Hocam hürmetler bir kaç sorum olacaktı

1-) Darül harp nedir? Ülkemizin bugünkü durumunu değerlendirdiğimizde Türkiye darül harp midir ve buna mukabil ülkemizde faiz alınıp verilebilir mi?

2-) Öğrenci kredisi alıyorum?İlk aldığım zamanlar araştırmış ve bir sakıncası olmadığı kanaatine varmıştım?Ancak şimdilerde yine aklıma takıldı bu konuda bilgi verir misiniz?

3-) Okulumda Kırgız bir arkadaşım var ona Mevlana siracüddin hazretlerinden bahsettim,ancak o duymamış.Acaba hazretin kabri kırgızistanda mı veyahut biliniyor mu?

4-) Ve Suriyedeki nusayriler hakkında bilgi verir misiniz bunlar kimlerdir nasıl olur da ehli sünnet bir ülkeyi bu şekilde ele geçirebilmişlerdir ordaki müslüman kardeşlerimiz için neler yapmalıyız ve buna mukabil Suriye ye zekat göderilebilir mi(veyahut afrika gibi açlık çeken kendi bölgemizden uzak yerlere)?

5-) Hocam ………… Hocam biraz uzun oldu ama zaman ayırıp cevaplandırırsanız memnun kalırım. Selametle.

fettah sağlam

*******  

Evet, soruların hem uzun, hem fuzulî olmuş. Özellikle 5. Soru tamamen lüzumsuz, münasebetsiz, mâlâyâniye dahil dedikodular.

Her neyse… Vaktimiz ve sabrımız nisbetinde maddeler halinde cevaplamaya çalışalım.

1) Darül harp nedir? Ülkemizin bugünkü durumunu değerlendirdiğimizde Türkiye darül harp midir ve buna mukabil ülkemizde faiz alınıp verilebilir mi?

Bk. http://halisece.com/islami-yazilar-ve-makeleler/1205-daru-l-islam-daru-l-harp-ve-ahkami.html

http://halisece.com/sorulara-cevaplar/846-dar-ul-harbde-gayrimuslimle-fasit-alisveris.html

***

2) Öğrenci kredisi alıyorum?İlk aldığım zamanlar araştırmış ve bir sakıncası olmadığı kanaatine varmıştım?Ancak şimdilerde yine aklıma takıldı bu konuda bilgi verir misiniz?

Bk. http://halisece.com/sorulara-cevaplar/613-devlet-kredisi.html

http://halisece.com/sorulara-cevaplar/611-devletin-ogrenciye-verdigi-kredi-hakkinda.html

***

3) Okulumda Kırgız bir arkadaşım var ona Mevlana siracüddin hazretlerinden bahsettim,ancak o duymamış.Acaba hazretin kabri kırgızistanda mı veyahut biliniyor mu?

“Halîfelerinden Mirza Abdurrahim Efendi'yi (Tesbihçi Baba) İstanbul'da Ebu’l-Fârûk Süleymân Hilmî Silistrevî Hz.lerinin (k.s.) yanına bırakarak Buhara'ya dönen Salâhuddîn Hazretleri, ömrünün son yıllarını Buhara'da geçirmiş ve orada vefât etmiştir. Kabr-i şerifleri Buhara'da yüksek bir tepe üzerindedir. (Kaddesellahü Sirrahü'l-azîz)

***

4) Ve Suriyedeki nusayriler hakkında bilgi verir misiniz bunlar kimlerdir nasıl olur da ehli sünnet bir ülkeyi bu şekilde ele geçirebilmişlerdir ordaki müslüman kardeşlerimiz için neler yapmalıyız ve buna mukabil Suriye ye zekat göderilebilir mi(veyahut afrika gibi açlık çeken kendi bölgemizden uzak yerlere)?

Nusayrîlik ya da Nusayrî Mezhebi-i'tikadı: Bu mezhebin asıl kurucusu "Şeyh Bayrak" nâmıyla ünlü ve Nusayrî mezhebinin ulûsu olarak addedilen, yaklaşık 957 / 968 yılları arasında Halep’te ölen "Hüseyin bin Hâmdân-ı Hasîbî" adındaki şâhıstır. Gulât-ı Şîa-i İmamiyye’den olduğu kabul edilen Nusayriyye mezhebinde; İsmâiliyye, Dürzîlik, Hıristiyanlık ve Suriye’nin mahallî bâtıl inançlarının birleştirildiği görülmektedir. Bir zamanlar Hindistan’daki meşhur kâfir Ekb(f)er Şâh’ın kurduğu “din-i ilahi” gibi karma bir inanç sistemi… Sadece kendilerinin tam olarak Ehl-i Beyt inancında olduklarını söylerler. İtikadî cihetten Anadolu’daki Aleviler’e ve Câferîler’e  de kesinlikle benzememektedir. Suriye'deki bir başka Ehl-i Sünnet dışı fırka olan Dürzî'likle alakalı olarak da bkz. http://halisece.com/islam-ve-sosyal-meseleler/1764-durzi-ve-durzilik.html

Hâsılı, Ehl-i Sünnet dışı sapık bir ekoldür. Merak ediyorsan, kaynaklardan araştırır daha fazla bilgi edinebilirsin.

Suriye’deki hakimiyetleri ise apayrı bir mesele… Tarihi, içtimai, iktisadi, askerî ve siyasi yönlerden ele alınıp belli neticelere varmak mümkün. Ancak Türkiye gibi müşahhas bir misal önümüzde cap canlı durup dururken bunu ayrıca tahlil etmek de fuzuli olur. Biraz akıl, biraz mantık, biraz muhakeme ve mukayese durumu anlamaya, tahlil edip teşhiste bulunmaya yeter. Hatta artar bile…

Onlarla alakalı neler yapmamız gerektiği bir devlet politikası halinde ele alınmış ve gayet sağlıklı bir şekilde de yürütülmektedir. Görülen o ki, bugünkü şartlarda daha farklı ve daha fazla bir şey yapma imkânı da gözükmemektedir. Münferit veya muayyen grupların yardımları da ancak bu ana havuzda toplanırsa sağlıklı bir şekilde mahalline ulaşabilmektedir. Elinden gelen yardımı yapmana da kimse engel değildir. Bunları konuşmanın bir yararı yok. Önemli olan icraat. Dişe dokunur bir şey yapabiliyorsan yap. Diline-kalemine dolamanın bir yararı olmaz.

Zekât ibadetinin nasıl ifa edileceği, kimlere verileceği, nerelere gönderilebileceği de fıkıh kitaplarında en ince terferruatına kadar anlatılmıştır. Varsa elinde bolca verebileceğin zekâtın, dünyanın neresindeki muhtaç Müslümana gönderirsen gönder, sana kim ne diyor ki? Bunu sormanın var mı bir mantığı? Aç bak, fıkıh kitaplarının zekât bahsine… Şer’î bakımdan cevazını, fazilet derecelerini gör ve ona göre ifa et bu mali ibadetini... Laf değil, icraat… icraat… icraat!!! Bize lazım olan bu.

***

5) Hocam ………… Hocam biraz uzun oldu ama zaman ayırıp cevaplandırırsanız memnun kalırım. Selametle. fettah sağlam

Beşince sorunuz gereksiz, yersiz, faydasız… Hatta fitneyi mucip! O bakımdan kaldırdım. Üzerinde durmak, vakit harcamak fuzuli ve israf olurdu. Hepsi de mâlâyâni sınıfına girecek meseleler. Ama kısa da olsa umumi bir değerlendirme yapabiliriz.

Bir defa son günlerde yaşanan içtimai, siyasi, iktisadi, askeri gelişmeler, entrikalar, düzenler, düzenbazlıklar ortada… Toplumun gözü önünde cereyan etmektedir. Hemen herkes her platformda kendi perspektifinden değerlendirmeler yapıyor. Eğer çok merak ediyorsan, onlara bakar, dinler, yazılanları okursun. Tabii ki herkes gibi senin de, benim de, onun da, bunun da kendine göre bir değerlendirmesi olur. Olması da normaldir. Fakat bu kimi ne kadar ilzam eder? Burada bunu konuşmamızın, zararından başka, kime ne gibi bir faydası olur. Bu bir…

İkincisi, yazdıkların tamamen dedikodudan ibaret şeyler... Dolayısiyle eğer gerek duyuyorsan, bunları kimden, nereden, nasıl duymuşsan onlarla görüş, konuş. Bize ne bunlardan..? Hakiki iman ve gerçek şuur ve idrak sahibi mü’minler olarak bizler, kendi işimize, üzerimize düşen hizmetlere bakar, onlara yoğunlaşmaya çalışırız. İslâm, iman, itaat, sadakat, teslimiyet ve istikamet üzere yolumuza devam ederiz. Bizim siyasetle, dedikoduyla, riya ve rüyayla, evliya olaçıkagelmekle, tuzak ve entrikayla işimiz olmaz. Bizim işimiz, batağa düşmüş Ümmet-i Muhammed’i ve evladını hidayet nuruna çekme, feyz-i Muhammedî’yi onların kalbine tevzi ve aşılama vazifesidir. Gerisi lâf u güzaftır (boş ve faydasız konuşmalardan ibarettir)!

Daha önce de buna benzer sorulan sorulara verdiğimiz şu cevaplara da bakabilirsiniz. Fazla söze hacet yok.

http://halisece.com/sorulara-cevaplar/1350-son-gunlerde-yasanan-hadiseler.html

http://halisece.com/sorulara-cevaplar/1369-son-gunlerdeki-olaylar.html

Selametle…

Go to top