Hz Allah doğruyu bulabilmeyi hepimize nasip eylesin inşAllah. Ancak sözlerinizin bir yeri var ki kafama takıldı. Geometrik değil de görülmesi önemlidir dediniz. Bunun kaynağı nedir? İki dağ arasında kalan bir beldede durum nasıl olacak peki? Örneğin Umman'daki Wakan köyü. 3.5 saat tutması gerekiyor ancak diyanet bunu kabul etmiyor bildiğim kadarıyla. Sizin dediğinize göre gerçekten 3.5 saat tutmalılar. İyi de insan 3 saatte acıkmıyor ki zaten. Şimdi oruç mu tutmuş olacaklar sanki?? Buraya açıklık getirebilir misiniz?.. 

Soru: Ceyhun tarafından yazıldı. Kategori: Soru - Cevap

*******

Biz de ‘alâ tarîqı’l-müşâkele’ cevabımıza dua ile başlayalım. Çünkü cevapta aslolan, mâlumunuz, müşâkele yoluyla mukabele etmektir. 

Rabbim (c.c.) cümlemizi ve bilcümle ümmet-i Muhammed ve evladını hidayet-i kâmileden  ayırmasın, daima emrolunduğumuz üzre istikamet ve sırat-ı müstakimde sabit-kadem eylesin.

Bu vesileyle hatırlatmak isterim; dua cümlesinin sonunda “inşaallah” terkibi kullanılmaz. Bkz.

http://www.halisece.com/islami-makaleler/3104-duada-allah-im-dilersen-beni-bagisla-demek-mekruhtur.html

http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/2499-insaallah-demek.html

***

Kafanıza takılan istifham çengellerine gelince

1. Söz konusu ettiğiniz hususla ilgili parağrafı bütün olarak okumamız lazım; yoksa anlatılanları tam olarak kavramak mümkün olmaz. Ne demiştik orada, görelim:

Bir yerin namaz ve imsak vakitlerinin doğru olarak hesaplanabilmesi için sadece ‘geometrik değerler’ kâfi değildir. O bakımdan filasıl fıkhî ölçülere uygun olan ‘görülen değer’ neticelerinin esas alınması gerekir. Mesela güneşin doğuş-batışı için de‘geometrik doğuş-batış’ değil, çıplak gözle gözlelenebilen ‘görülen doğuş-batış’ asıldır. Sadece geometrik değerlerin hesaplanması ile elde edilen sonuçlar, bunların sapmasına sebep olan pek çok unsurdan dolayı gerçek değerleri karşılayamamaktadır.”

Demek ki mutlak mânâda “Geometrik değil de görülmesi önemlidir” dememişiz. Ya ne demişiz: Sadece ‘geometrik değerler’ kâfi değildir demişiz, öyle değil mi?

Neden?

Çünkü biri öbüründen kuvvetli olmakla birlikte, her iki değer (kıstas) de lüzumludur da ondan…

Hani meşhur ve mâlum sözdür; “Leyse’l-aynü ke’l-haber”: Görmek haber / bilgi gibi değildir. Kaptan seyredeceği yolun / yolculuğun rotasını çizse, aynı zamanda varacağı yeri çıplak gözle de görüyor olsa, izleyeceği yol bilgisi ile görüntü birbirine uymasa hangisini esas alır? Yaptığı hesabı mı, yoksa gördüğü hedefi mi? Şüphesiz gördüğü hedefi değil mi? Zira görmek daima haberden üstündür, önceliklidir. Güzel Türkçemizde biz bu mânâyı “Görünen köy kılavuz istemez” diyerek hulâsa etmişiz, öyle değil mi?

Mesela kamerî aybaşlarının tesbitinde de önce hesap ile “ictima‘” vakti bulunur, ardından da dünya üzerindeki ru’yetin (ayın görülme hadisesi) gerçekleştiği yer ve saatler belirlenir. İctima‘ ile ru’yet arasında -mevsimine göre- 12 ila 16 saatlik bir fark olur. Birçok İslâm ülkesindeki ihtilaflı ramazan ve bayram tarihlerinin de önde gelen sebebi budur. Her neyse… Bahs-i diğer. Merak ederseniz sitede açıklamalar var, bakabilirsiniz.

Dünyanın farklı coğrafyalarında elbetteki farklı vakitler de olacak... İnsanların 22 saat oruçlu bulunduğu yerler olduğu gibi, bk. http://www.ensonhaber.com/balikesirli-erkoc-22-saat-oruc-tutuyor.html kısa süreli oruç tutulan yerler de var şüphesiz. Ancak sizin dile getirdiğiniz Umman’ın Nizwa kentine bağlı Wakan köyü ile ilgili haberin gerçekle bir alakası yok. Tamamen asparagas, yani masa başında uydurulmuş yalan bir haber. Zira adı geçen yer, yaklaşık bin 500 metre yüksekliktetedir; dolayısiyle bu köyün güneş ışınlarının düşme açısına göre ayarlanan 3.5 saatlik zaman farkının hem coğrafî açıdandan hem de dinî bakımdan hakikatle / gerçeklilikle yakından uzaktan bir alakası yoktur. Nasıl mı? Buyrun izah edelim.

Adı geçen yerin koordinatları şöyle:

Arz:                                                                           220  54Kuzey

Tûl:                                                                            570  32 Doğu

Saat Dilimi:                                                               UTC / GMT + 40:00

Magnetik Sapma Açısı:                                             (2017) 10

Coğrafî Kuzeyden Saat Yönünde Kıble açısı:          2680

Pusula Kuzeyinden Saat Yönünde Kıble Açısı:       2670

Bu değerlere göre Wakan’ın bugünkü (07 Haziran 2017 Çarşamba) namaz ve imsak vakitleri de şöyledir:

İmsak                         Güneş             Öğle                İkindi              Akşam                       Yatsı

03:45                          05:19              12:16               15:33               18:59                          20:22

Cetvelde açıkça görüldüğü üzere, imsakla iftar arası: 15 saat 14 dk.’dır. 3,5 saat nere, 15 saat 14 dk. nere! Demek oluyor ki uydurulmuş yalan bir haber, hem de çok kötü uydurulmuş!..

Kaldı ki, öyle (gün 3,5 saat) bile olsa madem zaman var, oruç tutulur, tutulması gerekir.

Bunda yadırganacak bir durum yok. En basitinden ülkemizde yaz ve kış aylarındaki gece ve gündüz sürelerini düşünmeniz bile yeterli olur. Oruçtan maksat, sırf uzun süreli açlık-susuzluk çekmek değil, en başta Allahu Teâla’nın emrini yerine getirmektir. Maamafih orucun bildiğimiz-bilemediğimiz çeşitli sebep ve hikmetleri-faydaları elbette vardır. Fakat Müslüman, orucunu öncelikle Rabbinin emri olduğu için tutar. Az ya da çok vaktin bulunduğu her yerde de oruç tutulur. Hatta sürgit gece, sürgit gündüz olan yerlerde de, fıkıhtaki “aqrabu’l-beled” esasına göre vakitler takdir edilip namazlar kılınır, oruç da tutulur.

Diyanet’in burayı gerçekten inceleyip incelemediğini, araştırdıysa şayet neye göre, niçin kabul edip etmediğini bilmiyorum. Ayrıca bilmemiz de gerekmiyor, çünkü Diyanet meselemizin tamamen dışında bir vakıa… Bizi ilgilendirmiyor. Ölçüsüzlüklerini ise önceki cevabî yazılarımızda hatırlattık. Tekrarına gerek yok, zaten fayda da yok. Herkesin vebâli de kendine ait. Kimse kimsenin yükünü çekecek değil.

Ayrıca insanın üç saatte acıkıp acıkmaması, emr-i ilahiyi yerine getirme noktasında bir şeyi değiştirmez ki, bunun nesine açıklık getirmemizi istiyorsunuz? Belirttik işte. Vakit az ya da çok olsun, mevcut vakit içerisinde tutacak orucunu inanan kişi...

Dünya üzerindeki muhtelif coğrafyalara nazaran vakitlerin taayyünü ve buralardaki ibadet usûlleriyle alakalı detaylı bilgi için bkz.

http://www.halisece.com/namaz/356-vakti-bulunmayan-namazlar.html

http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/357-vakti-girmeyen-namazlar-hakkinda.html

http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/1880-ucakta-namaz-vakitleri.html

Go to top