğrenir. Oruç tutmalarının sebebini sorduğunda, Yahûdilerden şu cevabı alır:
“Bu çok büyük bir gündür. Bugünde Allah, Mûsâ ile kavmini kurtardı. Fir’avun ile kavmini suda boğdu. Mûsâ da buna şükür için oruç tuttu. İşte biz de bugünün orucunu tutuyoruz.”
“Bunun üzerine Rasûlullah Efendimiz (s.a.v.), ‘Öyleyse biz Mûsâ’ya sizden daha yakın ve evlâyız’ buyurdu. O günden sonra hem kendisi oruç tuttu, hem de tutulması için tavsiyede bulundu.” [Müslim, Sahîh, Sıyâm 127]
İbn Hacer (rh.) bu nakilden sonra şöyle der: “Bundan anlaşılıyor ki, böyle bir günde, mevlid gecesinde Allah’a şükretmek [tesbih namazı, hatm-i enbiya ve salavât-ı şerifelerle ihyâ etmek, şükürde-teşekkürde bulunmak] tam yerindedir. Fakat mevlid merasiminin Peygamberimizin (s.a.v.) doğum gününe denk getirilmesi için dikkat etmek gerektir.” [A.g.m., el-Hâvî fi'l-Fetâvâ, 1, 190]
Mevlid Kandili gününde oruç tutma meselesi için bkz. http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/3454-mevlid-kandili-gununde-oruc-tutmak.html
İmam Süyûtî’ye (rh.) göre de bu mevlid merasimleri, bid’atın hasene (güzel) kısmına girmektedir. Nitekim mevzu ile alakalı olarak şunları söylemiştir: “İnsanların Mevlid-i Nebevî için toplanıp Kur’an okumaları, Rasûlullah Efendimizin (s.a.v.) veladetiyle ilgili haberleri / menkıbeleri seslendirmeleri, bu münasebetle yemek tertiplemeleri bid’a-i hasenedir / güzel bir bidattır. Çünkü bu toplantılarda, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya (s.a.v.) karşı büyük bir tazim, hürmet-saygı, onun dünyayı teşriflerinden ötürü büyük bir sevinç söz konusudur. Bu ise, sahibine (bunu yapanlara) büyük bir sevap kazandırır.” [Bkz. Süyûtî, el-Havî li’l-Fetavâ, Şâmile, 1, 272]
Bu ve benzeri mübarek gecelerde yapılan ibadetlere, bilip bilmeden inadına itiraz ederek karşı çıkan ve halkı kandilleri ihyadan alıkoymaya çalışanların dikkatine ithaf olunur.
***
Mevlid merasimleri, bilindiği gibi Rasûlullah Efendimizin (s.a.v.) irtihalinden üç-dört asır sonra Mısır'da hüküm süren Fatımîler (969-1170) tarafından tertiplenmiştir. Bu merasimler saraya ait olup, sadece devlet erkânı arasında cereyan etmekte idi. Fatımîler, Hz. Ali (r.a.) ve Hz. Fatıma’nın (r.anha.) doğum günlerinde de mevlid merasimleri tertip ederlerdi.
Sünnî Müslümanlarda ilk mevlid merasimi, Hicri 604 yılında, Selahaddin Eyyubî'nin eniştesi ve Erbil atabeği Melik Muzafferuddîn Gökbörü tarafından tertiplenmiştir. Uzun hazırlıklarla düzenlenen merasimler, bütün halkı şümûlüne alan bir şekilde düzenlenirdi. Muzafferuddîn, çevre bölgelerden fakih, sûfi, vaiz ve diğer âlimleri Erbil'e çağırır ve kutlamalar gayet muhteşem bir şekilde cereyan ederdi.
Daha sonra, değişikliğe uğrayarak, Mekke'de de mevlid merasimleri tertiplenmeye başlanmıştır. Mekke ve Medine'den sonra mevlid merasimleri, İslam coğrafyasının her tarafında birbirinden farklı şekillerde tertiplenmeye başlanmış ve bugüne kadar devamlılığını korumuştur.
Bugünkü İslâm ülkelerinde Sevgili Peygamberimizin (s.a.v.) doğumunu yâd etmek, ona salât ü selâm getirmek maksadıyla çeşitli dillerde okunan mevlidler vardır. Arapça “Bâned Suâd, Bürde ve Hemziyye” kasideleri birer mevliddir. Türkçede ise yirmiden fazla mevlid manzûmesi vardır. Fakat bunların içinde en çok tutulan ve okunanı Süleyman Çelebi merhumun 1409 yılında yazdığı Vesiletü’n-Necât isimli mevlid kitabıdır. Önceleri yalnız Peygamber Efendimizin (s.a.v.) doğum gününde okunan ve tertip edilen mevlid merâsimleri, daha sonra bütün mübarek gecelerde tekrarlanmış, bilhassa memleketimizde daha da yaygınlaşarak, ölüm, hastalık, evlilik, sıkıntı ve felaket gibi daha birçok vesilelerle okunagelmiştir.
Bilindiği üzere bazı İslâm âlimleri mevlidi bid’at sayarak karşı çıkmışlarsa da yukarıda da ifade ettiğimiz gibi, bu merasimler güzeldir, bilhassa avam Müslümanlar için faydadan uzak değildir. Engel olmamak gerekir.
Sitemizdeki Rebîulevvel ayı ve Mevlid Kandili ile alakalı diğer bazı yazıların linkleri:
http://halisece.com/sorulara-cevaplar/1279-mevlid-gecesi-ne-zamandan-beri-kutlaniyor.html
http://halisece.com/sorulara-cevaplar/929-mevlidi-serif-hakkinda.html